• hangi amaçla çekildiğini anlayamadım film. ne bir şey anlatıyor, ne de "ne kadar sıradan, çok doğal" diye bir tat bırakıyor. filmin tek doğal repliği doktor'un "memlekete gittim, yerinde duruyor mu diye bir bakmaya" demesiydi heralde. ha bir de ihtiyar'ın "evli evine, köylü köyüne"si. gerisi tamamen zorlama diyaloglar, böyle bir artizlikler, bir şeyler.. şevval sam da bu kadar itici olabilirdi ancak. yani ne bileyim bu kadroyu al, koy bara, text'siz sohbet ettir, daha güzel bir şey çıkar ortaya.
  • yıllar geçti koşuşturmayla kendimizin farkında değildik. daha sonra koşuşturma bitti, bizbize kalmışız meğeri anlatan filmdir. konu büyük şehir insanının yalnızlığıdır.
  • kis ortasinda icimi acan film

    --- spoiler ---

    seval sam tekin ne kadar alimli bir kadinmis. hepsi cin gibi 4 turk erkeginin boyle bi bayanla her gece gorusup sadece arkadas kalabilmelerini gercekci bulmuyorum..

    sadece erkek arkadastan ayrilma sahnesinde oyunculugu biraz goze batmis. o sahnenin son anlari tiyatro skeci gibi olmus, filme yakismamis.

    filmdeki diger herkes mukemmeldi.

    --- spoiler ---

    boyle bir film yaptiginiz icin cok cok tesekkur ederim, ozellikle "turkiye'de buyuk sehir istanbul'dur, anadolu'da tasra filmi cekilir" klisesini kirdiginiz icin.
  • ankara'nın son zamanlarda medya sektöründeki önlenemez yükselişinden nasibini alan bir film.
    karakterler ve yaşam tarzları sebebiyle 90ların ilk yarısındaki bunalımlı film çekme ekolü vardı altyapıda. öte yandan herkesin imrendiği sanılan bir yaşam biçimi. her insanın geleceğini görmek isteyeceği türden bir hayat yanılgısı.

    sonuç ise kaçınılmaz. gece hayatında, bohem yaşantılarda belirli bir çizgi olmalıdır. gençliğin bir kısmında gece hayatı abartılır. alkol bolca tüketilir. oradan oraya her gece ayrı bir masada, her gece ayrı bir fasılda, her gece başka sohbetlerde, hırçın, asi, vurdumduymaz yaşanılabilir. ama bar işletmecisi değilsen belirli bir yaşa gelince bunlardan elini eteğini çekmen icab eder. aksi takdirde nihai son filmdeki gibi olur. yalnız.
  • soundtrackini hicbir yerde bulamadigim huzur veren film.
  • pilli bebek'in bu şarkısının girişi mötley crüe - god bless the children of the beast şarkısının bire bir aynısıdır.
  • kısacık bir bölümü ankara üniversitesi ibni sina hastanesinde geçen güzel film.
  • yer yer gümbür gümbür,
    bas bas,
    bar bar,
    yer yer dingin,
    sakin
    hatta hüzünlü
    bir pilli bebek şarkısı.
    hayat gibi biraz
    biraz siyah biraz beyaz..
  • film boyunca yakın zamanda akciğer kanserinden kaybettiğimiz bir arkadaşımızı düşündüm. sanki bir şey anlatmak istemeden öylesine dışardan bakarak bir hayatı gözetlememiz istenmiş gibi geldi. en çok renklerini beğendim bu filmin marul yeşillerini, şarap kırmızılarını, otomobilin camından bir başka dünyaya açılan tünel aydınlığını, her şeye rağmen yaşamayı sadece yaşamayı düşündüren siyah beyazlığını, göl üzerine dökülen yağmur grilerini, derya alabora kızıllığını...
  • o ilk balık tutma sahnesi var ya.. çok güzel.
hesabın var mı? giriş yap