riyakar

• en tehlikelisidir bunlar. çünkü sinsilerdir. amaç ve isteklere ulaşmak için herşeyi ama herşeyi yapabilirler ve bunlar için sadece "istemek" kavramı yeterlidir.
• kaç yüzlü olduklarını çözümleyemediğim güruh. bir yüz, iki yüz, üç yüz, dört, beş, altı? kaç yüzlüsünüz? daha kaçınıza tahammül edebilirim bilmiyorum.
• riyakâr
  sıfat (riya:kâ:rı) arapça riy¥ + farsça -k¥r
  
  ikiyüzlü:
  "ah bu yarım sarhoşluk! insanı yalancı ediyor, riyakâr ediyor, lafını şaşırtıyor."- s. f. abasıyanık.
  
  (bkz: tdk)
• düzenli olarak yalan söyleyip, ezan okunduğunda sektirmeden müziğin sesini kısan adam.
• -domuz eti yer misin?
  -hayır, çünkü haram.
  -haram olduğu halde zina niye yapıyorsun öyleyse?
  -hebe hübe kem küm error mavi ekran istiklak marşı ve ardından kapanış.
• dünyadaki herkesin sahip olduğu sıfat.
• iki yuzlu
• riya uygulayıcısı, sahtekârın, sentetiğin müdürü.
• (bkz: içten pazarlıklı)
• her gün birlikte çalışmak zorunda kaldığım insanların artık geldiğim noktada neredeyse hepsini dahil ettiğim sıfat. yönetime geçmeden önce fazla suya sabuna dokunmadan sohbet eder geçerdim. zaten hayatınızda kalacak olan insanları daha farklı değerlendiriyorsunuz. e haliyle de selam verip geçtiklerim, birlikte stresi, gülmeyi , anı paylaştıklarım ve içlerinden dost olarak eklediklerim...
  
  gelin görün ki öyle güzel insanlar atlarına binip uzaklaştılar sanki. zorlu bir çalışma ortamında yönetime geçince insan daha öncesinde omuz omuza çalıştığı arkadaşlarıyla olan diyaloglarında zorluklar yaşayabiliyor. hangisi doğru tutumdur bilemiyorum bildiğim o sevgiyle yaklaştığım arkadaşlarımın, talepleri olana dek sevgi sözcüklerini dillerine dolamaları ve yanıtı olumlu olmayınca yüz çevirme süresinde yüzlerinin ve vücutlarının aldığı şekiller....
  
  yıllarca zeki müren'in şarkısı yanlış dinliyormuşum , riyakar dostlarım sayesinde öğrendim. alkışı duydum ihaneti gördüm derken ben hep sahnelerde alkışlandığını, sahneden inince hayatına döndüğündeki riyakarlıkları bahsediyor sanıyordum, yanıldığımı riyakar arkadaşlarım öğrettiler. alkış sembolikmiş aslında, alkışlarının altında, o güzel sözlerinin, içten görünen ifadelerinin altındaymış ihanetleri...
  
  insanın insana olan sevgisi, güveni yine insan sayesinde azalıyormuş..