• her gördüğümde beni güldürebilen yegane nicktir. o nasıl bir içten isyandır ya.
  • 31 mart 2015 türkiye geneli elektrik kesintisi başlığında beklenen kedi, trafo, seçim, emp gibi "şaka"ların arasında efso bir entry girmiş yazar.

    (bkz: işte ekşisözlük bu)

    adam twitter açıp soruları falan yanıtlıyor. sanırım mühendis kendisi. bir mühendis adayı olarak kendisine tebriklerimi iletiyorum. mühendislikşov.
  • çiçeği burnunda bir dokuzuncu nesil sabırtaşı yazardır. sözlüğe yararlı entryler girme dileğiyle hoşgelmiştir.
  • istanbulun havasından mıdır suyundan mıdır bilmem ama ankaradayken bohem edebiyatçı olarak adlandırdığımız, kızlarla platonik safhadan sonra sıkılıp ilişkiyi kesen, platonik safhadan öncesinde de onlarla alay eden bu adama istanbul'da bir haller olmuş, adeta bir barney stinson kıvamına gelmiştir. birlikte tatile çıktığımızda hadi şu kızlarla konuşalım, iki muhabbet edelim dediğimde "boşver lan kızları yatalım hamakta işte" diyen adam istanbul metamorfozundan sonra "ben tanıyorum zaten onları, tanıştırayım seninle" diyebiliyorsa ben bunun altında birşey ararım arkadaş... ne zaman arasam ya konserde ya istiklalde ya da gece alemlerinde.. titre ve kendine gel sen bohemsin diyeceğim ama bu hali benim daha çok işime geliyor ne diyeyim...bohem sandığımız adam istanbul'da kendi özünü bulmuş meğer..
  • kendisini tanımam etmem ama nick'ine bayıldım. duruma çok uygun.
  • nick'ini her okuduğumda hayatımın belli acıklı karelerini gözümün önüne getiren sözlük yazarı.
  • bu nickte yaşanmışlık var belli.bir de tanıdğım günden beri değişmeyen tek şey elessar.
  • nerede ve nasıl başladığını ben bir miktar hatırlıyorum.

    buralardaydı, benim yine allah'a atarlandığım entry'lerimden biri bağlamındaydı. benim allah'la kavgam çoktur, mesaj hangisine gelmişti inan olsun hatırlamıyorum. ama allah bey kuluyla çıkardığı kavgadan teşekkür alarak ayrılmayı yine becerdi o kesin, işte bunu nasıl yapıyor asla anlamıyorum. ahah ilginç biri.

    "bu, çok güzel."

    ya da

    "bu, çok iyi".

    mesaj tam olarak hangisiydi, emin değilim. ama "çok güzel" olduğuna dair kuvvetli şüphe sebebi mevcut sfhahfs

    neyse.

    benim bu kavgalarımla eğlenen kişi elbette bir adanalıydı, ya nereli olacağıdı ahah
    baktık ki benzer atarların çocuğuymuşuz meğersem.

    çok konuştuk, çok anlattım. çok dinledi, güzel dinledi. sonra araya kendiliğinden bir miktar sessizlik girdi. çünkü çok anlatmış, çok ağlamış, sonra o ağladığım boku tekrar yaşamayı becerebilmiştim. yine anlatırdım da, yüzüm tutmadı.

    derken bir deli küçük saat'in oradan hapşurdu ve olaylar -bir yaklaşık- turgut özal'da gelişti.

    derken şöyle bir şey oldu,

    bir şeyi birileriyle paylaşarak yapmayı meğer ne kadar özlediğimi fark ettim.

    çünkü bunu yapmayalı, öyle birkaç ay değil, gerçekten çok uzun zaman olmuştu.

    ben ekip çalışmasına tırnak kadar yakın olmamacasına huysuz ve fakat bir duyguyu paylaşmayı da ölümüne önemseyen bir insanım. böyle idare etmek zor oluyor ama iyi kötü bugünlere geldik ahah

    mesela biraz önce ofise yürürken bir amca bir kedinin başını seviyordu. o anı beraber yaşıyor, bir sıcaklığı hissetme halini beraber paylaşıyordu onlar. herkesin görevi belliydi ve bu görevden onları izleyen ben dahil herkes mutluydu.

    herkesin görevinin belli olduğu ve insanların bunu ortak bir heyecan haliyle sürdürdüğü, güzel yediğimiz, güzel içtiğimiz, çok güzel güldüğümüz, en önemlisi de, ne olursa olsun hep oralarda olduğumuz güzel bir iş oluyor. olacak. güzellik hep olur. belki form değiştirir, yani bu sefer umarım değiştirmez ahah ama hep olur.

    ben de sizi seviyorum allahsızlar ^^
  • sözlükteki en şukela nicklerden birine sahip yazar.
hesabın var mı? giriş yap