sessizce çekip gitmek

• isyan ederek, çırpınarak, ortalığı birbirine katarak gidenden değil, sessizce gidenden kork. o dönmeyecektir çünkü.
• sessizce çekip gitmek bir yenilme biçimidir. alışkanlıktır bazen hep sessiz kalmak, bazen söylenecek tek söz kalmaması...
  yaygarayı koparacak bir karaktere hiç sahip olamamaktır. dillenecek her cümlede yenik düşme korkusu, alınacak cevaplardan kaçan korkaklıktır sessizce çekip gitmek. birazda hırpalamadan kabullenme cesareti ve belki hayatta kalma, tutunma biçimi...
• (bkz: ekmek almaya çıkıp yıllarca dönmemek)
• en güzel şey aslında öylece gitmek ortalığı ayağa kaldırmaya lüzum yok sanki! paramparça olmuşsun kırılıp dökülmüşsün kimse anlamamış; giderken kime ses edeceksin!
• oo alırım bi dal otobüs bileti.
  
  ara sıra yaptığım eylem.
• çok asil bir harekettir
• gitmek yalnızca bir fiil değildir, alt metinde koskocaman bir eylemdir!
• sesli gidersen gitmek sayılmaz, birinin kal demesini bekliyorsundur gerçekten gitmesi gereken insan, gerçekten gitmek isteyen insan usul usul gider hiç kimseye ses etmeden. neyse gitmek zorunda kaldık, oturup içkimizi içelim.
• çoğu zaman çaresizliğin bir sembolüdür.
• bir kere bunu yapsam, arkadaşlarım öldü mü sesi çıkmıyor falan derler, o kadar umutsuz vakayım. ^* mükemmel klas duran, çok karizmatik bir hareket. gücü yeten yapsın, yapamayanlar da benim gibi yakıp yıkıp ortada ne köprü bıraksın, ne geçilecek bir deniz. ytd.