rich

• inanılmaz bir yeah yeah yeahs parçası. allahım neler oluyor diye sapıtıyor insan karen ablamız wou wou diye çığırdıkça. gerçek bir breakdown.
• yeah yeah yeahs parçası..
  i'm rich
  like a hot noise
  rich rich rich
  i'll take you out boy
  so stuck up
  wish you'd stick in to me
  flesh ripped off
  raaaawr
  
  turnin it beatin no beat
  the walls are always speakin
  no want no want no want no speakin at all
  
  she slipped down a rot drink unzipped she doesn't exsist
  so unloved
  i took'em standin up
  so stuck up
  rawr (bkz: roar) ehehe
• gülünç, absürt gibi anlamlarda da kullanılabilir. örneğin, her gün işe geç kalan bir arkadaşınız vardır. bir gün, hayatta ilk defa sizden önce işe gitmiştir. "geç kalan ne ısmarlıyor arkadaşlar? bundan böyle geç gelene bir ceza verelim." diye pişkinlik yapar. "oh, that's rich! ya da "oh, that's rich coming from you!" dersiniz. tabii, konuşmanın tamamı ingilizce olursa daha iyi olur.
• (bkz: richie rich)
• koyu, derinlikli anlamında da kullanılıyor.
• hobby boyaları üreten bir firma.
  
  akrilik boyalarında ismi gibi zengin bir renk çeşitliliğine sahiptir ancak boyaları diğer boyalara göre daha suludur.
  ayrıca transfer uygulamaları ve ahşap boyamada 100 kat vernik isimli dolgu verniği oldukça başarılı sonuçlar verir.
• alm. reich
• love me 4 the money
• yakıt karışımında yakıt bol hava az olması.
  katkılı anlamı da alabilir: "rich text" içinde formatlama kodları taşıyan yazı. bir nevi zenginleştirilmiş.
• ing. zengin
  ayrıca eğlenceli marillion parçası