• istanbul ankara gibi büyük şehirlerde tıp fakültesi hastaneleri kaynak yetersizliğinden artık işletilemez haldeyken kayseri’ye 500 milyon euro’ya yapılan hastanenin bedelinin halka ödetilmesidir.

    hayır şimdi hesap yaptım kayseri’nin nüfusu 1 milyon 62 bin. 500 milyonu bu sayıya bölersek kişi başı 500 euro yapar ki keşke devlet büyüklerimiz kayseri’ye o hastaneyi yapacaklarına oturup kayserililerle pazarlık yapıp size adam başı 250’şer euro mu verelim, hastane mi yapalım diye sorsalarmış. eminim uyanık kayserililer ilkini seçerdi ve 250 milyon euro cebimizde kalırdı.
  • hükümetin hastanelere bu kadar para harcamasına karşıyım.devlet hastalananlara iyi tedavi için cebinden çıkaracağı meblağı,insanların sağlıklı yaşamalarını teşvik için harcamalı.

    insanları hasta eden en büyük etken bana göre gıda terörüdür.sen sağlıklı beslenme için uğraşmalısın,hormonlu domatesi yiyip kanser olanın kemoterapisi için değil.

    yeri değil ama “avrupa’nın en büyük adalet sarayını yaptık” diye övünmek nedir.suçu en aza indirmesi gereken devlet (veya hükümet) en büyük adliye bizde diye övünüyor.
    edit: hapishane kelimesi adliye olarak düzeltilmiştir.uyarı için @ganbatte ye teşekkürler.
  • tanrım insanlar yeni öğrenmişler hasta garantisi ni. şaşılacak esas şey bu.

    üstelik bu boşa bir garanti de değil. ankara için konuşuyorum şehirin iki ucuna iki şehir hasta fabrikası pardon şehir hastanesi yapıyorlar. bunlar faaliyete geçtiğinde üniversite hastaneleri hariç pek çok devlet hastanesi ve bunlara bağlı polikliniğin kapatılacağı uzun süredir konuşuluyor ( atatürk araştırma hastanesinin pek çok semteki poliklinikleri ).

    düşünün bahçeli evlerde hastalandınız sizi götürecekleri hastane bilkent te. şansızlık eseri hafta içi ve mesai sonuna denk gelirseniz ruhunuza el fatiha.
  • ortamlarda doktorlar dayağı hak ediyor dersiniz kim bilecek? ttb yıllardır bağırıyor bildiri yayınlıyor şehir hastanesi sistemi saçma böyle olmaz diye kimsenin haberi olmaması ilginç. tek ve büyük hastane kurmaktansa küçük küçük bir çok hastane kurmak hastalar açısından daha faydalı bulunmuş bununla ilgili çalışmalar var.
    bir diğer zararı hastanede bölümler arası çok uzak yani sizi bir bölümden diğer bölüme yönlendirdiler mi ayvayı yediniz. veya acile geldiniz uzmana kons attılar gel bu hastaya bir bak diye uzman bölümden çıkıp oraya gelene kadar baya bir zaman geçecek bu sebeple hem acil işlevini kaybedecek hemde poliklinikte o doktoru bekleyenler daha çok bekleyecek.

    şu ülkede doktorların vatandaşı düşündüğü kadar hiç bir meslek bu kadar düşünmüyor. düşün esnafa gidiyorsun paranla ürün alıyorsun adam sana dövecek gibi davranıyor. ama açın bakın ttb protesto ve gösterilerine ne kadar hastalar için bildiri yayınlamışlar. gerek muayene sürelerinin kısalığı olsun , gerek doktor eğitiminin kalitesizliği olsun, gerek gss olsun gerek vatandaşın eczanelerde katkı payı kösülmesi olsun. çünkü doktor olmak bunu gerektirir. ama ne sağlık bakanı kulak astı bunlara ne de halk talep etti.
  • gazeteduvar'da bahsi geçen konu

