6 entry daha
  • sen uyurken ben seni izliyorum; uyanık tüm algılarım. yaşadığın çocukluğunu görüyorum yüz çizgilerinde ezebere biliyormuşum gibi, kendi çocukluğummuş gibi... sen uyurken çocukluğun uğruyor yüzüne her defasında, yok oluyor yaş belirgeçlerin, sorgu ifadelerin, yorum yorgunlukların, yaşam kırgınlıkların, hüzünlerin, öfkelerin... masumiyetin yüzü uykuya daldığın her defada yerini alıyor yaşanmışlıklarla dolu yüzünde, hatta bedeninde. yaşanmışlıklar yerini çocuksu düşlere bırakıyor...

    sen düşsel gezilerinde dolaşırken çıplak ayaklarınla, oyunsal tozlar kaplamışken minik giyisilerini, ellerinin çocuksu kirliliği yanaklarının altında birleşmişken uykulu, saçların darmadağın olmuşken yorgun oyunlardan, ben bu ikiliği anlamlandırmaya çabalamadan keyfini sürüyorum izlencemin. bu ikilik anlamlı bir ikilik, gece ve gündüz gibi olağan...

    sen uyurken tüm bunları görüp ve düşünüp, özlüyorum tüm içtenliğimle elimde olmadan yanıbaşımdaki seni...

    duygusal parçalara bölüp seni, karar veremiyorum şu anda hangi seni özlediğime...
    ve önemsemiyorum...
    önemsediğim; hangi seni istersem onu özlemeye karar verebilmeyi öğreneceğim...
    ve usulca yanına uzanıyorum yeni düşsel gezintilere...
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap