• bu filmde çalan grupların tamamının bateristinin kadın olması, ya güzel bir tesadüf ya da bilinçli bir güzelliktir.

    o gruplar şunlar oluyor:
    -sex bob-omb
    -crash and the boys
    -the clash at demonhead
  • eternal sunshine of the spotless mind muhteşem bir filmdi benim için ancak bir şeyler daha arıyordum onda, çok sevdim belki ama o aradıklarımı bulamadım.

    kick-ass muhteşem bir filmdi benim için ancak bir şeyler daha arıyordum onda, çok sevdim belki ama o aradıklarımı bulamadım.

    sonra scott pilgrim ile tanıştım; aradığım karışımı buldum. defalarca izledim, izlerim.

    edit: unutmadan, filmi izlersiniz izlemezsiniz, seversiniz sevmezsiniz ancak soundtrack'ini es geçmeyin derim. yıkılmakta.
  • mal gibi aynı filmi tekrar tekrar izleme olayımda izlenme sayısı bakımında şahsi nazarımda the matrix' in ardından 2. sıraya yerleşmiştir. matrix' i rahat bi 50-100 kere izlemişimdir heralde. bu filmi de ilk izleyişimin üstünden 1 hafta geçti ve hala her gün sabah akşam izlemeden duramıyorum. film içinde ramona flowers' ın bazı sahnelerini printscreen le alıp attım masaüstüne ve ona baktıkça filmi açasım geliyor tekrar tekrar. film olarak belki öyle çok efsane birşey değil ama inanılmaz bir bağlayıcılığı var. her sahnesi, her diyaloğu fena halde akılda yer ediyor, unutamıyorsunuz. şu reklam videolarına bilinç altına etki eden zamazingolardan ekleme olayı vardıya hani bu filmde de öyle birşey var galiba. bu bağımlılık konusuna başka mantıklı bir açıklama bulamıyorum.

    ayrıca mary elizabeth winstead' in default hali bile abartı derecede güzelken bu filmdeki hali tam efsane olmuş. ramona' lı sahnelerde altyazıyı okumakta çok zorlandım hatuna bakmaktan. öl de öleyim ramonam benim.
  • (bkz: hasbian)
  • dün ikinci kez izledim. ilk izlediğimde yalnızdım o zaman da benzer bir duygu oluşmuştu film bitince ama çıkaramadım ne olduğunu. dün ev arkadaşımla beraber izledim. şimdi normalde mutlu bir sonu var bunun. film izledik, bitti. öyle cast akıyor biz de izliyoruz. bir durgunluk çöktü üstümüze. sonra o söyleyince farkettim. bünye ramona istiyor abi. mutlu olmamız gerekiyordu lan bizim. konu öyleydi, film öyleydi, sonu öyleydi. ama biz çöktük.

    bir de bundan sonra adam seçme filmimdir. şu filme kötü diyen insanla oturup konuşacak bir şeyim yok benim.
  • müziklerinin başarısının arkasında çok büyük bir insanoğlu(?) var: nigel godrich.
    filmse güzel bir teenager filmi. başrol veledin başına talih kuşu konmuş bu sümsük tipi ile hayatının volisini vurmuş böyle bir filme başrol kaparak, yönetmenin amcaoğlu filan heralde. fekat, knives ile birlikte oynadıkları ninjalı arcade oyunu leziz bişidi, çoook özenildi.

    böyle nostalcik ambiyanslı leziz bir oyunu da var bunun: http://www.youtube.com/watch?v=yay4vnjd7a8
  • şahane film. sevmeyene kafam girsin ayrıca.
  • filmi izlerken filmi yapanin kafasinin cok guzel olduguna inaniyorsunuz. bildigin kult niteliginde super basarili ve akilli film.
    "we are sex bob-omb, and we're here to make you sad and think about death and stuff!"... su bile nassi super bi film oldugunu gosteriyor...
    o kafasi guzel beyinlerini yeriz emegi gecenlerin.
  • fantastik. tek kelime ile özetlemek gerekirse karşılığı bu. bir kaç kelimeye daha mı ihtiyacınız var? nostaljik, fütüristik, karmaşık vs. bir çok şey var bu filmde.

    edgar wright yapmış. başlamadan yönetmenin kim olduğuna açıkcası dikkat etmemiştim. shaun of the dead ve hot fuzz gibi filmleri yöneten adamdan böyle bir şey beklerdim. bekleyemedim. izledikten sonra beklermişim moduna girdim. beklemeden karşılığını aldım.

    filmin tam olarak karşılığı bir önceki paragraftır. çok ince bir çizgi üzerinde gidiyor. hani birazcık kötüye kaysa, "bu ne lam?!" moduna gidip bırakıp kalkarsınız başından. fakat yönetmenin dehası burada ön plana çıkıyor. diyalogları geçiyorum. kim yazdıysa, ne kullandıysa aynısından istiyorum zaten, araştırcam bulcam! sahne geçişleri efendim. her seferinde tokat etkisi yaratıyor. "kendine gel!". tam anlamıyla bu şekilde. filmi ayakta tutan en önemli şey görselliği zaten. çekim ekibi her setten önce toplu olarak barış çubuğu içmiş olmalı. çok çok çok başarılı. barış çubuğu değil.

    gözden kaçırılmaması gereken en önemli durumlardan biri de, filmin popüler kültürün yanına retro olarak nitelendirebileceğimiz, çocukluğumuzun hikayelerine yaptığı göndermeler, kullandığı detaylar. guitar hero, wow, death note, street fighters, mario, animeler vs. kendi ilgi alanlarınıza göre sayısız detay yakalamanız mümkün. en az iki üç kere izlenmeyi hak ediyor sırf bu sebepten ötürü.

    son olarak ise soundtrack. duyduklarınız bağımlılık yapabilir. truck truck truck!

    imdb'de 30.000 kişinin oylaması ile 8.1 not. izleyin ve izlettirin. vaktinize değecek. beğenmeyene telafi edecek üç film önercem söz.
hesabın var mı? giriş yap