    --- spoiler ---
    hızımızı almışken şu sıralar parlatıp durdukları şehir hastanelerine de göz atalım. 20 şehir hastanesinin yatırım bedeli 10.2 milyar euro ve sağlık bakanlığı’nın bu tesisler için ödeyeceği kira yıllık toplamda 2.2 milyar euro. kiraların 25 yıl boyunca toplam tutarı ise 57 milyar euroyu buluyor. sözleşmelerde, “ödemeler finansmanın sağlandığı para cinsinin ülkesinde gerçekleşen enflasyonla güncellenecektir” deniliyor. yani her yıl enflasyon oranında zam yapılacak. ayrıca hastaneleri işletenlere de ‘hasta garantisi’ verildi. kulağa tuhaf gelebilir ancak, devlet açıkça hasta olan vatandaşını ihale etti. ve taahhüt edilen kadar insan hastalanmazsa bütçeden açığı kapatma sözünü verdi.
    --- spoiler ---
  • mitinglerde hastane yaptık dersin kim nereden bilecek hasta garantisini filan.
  • yeni öğrenen herkese günaydın. ayrıca siz nerede yaşıyorsunuz kuzum mars'ta mı? ülke gündeminden nasıl da bu kadar habersiz oluyorsunuz? sadece hasta garantisi yok,ayrıca bakanlık binada kiracı. laboratuvar ve görüntüleme de taşeronda. otopark da taşeron tarafından işletilecek.kapatılan kamu hastanelerinin arazilerinin tasarruf hakkı da firmaya ait. ayrıca firmanın parasının olmaması önemli değil devlet şak diye garantili krediyi de bulup veriyor.

    ayrıntılı bilgi
  • sözcü'den murat muratoğlu aralık 2017'de bu konuda bir yazı yazmıştı.

    "
    devlet hastaneleri, adı üstünde, devlet tarafından işletilen, giderleri sağlık bakanlığı bütçesinden karşılanan zorunlu sosyal kurumlardı. şimdi şehir hastaneleri geldi!
    devlet arazisi üzerine özel şirketlerin, hasta garantisi karşılığı inşa ettiği özel hastaneler… hasta sayısı garantili hastane mi olur? yaptılar oldu!
    insanlar ister hastalansın, isterse sağlıklı yaşasın işleten parasını alacak. insanlar hastalanmazsa mikrop mu yayacak da doluluk garantisi tutacak? muamma!
    [...]
    güzel kardeşim işletme açarken, şirket işletirken hani kâr-zarar ortaktı? bu denklemde zarar etme şansı yok ki!
    mevcut bütün hastanelerde doluluk oranı bile yüzde 64 iken, özel şehir hastanelerine yüzde 70 doluluk garantisi verildi. iyi de bunları özel şirketler yapıyor. parayı onlar kazanıyor. özel hastanelerin günahı ne?
    [...]
    görünüşte bütçe zorlanmıyor, kamu borç stoku artmıyor. aslında verdiğimiz milyar dolarlık garantiler, milyar dolarlık borçlar anlamına geliyor… ancak borç, borç olarak görünmüyor. sırf bu sebeple kazık yiyoruz.
    [...]
    devlet şirkete, sözleşme süresini 49 yıla kadar uzatılmasına imkân sağlıyor. böylece firmayı iyice kendine bağlıyor. bildiğin “havuz” kuruyor! hastane şirketlerinin gelirlerinin; kdv, damga vergisi ve harçlardan muaf tutulması sözleşmelerle garanti ediliyor.
    [...]
    kurulan şehir hastanesinin çevresindeki devlet hastaneleri kapatılıyor ve kadroları şehir hastanesine devrediliyor. ister beğensin isterse beğenmesin kadro geçişe mecbur kılınıyor. suyundan da koy, menüde başka ne var derseniz, bilemiyoruz! şehir hastaneleri, ihale kanunu'na tabi değil! bu tür konular “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmıyor. bize de hasta olup para kazandırmak kalıyor!
    "

    kaynak: https://www.sozcu.com.tr/…mi-hasta-etmeyin-2137745/
  • yanlış hatırlamıyorsam bu şehir hastaneleri ilk kez ingiltere'de kuruluyor. sonrasında kanada'da ve bir kaç ülkede daha faaliyet göstermeye başlıyorlar. ve size sonucu söyleyeyim sistem işlemiyor finansal sorunlar ortaya çıkıyor ve bu ülkeler şehir hastaneleri konseptinden vazgeçiyolar.

    bizimkiler akıllı abi onların yapmadığını yapıp hasta garantisi veriyorlar. osmangazi köprüsünde garanti verdikleri araç geçiş sayısı gibi. sonuçta bu işe giren kişiler de az çok ne kazanacaklarını bilerek giriyorlar.

    "akp sayesinde artık hastane sıralarında beklemiyoruz" diyen alt gelir gruplarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. gerçi yeşil kart bilmem ne alıp yine faturasını bize ödettirirler o ayrı.
hesabın var mı? giriş yap