• korkuyorum anne'den sonra bir turlu yaklasamadigim yonetmen.

    o kadar sevdim ki bu filmi, hani boyle platonik ask gibi... bir sonraki filminin beklentiyi karsilayamayacagindan korkup yaklasamiyorum. ya korkuyorum anne'nin yaklasik 3 yildir yer etmis o naif duygularini siliverirse diye icim gidiyor, elim gitmiyor.

    gozumu karartabilirsem kosmos izleyecegim...

    edit: #24253933
    evet, kararttim gozumu, yaptim bunu, eveeeet!!!!
  • turkiye'nin gorup gorebilecegi en iyi yonetmeni. dunya capinda da en fazla taninani. nuri bilge ceylan'i ayri bir koseye koyarsak maalesef ulkede birkac istisna disinda elle tutulur baska yonetmen kalmiyor.
  • sinemadan iki yüz elli gram anlamayan insanların kötülediği kişi. türkiye'nin en iyi yönetmenlerinden biri.
  • gemileri ve vapurları çok seven, bendeki yeri zeki demirkubuz'dan hemen sonra gelen adam.
    tek kusuru hayat var'ı çekmesi. kosmos tamam, korkuyorum anne, kaç para kaç ve beş vakit de mükemmel ama o hayat var'ı yapmayacaktı. benim çocukluğumla gençliğim arasındaki o berbat dönemi bana tekrar hatırlatmayacaktı, o zamanki beni gözüme sokup beni depresyona sokmayacaktı.
    ama olsun ben yinede seviyorum.
  • (bkz: #24596044)
  • tek eksiği az film yapıyor olması. gerçi, kosmos'da çıtayı öyle bir yükseltti ki artık kendisiyle yarışıyor.

    "bence iyi bir film anlatılamayan film" demiş:

    "benim filmlerimin ortak özelliği benim filmim olmaları.
    sinemayı sırf öykü anlatmak için kullanmak, sinemayı çok küçümsemek gibi geliyor bana. öykü anlatmak için çok güzel yazabilirsiniz ya da bir sürü yöntemi var. sinemada öykü de olabilir ama sinemanın ana meselesi bir öykünün nasıl anlatılacağı; giriş, gelişme ve sonuç ya da başka türlü, o başka bir şey. bu çok derin bir mesele aslında. ve sinemanın büyük kısmı bunu yapıyor sinemacı adı altında, çünkü çok daha kolay bir şey o. film deyince herkes birbirine filmi anlatayım derken filmin öyküsünü anlatıyor. bence iyi bir film anlatılamayan film. anlatmaya çalışırsınız ya en iyisi sen git bir gör çok güzel film dersiniz."
  • "sizin, kadınların üstün yaratıklar olduğunu düşündüğünüzü de biliyoruz. bu sonuca ne zaman vardınız?"

    -uzun zamandır böyle düşünüyorum. hayat devam ettikçe bu düşüncem kanıtlanıyor. kosmos hariç filmlerimdeki bütün erkekler, perişan haldeler zaten.
  • her filmi en iyi filmi gibi ve ilk filmi gibi olan müthiş yönetmen. özellikle üslup olarak eşsiz. bana kalırsa türk sinemasının en şahane yönetmeni. sırf kosmos'u çekmiş olsaydı da aynı şeyi söylerdim.
    (bkz: insan nedir)
  • hayat var'da 20 dakikalık hikayeyi uzata uzata anlatırken kosmos'ta 1:57:08'e beş altı film sığdırmıştır.

    işte bunu anlayamıyorum.
  • ilginçtir ilk filmini 1988 yılında çekmiş..sonraki filmini 11 yıl aradan sonra 1999'da çekmiş..
    benim hoşuma giden tarzda bir sinema yapıyor reha erdem..
    ama beğeni eğrim yıllara göre biraz ters oldu sanki
    filmlere kısaca değinmek gerekirse;

    a ay, yani 1988 yılında çektiği ilk film en sevdiğim film oldu açıkçası -ki çektiğinde 28 yaşındaymış-
    klasik film kalıpları içinde olmayan çok kendine has ve tatlı bir film olmuş bence a ay..
    çocuk oyuncu yönetiminde ne kadar başarılı olduğunu daha ilk filminde gösteriyor zaten..
    filmdeki çocuk oyuncuyu çok beğendim, suratı, oyunu fln çok yakışmış beyazperdeye..ama oyunculuğa devam etmemiş malesef..
    onun dışında filmin siyah beyaz olması, münir özkul'u tekrardan görmek, yakalanan açılar fln çok hoştu bence..bi de martımız var * çok güzel kullanılmış martı bazı sahnelerde çok hoşuma gitti..genel olarak hayvanları iyi kullanmış zaten filmlerinde reha erdem..a ay'da martıyı, korkuyorum anne'de köpeği..
    sonuçta en sevdiğim filmi ilk filmi a ay oldu..giriş, gelişme, sonucu, inişleri çıkışları fln çok iyi olduğu için değil kendine has bir havası, sıcak ve içten bir film olduğu için

    ikinci filmi kaç para kaç'ta basit bir cümlesi olan ama güzel bir film..çekimleri fln onun da hoşuma gitti..
    açıkçası diğer iki filminde görsel olarak biraz daha olgun olsa da daha az özgün bir reha erdem var bence..
    kaç para kaç dediğim gibi basit bir film ama kesinlikle izlenir, güzel bir film..

    korkuyorum anne de sanki bazı diyaloglar, bazı hikayeler havada kalmış..hikayenin sonu pek bağlanamamış açıkçası..
    ama bu da güzel film sayılır..oyuncu performansları fln üst düzey zaten..

    beni asıl hayal kırıklığına uğratan beş vakit oldu..hikayesinden, getirdiği sesten fln beklentim oldukça yüksekti..ama hayal kırıklığına uğrattı desem yalan olmaz..bence filmografinin en zayıf halkası olmuş..bilmem benim gibi düşünen var mıdır..

    sonuçta reha erdemn türk sineması için bir değerdir..çektiği bütün filmlerinde belli bir kaliteyi yakalamış bir yönetmen..özellikle teknik kısımlarda türk sinemasının en iyilerinden..zaten kamera arkası ekibinin çoğu yabancı, genelde fransız..buda filmlerine olumlu etki etmiş tabi..bu işi bilen adamlarla çalışmış en başından beri...biraz da arkası sağlammış sanki

    son dönemde çıkan abidik gubidik türk filmleri yerine bu filmleri izlemenizi tavsiye ederim..
    a ay'ı dışarda tutarsak kaç para kaç ve korkuyorum anne her tür izleyiciye hitap eden filmler..
hesabın var mı? giriş yap