• sahip olanin sahip oldugunu kabul etmesinin sifatin tanimi itibariyle neredeyse imkansiz olmasi sebebiyle (bence) garip bir paradoks olusturan sifat. ozetsel bir tanimi surada mevcut (bkz: holier than thou/#6708820). pek de ozetsel olmayan gelsin tanim gitsin ornek ise iste bu entryde. gel vatandas gel, sen de oku!

    self-righteous ingilizcede righteous sifati ve righteousness ismi ile alakali bir sifattir. righteous dedigimiz dini temelleri olan bir kavramdir, tanrisal bir ozelliktir, tanrinin mutlak dogruyu* bilisi ve bu dogruyu bilis dogrultusunda en hakli, en adil karari verebilecegi ile ilgilidir. aslen tanrisal ozellik olan righteous cogu dini inanisa gore tanrinin yansimasi veya parcasi olan insanlara da atfedilegelen bir sifattir. insanlar mutlak dogruyu bilemeyebilirler ama kendilerince dogrulari vardir, bu dogrular cercevesinde dunyayi icsellestirir, yargilara varirlar. [su noktada bir iki bakiniz vereyim alakali: (bkz: gercek vs hakikat) (bkz: enel hakk) (bkz: magara alegorisi)]

    kultur, paylasilan deneyimler, iletisim ve saire sebeplerden kisisel dogrularimizi paylasiyoruz bir dereceye kadar. ama mutlak dogruya ulasamadigimiz icin hepimizin paylastigi bir “tek gerceklik” diye bir sey yok, bir sekilde ayrisiyoruz birbirimizden. benim dogru bildigim baskasina yanlis geliyor. benim dogrularimla vardigim bir yargi bence adilken, baska dogrulara sahip biri bu yargimi adil bulmayabiliyor. bu kadari artik hayatin gercegi (haha, yiyin kafayi, bu da mutlak gercek degil!).

    bir siradan insan olarak mutlak dogruya hakim olamayacagimiza gore righteous olmamiz da mumkun degil. ancak daha iyi, tanrisalliktan daha bir nasibini almis insanlar digerlerine gore (goreceli olarak yani) daha hak-li, daha adil olabilirler denebilir. ama kimin daha iyi, tanrisalliga daha yakin oldugunu anlamamiz mumkun degil. kimsenin alninda yazmiyor tanrisallik orani yuzde 20 ya da 80 diye, degil mi? buna ragmen cikip da “ben sizden daha hak-li’yim” diyen tipler iste self righteous oluyor, esanlamlisinin holier than thou (yani senden daha kutsal) olmasi da tesaduf olmasa gerek.

    su noktada self-righteous’u dini imalarindan arindirabiliriz. self-righteous bir insan kendisini bir bok sanir, diger insanlardan ustun gorur bir sekilde. kendisi ustun insan oldugu icin her seyi digerlerinden daha iyi bilmesi, yaptigi her seyi dogru yapmasi, ve her daim hakli olmasi da dogaldir ona gore. tartisma kulturleri zayiftir, karsisindaki “bir seyden anlamayan cahil gerzek”leri ya agresyonla sindirmeye calisarak ya da onlara direk “eaahh, de get” diyerek* yapar tartismasini. sonucta: ne tartismasi ayol, onun dogrusu en dogru, tartismaya acik degil ki! bunu anlamayip sorguladigimiz, tartismaya kalktigimiz icin bastan cahil gerzegiz hepimiz. bizden beklenenin hep “evet, ne kadar haklisin, ne mukemmel dusunmussun” diye self righteous muhatabimizi dogrulamak sonucta. self-righteous bir insandan asla anlayis beklemeyiniz, o sizi sizden iyi anliyordur cunku, aloo kime diyorum, ayakta mi uyuyonuz? salaklar sizi gidi! (bu da verebilecegim bir ornek iste).

