• müthiş soru. son zamanlarda twitter’de gördüğüm tam hali “saati icat eden kişi saatin kaç olduğunu nereden biliyordu?” sorusunun başlık sınırına takılmayan hali.

    şöyle; 1 metrelik sarkacın salınımı 1 saniye sürüyor; buradan hesapla bir günün 24 saat olduğunu hesaplamıştır eski matematikçiler elbet. ama bu saatleri nasıl ayarladılar, neyi ölçüt aldılar merak halindeyim.

    eminim sözlükte vardır bi babayiğit açıklayacak. hadi ekşiciler göreyim sizleri

    edit: sonunda aranılan cevap geldi (bkz: #94850283) teşekkürler efenim.

    mal bu ya, çubuk dikilir, zaman kavramı saatten önce (ne alaka aq soruyu bile anlamamış), sümerler güneş saati yapıyordu (eyv da soru bu değil?) gibi entryler de olsa güzel bir cevap geldi, mutluyum.

    teşekkürler ekşi sözlük

    edit 2: (bkz: #94852273) güzel bilgiler gelmeye devam ediyor, sözlükte olmak hala çok güzel teşekkürler efenim.
  • güneş en tepedeyken yere diktiğin çubuk gölgesiz kalır. buna da yerel öğle vakti deniyor. oradan saymaya başla.
  • gölge boyu tezi için; öğle vakti dikilen güneşin gölgesinin sıfır olması için güneş açısı dik gelmeli. bu da dönenceler arasındaki yerlerde yılda sadece 2 kere oluyor. saatin tarihi de bir hayli eski ve farklı enlemlerde farklı zamanlarda gölge boyu sıfır oluyordu. ve dediğim gibi yılda sadece 2 kez.
  • bunu gerçekten salaklıklarından mı soruyorlar yoksa trollemek için mi soruyorlar anlamadım.
    gün ortasını dünyanın her yerinde büyük bir kesinlikle tespit edebilirsiniz. sadece 1 çubuk yeter, çubuğun gölge boyunun en kısa olduğu yeri tespit edersin. ertesi gün de tam oraya geldiğinde saatini 12:00'ye ayarlarsın. bu kadar basit. güneşin dik gelmesine falan da gerek yok, götünüzden element uydurmayın. dolayısı ile bunun 12 saat sonrası da gece yarısıdır. saat niye 24 saat diye soran gitsin sümerlere sorsun.
  • cevabı zaman saatlere göre ayarlanmaz, saatler zamana göre ayarlanır olan sorudur. zaman dediğimiz kavram saat ile ortaya çıkmadı. bildiğimiz mekanik anlamda saat yapılmadan çok daha öncesinde zaman ölçülüyordu.

    önceleri yere saplanan bir çubuk ve sonraları bunun geliştirilip etrafına şekiller, sayılar yazılarak oluşturulan güneş saatleri vardı, sonra yetersiz gelmeye başlayınca günü tam da şimdi bildiğimiz gibi 24'e bölen su saatleri kullanılmaya başlandı; içi su dolu bir kazan altına açılan bir delikten su akar, su önceden çizilen belirli bir seviyeye geldiğinde 1 saat geçtiği anlaşılırdı. yaklaşık 5bin yıl önce bile vardı bu saatler. sonraları bu da yetmedi tabi ki geçen bir saatin aralıklarını ölçmek istediler ve zamanı daha küçük parçalara bölen kum saatleri yapıldı. gelişmeye devam etti ve bugün bildiğimiz saatler ortaya çıktı.

    yani ilk mekanik saat zaten ölçülen zamana göre ayarlanmıştır.
  • güneşin en dik olduğu konum, tam öğlen 12'dir (bu veri yeterli... iki öğlen arasını 24 eşit parçaya böldün mü, işte sana saatler)... güneşin batması ile doğması arasında geçen sürenin tam ortası da tam gece 12'dir... yani ingilizcede gece 12'ye boşuna "midnight" demiyorlar... biz "gece yarısı" ifadesini biraz daha esnek kullanıyoruz...
  • tabi ki güneşe göre. önceleri birbirinden farklılıklar gösteren mekanik saat ayarları greenwich'le birlikte huzura kavuştular.
hesabın var mı? giriş yap