• 40 masalık mekana tek başına bakan garsonu bekletirseniz , menüyü alıp ağzınıza sokmadığına şükredeceğiniz eylem.
  • konunun türklerle alakalı olmadığını söyleyebilirim yurtdışında da menu geliyor ve gidiyor; masada kalmıyor.
    mahalledeki kebapçıda masada öyle dururdu halbuki...
    ancak teknoloji ile beraber değişik uygulamalar da artıyor; size kağıt değil tablet uzatıldığını görebilirsiniz.
    yine de çok samimi bir mekanda değilseniz menuyu masanızda tutmak için ısrar etmeyin; işletmeciyseniz de siparişten sonra alın.
  • senelerce garsonluk yapmış bir it olarak açıklayım..
    tırı vırı restoranları saymıyorum.
    garson zaten garson değildir. müşteri de kendi cep hesabı , kitabı belli ..ne yiyeceği önceden tasarlanmıştır.
    belki komik gelecek ama garson istemsizce menüleri toplar.
    bir refklestir bu.
    ilk olarak garson adisyon yazmasını bilmiyordur ve menüyü bir masa gibi kullanır. adisyon yazması çok daha kolay ve anlaşılır olur.
    masa da yer açmak içindir. menü devrilebilir, çarpabilir. bardağı dökebilir.
    bu tür resterontlarda rezerve olayı olmadığı için ve kişi başı menü basılmadığı için bir sonra ki masa ve sipariş için menüler toplanır ve ortak kullanım olan servant'ta istiflenir.
    bu sadece bir reflekstir sebebi yoktur. menüleri toplamak işletmecinin ve garsonun işini kolaylaştırmak içindir. zaten bu tarz yerlerde içecek, ön sıcak, sıcak ve tatlı siparişi bir sefer de alınır.
    ikincisi orta halli meyhane ve ocak başı yerlerinde olur. garson siz istemezseniz menü vermez. sadece içmek istediğiniz içkiyi sorar (genelde rakı olur) ona göre kişi sayısına ve istenen içki miktarına göre meze, ara sıcak, ana sıcak size öneride bulunur. bu tarz yerlerde garsonlar tam bir kaşardır ve müşteriye pek söz hakkı vermez. balıksa balık, ızgaraysa ızgara. kişi başı porsiyon olayına girmez. ortaya yaptırır. zaten mezeler vs. tepside gelir. orta da pek menü olmaz.
    fining dining room (siz ekşici piç fakirler pek bilmezsiniz) üst düzey yerlerdir. sadece şarap menüsü bulunur. siz şarabınızı söylersiniz garson ona göre devamını getirir.
    yani menü bir teferruattır her mekanda. baş ağrısıdır. işi bilen garson en ufağından en tepesine kadar mekanda yularları elinde tutmaya bayılır. bir şekil ego tatmini diyelim.
    ayrıca işi bilen bir garson kesinlikle menü'leri masa da bırakmaz. hijyen olarak menüleri masa da bırakmak akıllı bir iş değildir. onlarca insanın eli değiyor, tükürüğü bulaşıyor. üzerine öksüren, aksıran, yere düşüreni oluyor.
    menüyü masa da bırakmamak için birçok sebep vardır. ama menüyü masa da bırakmak için ne mekan ne garson ne de müşteri için elle tutulur bir neden yoktur.
  • o kadar menüye sahip değiller ayrıca menülerin yenilebilme özelliği olmaması ile alakalı bir durum olmalı.
  • kültürdendir.
  • kafayı geriye yatırıp altmış derece ile bakarak almasını beklemek
  • yukarıda sayılanlara ek olarak, masada bırakılan menülerin zaten siparişini vermiş insanlarca yemek lekeleriyle kirletilmesinin istenmemesi bir sebep sayılabilir mi acaba?
  • daha restoranda yemek yemeyi bile bilmeyen davarları göstermiş başlık!