    karsit anlamlilarini da yazarsam belki daha iyi anlatabilirim ne demek oldugunu, buyrun: caring*, humble**, thoughtful*, understanding*

    simdi efenim, isin en pis kismina gelelim. biri kendi kendine “en iyisini ben bilirim” diye takiliyor olsa hic problem etmem, bana ne ki? ama bu insan gelip de kendi ustunlugunu, kendi daha iyiligini, kendi “daha fill in the blank”ligini bana empoze ettiginde sorun yasarim ben. ben daha bir mukemmelim de o yuzden sorun yasiyorum demiyorum yanlis anlamayiniz, sorun yasayisim boburlenmeyle*, vicik vicik kendini begenmislikle alakali. begenilecek bir tarafin varsa halinle tavrinla bir goster, ben gorurum elbet ve ona gore tavrimi takinirim, saygimi duyarim [alakali olarak (bkz: well deserved arrogance/#7944824)]. hakikaten, bakin, dikkat edin, gercekten bir sey olanlarin, "vay bu bir seymis" dediklerinizin "ben bir seyim" diye yirtinmadigini, bunu kafaniza kafaniza kakmadigini goreceksiniz.

    ama ve lakin, ve hatta malesef, self-righteous insanlarin kendilerini fazla begenmeleri yuzunden saygi alisverisi cerceveleri de bozulmustur*. self-righteous insanlar “ben mukemmelim”i size empoze eder, o mukemmelligin varsayilmasini bekler, bu varsayimdan hareketle belirlenen yuksek saygiyi bekler. karsiliginda size hak ettiginizi dusundugunuz saygiyi gostermez cunku karsisindakilere gosterecegi saygi kendi bekledigi saygiyla oranlidir, bu da iki muhatbin iyilikleriyle, mukemmellikleriyle orantilidir, ve siz onun mukemmelligine yaklasabileceginizi mi saniyorsunuz, aptalliginiza doymayin hayallerle yasayan ibneler sizi! (nasil? guzel self righteous ayagi yapiyorum di mi?) (ha bazi ultra self-righteouslar da onlar icin yeterince mukemmel olmadiginiz icin sizi kaale bile almazlar, beterin beteri var.) gidip “abi/abla sen de pek self-righteoussun be!” de diyemezsiniz ki, nihayetinde en iyisini o bilir, o mukemmeldir -ki bunlar onun sanrisi degil gercegin ta kendisidir-, self-righteous degil gercekten righteoustur (iste paradoks burada), siz angut oldugunuz ya da kiskandiginiz icin boyle sacma sapan konusuyorsunuzdur, yikilip gidin (ahaha, bak yine! biri beni durdursun!).

    self righteous kisilerden mukemmel diktator olur bence; evet, bir self-righteous insanin kendisin en iyi ifade edecegi meslek diktatorluktur ve boyle birinin eline gececek guc de diktatoryal olmaya mahkum gibidir.

    tartismaya acik, nacizane gorusum oldugunu vurguladigim bu entrymizi soyle sen sakrak bir sarkiyla bitirelim. tum self-righteous cok bilmisler kendini bir sey sanip bunu milletin kafasina kakanlar icin gelsin:

    peki peki anladık
    herşeyden sen anlarsın
    peki peki anladık
    herşeyi sen bilirsin
    sen neymissin be abi! a! a!
  • ingilizce bir sıfat.

    kendi hatalarını göremeyen, düşünce ve davranışlarının doğru olduğundan her daim emin olma eğilimi gösteren ve dolayısıyla da kendisini başkalarından daha doğru/haklı görmeyi alışkanlık haline getirmiş olan kimseler için kullanılır.

    tema:
    (bkz: ingilizce/@derinsular)
  • konuşma dilinde yaygın kullanımı, kendini üstün gören, kendini beğenmiş gibi anlamlara gelen ingilizce sıfat.
  • (bkz: okunuşu cezbeden ingilizce kelimeler)

    anlamına baktım da ben bi ara böyleydim sanırım. şimdi hafiften adam oldum gibi. gerçi yok lan yine bi bok olamadım galiba. neyse sktir edin.

    cümle içinde kullanın bu kelimeyi. tarz ve şekil.
  • kendi inanç, davranış veya aidiyetlerinin diğer insanlarınkilere göre daha "erdemli" ve "değerli" olduğu düşüncesiyle takınılan ahlaki üstünlük hissi ve gösterisidir.

    böyle bireyler çoğu zaman başkalarının fikir ve davranışlarına tahammülsüz olurlar.

    insanlığın başına bela olan boklar ekseriyetle bu götlerden çıkar.
hesabın var mı? giriş yap