• 8 sezondur her bölümünü bir kere bile sıkılmadan izleyip heyecan duyduğum, kafa dağıtmak için birebir pek eğlenceli amerikan dizisi. olaylar frank adlı alkolik ve beş para etmez bi' baba ve onun çok çocuklu ailesinin hayatını konu alıyor.

    (bkz: showtime)
    (bkz: gallaghers)
  • her karakteri, kendine hayran bırakan dizi. çok çok iyi.
  • onlarca dizide yüzlerce komik sahne gördüm ancak hiçbiri shamelessin 8. sezon 6. bölümdeki bir sahne kadar komik olamaz.

    --- spoiler ---

    debbie biriyle sarhoşken birlikte olur. malum daha ergenliği atlatamadan bir çocuk büyütmekte olduğu için bir tane daha bebenin gelme ihtimalini hayal dahi edemez. ayıldığı sabah belirli bir süre içinde ertesi gün hapı almak zorundadır. ilk girişimi yaş dolayısıyla yasa engeline takılır. ikinci girişimde bir kadına rica eder kadın tamam deyip topuklamaya kalkar zira çocuğu olmuyordur. başkasının elindeki bu fırsatı tepmesini istemez. her neyse debb bunla dalaşır nezarete düşer. arkadaşları debbi nezaretten çıkarır ve eczane tarzı bir markete giderler. kasa ana baba günü, ertesi gün hapı için de epey az bir zaman kalmışken malum efsane sahne gerçekleşir. debbin arkadaşı sandalyeye çıkıp allahuekber allahuekber diye bağırır. mağaza anında bomboş.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler s8e7 and s8e8 ---

    kev'in, eşine yardımcı olan ve dev sorumluluk sahibi baba hallerine bayılsam da, son iki bölümdür domination olaylarının da hastasıyım.
    v. karakterinden slave olmaz ama kev yaaa keeev.
    tenrim onu aygır olsun diye yaratmış.
    mimiklerine kurban canım. adelelerine sağlık. minik boylum!

    --- spoiler s8e7 and s8e8 ---
  • --- spoiler ---

    yanlış hatırlamıyorsam bir önceki bölümde ianla fiona barışırken,ian daha büyük dertlerimiz var o yüzden bunları takmak mantıksız gibi bir şey söylemişti,fiona üsteleyince de cevap vermeden konuyu değiştirdi.o derdin ne olduğu hakkında bir fikri olan varsa yeşillendirebilir mi?ian’ın davranışlarını baya anormal buluyorum da bu sezon.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler s8e8 ---

    diğer iki bölüme nazaran biraz daha iyi bir bölüm izledik. mesajlarla dolu bir bölümdü.
    en çok frank'in sahnelerinde eğlendim açıkçası. yine 'amerikan rüyası' nın içi boş bir şey olduğunu vurguluyordu en vurucu dilden. trump da nasibini aldı tabii *
    müslümanları kanada'ya uçurma esnasında da bayağı eğlendim. son zamanlarda en çok okuduğum , gördüğüm şeyi frank'den de duydum bu bölümde 'asıl kanada özgürlükler ülkesi' amerika adına betimlenen özgürlük , o rüya ülke kavramı kanada'yı anlatan bir şey aslında. gibi gibi.
    lip e hiç girmiycem cidden sıkıcı.
    ian üzerinden de dincilerin eşcinselleri hala 'din ile iyileştirme' yönetiminin tartışılır olduğu saçmalığına, hala onlara hastalıklı muamele yapılmasına ilişkin göndermeler mecvuttu.
    diğer karakterlerde pek bir değişiklik yok zaten. bakalım önümüzdeki bölüm neler bekliyor bizi.
    --- spoiler ---
  • --- 8.sezon 8.bölüm spoiler ---

    müslümanlara fena giydirdikleri bölüm olmuş. sadece frank'in elini kalbine koyup kanada marşını söylediği sahnede müslümanların kendileri söz konusu olduğunda bukalemun moduna girmesi bile ince bir giydirmeydi.

    hepsini geçtim keçi çok tatlı değil miydi?
    --- spoiler ---
  • s8e8 spoiler

    frank'in liam ile mültecileri sıraya dizdiği sahne akıllara daha'yı getirirken bölümün devamındaki ilerleyiş banker bilo'yu akıllara getiriyordu yada ben çok içmiştim.

    s8e8 spoiler
  • --- spoiler ---

    orange is the new black’ten boo’yu görünce bi mutluluk bi gülümseme getiren dizi. ne ara çıktın sen la içerden boo?

    --- spoiler ---
  • 8x9

    --- spoiler ---

    köpeğin , frank'ın peşinden gitmesi.
    carl'ın evlilik şoku.
    svetlana'nın beni üzmesi...
    fiona yine yaş tahtaya basıyor ya, bakalım.

    süper bir bölümdü.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap