• super keyifli bir terry pratchett romani, mumkun olsa herkese bi kopya daatirdim
  • bas rollerde kit zekali bir peygamber adayi ve bu aday disinda inanani kalmadigi icin ancak bir kaplumbaga formunda gorunebilen aksi bir tanri var...
  • kendim de dahil olmak üzere bir çok pratchett sever tarafından en iyi romanı olarak değerlendirilir.

    (bkz: the exquisition)
  • cok sevdigim "away" mesajim "the turtle moves"un kaynagi olan kitap
  • terry pratchett'in mark twain'in bir sözünden ilham alarak yazmış olması muhtemel inanılmaz güzellikteki roman:

    "he says naïvely, outspokenly and without suggestion of embarrassment: 'i, the lord thy god, am a jealous god.'
    it is only another way of saying: 'i, the lord thy god, am a small god; fretful about small things' "
    (mark twain, letters from earth)
  • (bkz: brutha), (bkz: om).
  • kanımca başlı başına bu güne kadar yazılmış en iyi din allegorisi ve eleştirisi budur. insanlık tarihinin başından beri gelmiş geçmiş bütün dinlerle ve insanlıkla ince ince dalgasını geçer. sosyoloji derslerinde okutulmalıdır bence. sadece sosyolojide değil aslında temel eğitimde yer almalıdır.

    kitapta pagan dinlerden tek tanrılı dinlere, atheistlerden filozoflara, teokrasiden demokrasiye, engizisyondan evangalistlere herkese ve herşeye dokundurulur. dinlerin gelişimi, ruhban sınıfının saltanatı, iyi niyetlerin nasıl baskı aracına dönüştüğü gibi insanlığın inanç serüveninin hemen hemen her noktası incelenmiştir.

    mesela ateistler ve tek tanrılı dinler arasındaki anlaşmazlık şu şekilde tasvir edilir; tanrı om'un inananları boyuna işlerine taş koyan ve bir türlü dinlerini yayamadıkları komşu ephebe'ye kıl olur ve her fırsatta savaş açarlar. bu arada bütün tanrılar ephebianlara kıldır çünkü ephebianlar tamamen filozoflardan oluşmuşlardır ve boyuna tanrıların gerçekliğini sorgularlar. tanrıların son derece gerçek ve alıngan oldukları discworld'de ancak yanlarında paratoner taşıyarak yaşayabilmektedirler.

    kitabın hikayesinde om* inananı kalmadığı için çok güçsüz düşmüş kendini ancak bir tosbağa şeklinde gösterebilen bir tanrıdır. kendine tapan koca bir ülkesi olmasına rağmen insanlar artık tanrıya değil onun klisesinin yarattığı ritülisme inandıklarıdan ve klisenin zulmü ve dogmatikliği yüzünden umutsuzluğa düştüklerinden (yani kendisine değil aslında kliseye taptıkları için) om'un gerçekte hiç inananı kalmamıştır. kendine inanan son kişi olan brutha isimli hafif salak bir bahçıvan sayesinde tekrar bilincine kavuşur ve onu peygamberi yaparak yeniden inananlarını geri kazanmaya çalışır.

    bu kitapta yükselişi anlatılan tanrı (tosbağa) om'un omnia'da rekabeti ortadan kaldırmak için getirdiği emir ise okurken beni yataktan düşürmüştür:

    "thou shalt not expose your god to market conditions!"
  • brutha ile om un hem fiziksel hem de zihinsel yolculuğunu anlatan kitap. genel disk dünya romanlarının çok güldür orta hallice düşündür ün yerine biraz güldür çok düşündür tercih edilmiş. böyle bir de night watch vardı sanki o daha güzeldi.
  • --- spoiler ---
    brutha: 'neden durduk?'
    asker: 'filozoflarin gecis ustunlugu var'
    --- spoiler ---
  • terry pratchettın tüm eserleri gibi hem çok zekice hem de çok komik bir dille yazılmış diskdünya serisi romanıdır.

    --- ağır spoiler ---

    "söylesene," dedi brutha suyunu yudumlayarak, "buralarda tanrılar hakkında bilgisi olan biri var mı?"
    "bu tür bir şey için sana rahip lazım," dedi meyhaneci.
    "hayır, demek istediğim...tanrıların ne olduğu...tanrıların nasıl var olduğu...o tür şeyler," dedi brutha meyhanecinin tuhaf sohbet yöntemiyle güreşerek.
    "tanrılar o tür şeylerden hoşlanmaz," dedi meyhaneci. "bazı geceler, biri fazla içtiği zaman burada da o tür şeyler konuşulur. tanrıların gerçekten var olup olmadığı hakkında kozmik spekülasyonlar. sonra bir bakmışsın çatıdan aşağı, üzerinde "evet, varız," yazılı bir not olan bir yıldırım düşüyor ve dumanları tüten bir çift sandalet buluyorsun. bu tür şeyler metafizik spekülasyonların tüm ilginçliğini alıp götürüyor."

    ***********

    (ölümden sonraki) çöl, onun ne olduğunu ne düşünüyorsan odur. ve şimdi, net bir şekilde düşünebilirsin...
    burada yalanlar yoktu. tüm hayaller uçup gitmişti. bütün çöllerde aynı şey olurdu. yalnızca sen ve inandığın şey kalırdı.
    ben her zaman neye inandım?
    genelde, bir adam doğru düzgün yaşarsa, rahiplerin söylediklerine göre değil, dürüst ve düzgün olduğuna inandığı biçimde yaşarsa, en sonunda her şey üç aşağı beş yukarı yoluna girerdi.
    bunu bir flamaya yazamazdınız. ama çöl şimdiden daha iyi görünmeye başlamıştı.
    fri'it yola kyouldu.

    --- ağır spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap