• bu adam kötü bir insan olamaz.
  • ama o balonu beklemesi...

    ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bir günahı, balonu beklediğin kadar abim benim.

    röveşatan böyle bitmemeliydi be abim. olsun. kader utansın :(
  • bir anlık gaza gelen bir adamın yer aldığı videodur. sokakta dans edince ooo çok modern, röveşata çekince sığır demek iki yüzlülük gibi sanki. balon kimseye çarpıp zarar veremeyeceğine göre bence problem yok. ayrıca pozisyon alış ve senkron süper de balonun yavaş ineceğini tahmin edememiş sanki.

    not: ayakkabının çıkacağını tahmin edemediğini varsayıyorum. ayakkabı birine denk gelse elbet zararlı olabilirdi.*

    edit: zeka ile ne alakası var arkadaş? türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, aylık geliri 7-8 bin bandında olan ve bir iddia uğruna şunu yapacak en az iki tane arkadaşım var.

    geç edit: bu entry adama sığır ve zeka seviyesi düşük diyen iki yazara itafen yazılmıştı. ikisi de yazdığını silmiş. bu arada düşündüm de ben bunu iddia olmadan da yaparım.
  • aslına bakarsanız, adam da o hareketi yapacağının farkında değil.

    ilk vurduğunda balona, normalde balonun uzaklaşması gerekirdi.

    balon dizine doğru gelince, röveşeta kaçınılmaz olmuş.

    bence balon suçlu.

    müzik ile daha bir güzel olmuş. buyrun!

    edit: imlâ

    edit 2: video bağlantısı ekleme.
  • 2014 yılının yaz dönemi. çanakkale'de bir barda garsonluk yapıyorum. biraların, votkaların havada uçuştuğu hareketli bir cumartesi gecesi. mekan tıklım tıklım dolu.

    bir eleman geldi, tek başına. kendi halinde zararsız bir tip. hepiniz bilirsiniz; tek başına gelen erkekler pek hoş karşılanmazlar böyle mekanlarda. bu yüzden mekanın arka taraflarında bir masaya oturmasını rica ettik. adam hiç ikiletmedi, 'masa masadır' dedi, gitti oturdu. tamamen kendi halinde. söyledi birasını, içmeye başladı. ne yan masasında kimin oturduğu umrunda, ne de mekanda çalan müzikler. kulaklığını takmış, kendi kendine müzik dinliyor.

    3. biranın ortalarındayken; elemana bir şeyler oldu. oturur vaziyette dans etmeye başladı. hepimiz işi gücü bıraktık, lavuğu izliyoruz. gerdan kırmalar, omuz silkmeler, neler neler. sonra oturduğu sandalyeden ayağa kalktı, başladı moonwalk yapmaya. güzel de oynuyor piç.
    ama hiç kimseye bir zararı yok. tamamen kendi halinde.

    bizim patron rahatsız oldu.
    ''kaç kere söylemem gerekiyor evladım. şöyle kekoları mekana almayın bir daha'' diye söylenmeye başladı. ama adamın gerçekten hiç kimseye bir zararı yoktu. kendi halinde eğleniyordu, canı dans etmek istemişti ve kimseyi rahatsız etmeden canının istediği şeyi yapıyordu. ben asla yapamazdım örneğin onun yaptığını. yanlış olduğunu düşündüğümden falan da değil üstelik. utandığımdan, sadece utandığımdan. yan masadaki kız güler mi diye çekindiğimden veya elalem ne der diye düşündüğümden. ama hayatta yapamazdım. eleman dans etmeye devam ediyordu ve müthiş eğleniyordu.

    atın şu kekoyu mekandan dedi bizim yavşak patron. ''burası düğün salonu mu?''

    güvenlikler masaya gittiler ve adamı dışarı davet ettiler. adam hiç istifini bozmadı amk. yerine oturdu, kulaklığını toplayıp cebine koydu ve ''rahatsız etmek istememiştim, kusura bakmayın. hesabı alabilir miyim'' dedi.
    sakince çıkıp gitti mekandan.

    ''yavşaklar ölmez, sadece şekil değiştirir'' der ünlü bir yazar. ve o akşam kendi halinde dans eden o adama 'keko' diyen zihniyetle, dün akşam bu güzel abimize 'sığır' diyen zihniyet aynı yavşak zihniyet.
  • umut sarıkaya'nın karikatüründeki adam ile aynı kişidir.
  • ülkemizdeki futbol sevgisini en güzel anlatan videodur.

    https://twitter.com/…sman/status/929449019943866370

    edit: ters açısı da mevcutmuş. https://twitter.com/…aray/status/929465621288546305
  • uzun zamandır hiçbir şeye bu kadar içten gulmemistim. bok gibi geçen iğrenç bir günü kahkaha atarak bitirmeme sebep oldu resmen. duvarı yumrukladim lan gülmekten. hele o tam rovesataya kalkacakken balonun daha inmedigini farketmesi, inmesini beklerken yüzünde oluşan o ciddi ifade nefessiz bıraktı beni.

    hayır her şey o kadar spontane ki, ayağına gelen balona her insan gibi vuruyor, ondan sonra yükselen balonu diz ile sektiriyor bu kısım biraz şov, biraz içindeki çocuğun zorladığı bir hareket bunu da anlarız. amaaa beyin, omurilik soğanı, korteks zart zurt artık hangi mekanizma burada sorumlu bilmiyorum ama bir insanı tüm bu plansızlığın ortasında kendiliğinden, durduk yere, iki saniye önce tanıştığı balona roveşata çekmeye ikna eden şey ne olabilir?

    ha düştükten sonra balona omuz atmak başka bir olay ona kitap yazılır. video zaten fazlasıyla absürt ve komik, zaten o kısma kadar gülmekten ölmüşüz o noktada balona omuz atmaya hiç gerek yoktu. artık izleyiciye eziyet bu.
  • bazen hayat olağan akışında giderken bir fırsat çıkar karşına ve sen bunun hayatının fırsatı olduğunu düşünüp risk alırsın.sonra hüsran. artık hayat olağan akışında değildir. düştüğün yerde balona omuz atmak seni gol kralı yapmaz.

    nick değiştirme hakkı verilse 'sokakta rövaşata çeken adam' yapicam. tam anlamıyla beni temsil ediyor.
  • niye sığır denilerek yerildiğini anlamadığım güzel insan. adamın gelişi bile munis, eller cepte, hayatı boş vermişlik. merak ettim acaba röveşata denemesinden önce ne hissiyatta idi, ne düşünüyordu.

    - ya bu kaçıncı iş görüşmesi, biriniz de alın amına koyayım ya, ölücez açlıktan.. amına koyayım böyle hayatın.. aha balon..

    edit: emin değilim ama olay ankara'da atatürk bulvarı üzerinde sıhhiye'ye gidiş yönünde yaşanmış gibi. tahminim bu yönde..
hesabın var mı? giriş yap