• sol görüşe aidiyet hissine sahip imkansızlıklar neticesinde veyahut kendi isteği doğrultusunda alkol kullanmayan, hayatı boyunca kız/erkek arkadaşı olmamış ve her cumartesi annesiyle pazara giden şahsiyettir. her ne kadar küçükken teravihe gitme bahanesiyle evden çıkıp internet cafede takılmış, din ve eğlence işlerini birbirine karıştırmış olsa da büyüyünce sekülerlikten taviz vermeyecektir. elbette "lan düşünce ile hayat tarzı arasında ne alaka var" diyebilirsiniz yani sol görüş sosyal yaşamı düzenlemiyor ve buna dair kalıpları ve davranış biçimleri mevcut değil fakat muhafazakarlığın ve sağ görüşün düşünce planından sosyal yaşama tezahürü yaşam tarzının belli bölümünü işgal ettiği için pastanın geriye kalan kısımları sol görüşe kalmış oluyor. durum böyle olunca ister istemez yaşam tarzıyla insanların düşünce şeklini etiketliyebiliyoruz.

    bu arkadaşa da sentezlerinden ötürü teşekkür ediyor, önümüzdeki seçimlerde dyp'den aday olmasını tavsiye ediyorum.
  • uzun uzun tartışılacak bir konudur.

    her yer muhafazakar yaşamla dolu ,insan rahatça solculuğunu yaşayamıyor ki. yıllar önce şerif mardin'in ortaya attığı bir tez vardı mahalle baskısı diye. bu yüzden gerek solcu olsun ,gerek seküler kesim olsun önemli bir kısmı. komşularına veya akrabalarının gözüne batmamak adına böyle ...mış gibi yaşamlar yaşamak zorunda kalıyor. oruç tutmasa da tutuyormuş gibi yapıyor veya kurban kesiyor vs..

    zira akıllı insan bilir " müslüman mahallesinde salyangoz satılmayacağını"

    en iyisi göze batmamaktır.

    (bkz: siz benle gelin aralara maralara dalın)
hesabın var mı? giriş yap