• aşağıdaki diyaloğa sokakta şahit oldum, kelimesi kelimesine dokunmadan yazıyorum,

    erkek- kadın

    e-görülen lüzum üzerine sana bir hediye aldım-sevgililer günü olduğu için
    k-ne demek oluyor görülen lüzum üzerine
    e-yani herkez alıyor sen de başkalarına özenme diye aldım,
    k-yani ne demek oluyor sen beni sevmiyormusun
    e-ben seni seviyorum ama bu gün hariç,çünkü herkez vıcık vıcık olmuş, birbirine nispet yapma derdinde, ahaa bak sevgilim var demek için daha özenliler,
    k-yaaa sana ne başkalarından,biz günümüze bakalım, işi iyice felsefeye vurdun,
    e-konu başkaları değil, bu gün beni geriyor,sıkıyor, ayrıca kapitalist bir saçmalık,
    k-sorun hediye almak değil, ama ben önemsiyorum,
    e-tamam boşver,
    k-sen boşvermişsin zaten
    e- o zaman boş ol,boş ol,
    k-aptalll,
    e-!!!!!!!!!!!!
  • "evde film izlemek te güzel.. valla!" diye düşündüren gün.
  • bu kış çok şiddetli geçmiş olan aktivitedir. moda'da görüldüğü üzere insanlara sevgilim yok yazılı pankartlar taşıtmış, tshirtler giydirmiştir. geniş çaplı bir eylem olmamış olsa da iki kişilik dev kadronun bir eylemi burada söz konusudur. hatta en son "aha şurda bi çift var, yanlarına oturalım hemen" diyerek eylemlerinin amacını sorgulatmaktan da geri kalmadılar. biraz sürtünsek belki bizim de sevgilimiz olur diye mi düşündüler artık kim bilir.

    gençlerimiz işsiz, insanlarımız aç, çocuklarımız eğitimsizin yanına bi tane daha sorun eklendi iyi mi. gençlerimiz sevgilisiz.
  • eveet.bir 14 şubatın daha sonuna yaklaşmaktayız.şu saate kadar kendi çapımda,gerek açık gerek kapalı mekanlarda yaptığım mini sosyolojik araştırma göstermiştir ki sevgililer günü en çok alışveriş merkezleri,sinema salonları(!) ve çiçek satan çingenelerin işine yaramıştır.

    sokak çiçekçisi:şöyleki her köşe başındaki bi çingenenin yanında biten 10 tane çift içerisinde kızlar -ilk kez çiçek almanın telaşesiyle midir nedir bilemiycem- ağzı kulaklarında,erkeklerde ise ebleh bir ifade vardı.

    alışveriş merkezi:her hafta sonu tıklım tıklım olan avmler bu aceayip günde ''iğne atsan yere düşmez'' kıvamındaydı.çiçekçiden sonra buraya gelen çiftlerde surat ifadeleri erkeklerde daha dramatik,kızlarda ise daha bi mango canavarı halini almıştı.elinde hediyesiyle gezen bu çiftler üst kata çıkıp birer kampanyalı börgır yiyorlardı genelde.

    sinema salonu:eveet soğanlı whopperdan sonra geldik asıl mekana.burada erkeklerin ağzı kulaklarında(!) kızlarda ise masum bir ifade oluşuyordu.çiftlerin zevk ve renk meselesine göre değişen film tercihlerinde kırolarda recep ivediğimiz(!) her zaman olduğu gibi ipi göğüsleyen oluyordu...
  • ayak serçe parmağımı kapıya vurduğum bi' gün. anaskim!!!111 diye fütursuzca bağırdım sonra. çok can yakıyor.
  • (bkz: al ver ekonomiye can ver)

    not:her açıdan
  • hannah arendt haklıdır çünkü "aşk, ortalık yerde teşhir edilmeye başladığı anda yok olmaya yüz tutar." bunu bilerek alın-verin-ekonomiye can verin tüm 14 şubat'larda...
  • sevdiğimle benim en önemsediğimiz gün. sabah başucumda kırmızı kalpçikli kutu buldum, içinden darth wader çıktı ama olsun, post modern bir kişi seçtiğimi yıllardır biliyordum. sonra kırmızı balonlarla süslenmiş bir mekanda küpid heykelcikleri altında birbirimize bal ve tereyağ sürüp yedirdik. bal elime filan aktı, peçeteye silerken kırmızı elbisem yapışıklandı ama olsun, hiç bi şey neşemizi bozamadı. sonra ben sevgilime kırmızı tabi ki kalpçikli kutuda çukulatadan yapılmış bir büstümü hediye ettim, yeme de yanında yat diye de bir not iliştirdim; ee olacak o kadar di mi esprili biri olduğumu zaten o da ilk günden biliyordu.. sonra ağır bir kahvaltıdan sonra birbirimize "ondört şubatta neyimizi seviyoruz yeniden" başlıklı not çalışmamızı sunduk; yani bu 14 şubatta o benim neyimi seviyor ben onun neyini seviyorum gibi.. çok romantikti, o bana "şu an dişindeki maydanoz ile bana gülümsemeni seviyorum" yazmış. bir an panik oldum dişimde maydanoz var sandım, ama tabi o notu önceden yazmıştı ne de haylazdı kendisi hah ha. neyse ben de ona, "seviyorum seni ekmeği tuza batırıp yer gibi" yazmıştım, hangi şairden olduğunu hatırlamadığım bu dizelere beraberce çok güldük, ayol ne o ekmeği tuza batırıp yemek filan.. neyse sonra evin yolunu tuttuk, beraberce köpük banyosu yaptık, lush'tan aldığımız banyo köpükleri suda çözününce suyun yüzü kırmızı kalpçik doldu.. çok şahaneydi, bi kalpçik gözüme kaçtı ve çıkarmak için baya ugrastık ama olsun. şu an hızlı yazıyorum çünkü suada'daki serdar ortaç bu gece sevgilimle benim için söylüycek. çok mutluyum sözlük, darısı başınıza inşallah...
  • sevgilimle beraber tek başıma kutladığım gündür. kimsenin ne demek istediğimi anlamasını istemem o ayrı.
hesabın var mı? giriş yap