    menüyü mü yiyeceksin gerizekalı! lise ve üniversiteyi turizm otelcilik okumuş ve hayatımı uzunca bir süre; komi, garson, captan, şef ve nihayetinde işletmeci olarak geçirmiş birisiyim. öküze anlatır gibi tane tane yazıyorum. (neticede müşteriyi de eğitmek lazım)

    standart üstü restaurantlarda sistem şöyle işler;

    müşteriyi çoğunlukla rezervasyondan sorumlu hanımefendi karşılar ve masalarına oturtur. bu sırada garson özellikle kadın müşretilerinin oturmasına yardımcı olur. daha sonra yine rezervasyondan sorumlu hanımefendi kişi sayısına göre menüleri verir ve yerine döner.

    komi sayıya göre tadımlık tabağını (tereyağ vs) ve ekmeği getirir. garson bu esnada sularını doldurur. işi bilen müşteri öncelikle içkiye karar verir ki yemek seçimi sırasında şarap veya aperatif servisi yapılabilsin.

    müşteri sizi çağırmadığı veya karar verilip menüler kapatılmadığı sürece masaya gidip de "-karar verdiniz mi?" diye sormaz!

    yemek siparişi sırasında; starter, ara sıcak, anayemek ve bazı tatlıların (sufle vs) siparişini tek seferde verir. öyle başlığı açan öküz gibi "- masada dursun yea" denmez. siparişi erkeğin vermesi kibarlık göstergesidir ama ben çok şahit olmadım.

    ayrıca menü diyip geçmeyin; ciddi bir pazarlama ve satış stratejisi vardır. üzerine kitaplar yazılmıştır ama biz ozalitçide kasiyerin yaptığı menülere alışmış olduğumuzdan o konulara hiç girmeyeyim.

    bu yazdıklarım da garsonlar için gelsin;

    garson masaya gittiğinde mesela 4 kişilik bir masada duruş yerine göre tüm müşterileri 1-2-3-4 diye adisyonunda numaralandırır. kadınları yuvarlak içerisine almakta fayda vardır ki servis yaparken sıralamayı şaşırmayın!

    şiparişler mutfaktan çıkıp komi tarafından getirildiği zaman, garson masanın başında "-carpaccio kimindi?" diye soramaz! tekrar ediyorum soramaz! soruyorsa garson değil çobandır, net! garson; elindeki adisyona göre hangi numara kimse, onun önüne koyar.

    daha sonra iyi bir garson sizin yemek yeme hızınıza göre bir sonraki yemeklerinizi mutfağa marş eder. böylelikle yemeğiniz bittiği anda diğer yemekleriniz sıcak gelmiş olur. bazı tatlıların hazırlığı uzun sürdüğünden dolayı ilk başta siparişinin alınmasında fayda vardır ki; iyi bir garson müşteriyi bilgilendirir.

    servis personeli tüm yemekleri daha önceden tatmış olmalıdır, çoğunu da bizzat en az bir kez yapmış olmalıdır. sosların dahi reçetelerini ayrıca bilmek zorundadır. işine saygısı olmayan garsonlara "-günün çorbası ne?" diye sorduğunuzda genellikle salak salak etraflarına bakarlar "-ben bir mutfağa sorayım teyit etmek için" diye toparlamaya çalışanları da vardır. yapmayın! az saygınız olsun!
  • 50 kişilik kapasite olmasına rağmen tasarruf edilerek yalnızca 20 kişilik menü bastırıldığı içindir. işi biten sonrakine uzatsın beyler hadi elden ele
  • bırakın kendisi kaybeder,yemek sırasında
    ve sonrasında menüye eklenecek meze, tatlı siparişinden dükanı mahrum kalır. ha menüyü tekrar isteme durumunda yok yere enerji harcayarak gidip getirir, menüyü götürmesi nereden bakarsan bak zarar
hesabın var mı? giriş yap