2494 entry daha
  • düdüklü tencere. kullanma kılavuzuna bir asker gibi riayet etsem bile o buhar güçlü bir tıslamayla çıkmaya başladığı vakit mutfakta alarm veriyorum. geçen mutfağın kapısını kapadığım için unutmuşum, bi gittim tencere var gücüyle tornistan çalıyor! arkamdan oğlum geldi, onu koridora, kendimi mutfağın öbür köşesine savuruverdim. sırtımı duvara vermişim elimle dur işareti yaparak "sakın gelme!" diye bağırınca garibim şoka girdi. sanırsın çatışma var. öyle böyle ocağı kıstık. ama düdüklü tencere korkum tam gaz sürüyor.
  • asansörden tam iniyorken asansörün aniden düşmesi ve bedenimin düşen asansör kabini ile kat arasında ikiye bölünmesi korkusu. i origins'de vardı böyle bi sahne, ordan miras kaldı sanırım. sırf bu yüzden oğlanı şut çeker gibi itiveriyorum asansörden.

    küçükken de annem kek hamuru hazırlarken yumurtadan sarı olmayan bir şeyin düştüğüne şahit olmuştum. ikimiz de ne olduğunu biliyorduk. hiç bakmadık. annem her şeyi direkt çöpe attı. hala yumurta kırarken hafif bir gerilim yaşıyorum.
  • sular geldikten sonra taharet musluğu kullanmak.
1150 entry daha
hesabın var mı? giriş yap