• haftanın bir gününü kurtaran aktivite. film öncesi kitapçıları-cd'cileri gezme, bir kafede oturup bir şeyler içme, film çıkışı yemek yiyip film üzerine muhabbet etme derken haftanın kiri pası insanın üzerinden akar gider. hele bir de dünyada en çok sevilen iki şey sevgili ve sinemaysa tadından yenmez.
  • eğer sevgiliniz de sizin gibi sinemaya saygı sevgi çerçevesinde yaklaşan biriyse gayet keyif alabileceğiniz bir aktivite olur.
  • sevgiliniz filmi izlemek yerine uykuya dalmışsa, üstüne üstlük bir de horluyorsa işkenceye dönüşebilen aktivite.
  • aynı tür filmleri seven çiftler için yapılması harikadır.fakat çiftlerden biri bilim kurgu,gerilim ve korku sever bir diğeri romantik komedi,aşk gibi türleri severse sonu sıkıntılıdır.
  • film seçimi yaşa göre değişir. yaş düştükçe en izlenmeyecek filmler seçilir. zaten amaç film izlemek de değildir.
  • lise dönemi bitince tadı çıkan güzel eylem. lise zamanlarında amaç filmden ziyade karanlık bir yerde olmaktır çünkü.
  • bir yandan meme avuçlarken diğer yandan bilim kurgu filmini merakla takip etmeye neden olur.

    (bkz: çaktırmadan meme avuçlamak)

    yerini ise şuna bırakır:

    (bkz: tek başına sinemaya gitmek)
  • kızı götürecek, rahat rahat öpüşecek, temas edip dokunacak mekan bulamayan gençlerin başvurduğu çare.
  • gittiğiniz salon 2metre eninde 15 metre boyunda koridorumsu bir yapıda ve çevreniz mekan sıkıntısı çeken ergenlerle doluysa filmin sonunu görmeden kendinizi dışarıya atmanıza sebep olur. sonra makinist arkanızdan bağırır: "abi, nereye gidiyosunuz, daha buluşcaklar, çocukları olcak" diye...
  • itiraf ediyorum salon kalabalık olmasın diye en boktan filmleri seçer ona giderdik.çoğu filmin adını bile hatırlamıyorum.gerçekten ergenlik hayatımızda kara bir leke.hep bu hormonlar işte.
hesabın var mı? giriş yap