• markalonga'dan alinan mac makyaj seti..bildigin dandik ve tamamiyle sahte..
  • bugün tunus caddesi'ndeki tunus color'da 20 (yirmi) tane vesikalık fotoğrafa 40 (kırk) lira verdim. sevgiler.
  • +abi bu çanta ne kadar?
    -60tl
    +50 versem olur mu?
    -olur.
    +tamam o zaman.

    sonuç: çok fena kazıklandım sözlük.
  • son derece ibretlik olabilen hikayelerdir.

    bundan 3-4 sene önce lisedeyim yaz tatilinde bir tanıdık vasıtasıyla cd'cide çalışıyorum. ufak tefek işler yapıyorum film satmak cd kopyalamak format atmak bilgisayar tamiri ve bu tarz elektronik parçalar satmak. dışarıda da bir tane dondurma dolabı var alakasız bir şekilde dondurma da satıyorum.o günde dondurma alınacak kasada normalde hiç para olmaz ama 60 lira bırakmış patron. açıyorum dükkanı tek başımayım o sırada birisi geliyor:
    +selamün aleyküm patron burda mı bir alacak verecek meselemiz vardı da kardeş.
    -yok abi. akşama gelir konuşursunuz halledersiniz.
    +olmaz acelem var. zaten labtopumu tamire bırakmıştım onuda almam lazım patronu arayabilir misin der (ve numarayı girmem için bana cep telefonunu uzatır eli sargılı ve kesiktir telefonu kullanamadığını söyler)
    -(numarayı girerim arama tuşuna basarım adam telefonu hemen elimden alır) girdim numarayı al konuş.
    + alo abi bıdıbıbıdıbı senin çocuk o zaman şimdi bana 100 kağıt veriyor labtopumu da alıyorum ben akşama görüşürüz tekrar
    gayri ihtiyarı çıkarıp kasadaki tüm parayı veriyorum adam dükkanın içinde bildiğin labtop arıyor şuraya koymuş olabilir mi buraya koymuş olabilir mi diyerek.allahtan labtop falan yok ve labtop falan alamadan parayı alıp görüşürüz diyerek çıkıp gidiyor. ve tüm bu olaylar o kadar kısa ve seri bir şekilde oluyor ki düşünmeye fırsatınız kalmıyor. ne zaman ki adam çıkıp gidiyor benim kafada şimşekler çakıyor. dolandırıldım!! diyerek çıkıyorum adam tabi toz duman çoktan.
  • bir akrabamın sattığı arabayı alan adamla ahbap olduk. araba hakkaten çok güzeldi km'si düşüktü. ben bile o arabayı bir kaç defa kullanmıştım.

    ahbap olduğum adam bir yerden para bulup arabaya kasko yaptırmak istemiş. bir de ne görsün. araç pert'ten satın alınıp tamir edilmiş, kaskosu için arabanın yarısı kadar para istemişler. sonuçta arabayı aile adına leke sürülmesin diye ben geri satın aldım. akraba kazığı böyle oluyor heralde.

    (not: o sonradan ahbap çavuş arabayı çok sevmiş olacak ki, benden bir daha geri aldı arabayı)
  • benim basima gelmedi ancak benim yanimda gelisen bir olay kendim kaziklanmis kadar etkiledi. bir uluslararasi kargo firmasindan yurtdisina posta gondermek uzere bekliyordum. onumdeki adam elinde bir gomlek kutusu buyuklugunde kutu icin islemlerini yaptiriyordu. kutunun uzerinde morhipo yaziyordu. internetten almis. herneyse , kargo gorevlisi sordu:
    - icinde ne var ?
    - penye tisort
    - bedeli icin ne belirtelim?
    - fiyati 38 tl. o sekilde yazabilirsiniz.
    - siz mi odeyeceksiniz?
    - evet
    - nereye gonderiyorsunuz?
    - kazakistan.
    - tamam. kargo ucreti 191 tl

    ben kenarda yuh dedim. adam kesin vazgecer, 38 tl'lik seyi bu fiyata niye yollasin dedim. ama adam gayet normal kredi kartini uzatti odedi. olayin mantigi neydi, tisort ne menem biseydi, hala cozemedim.
  • küçükken yediğim çok nadide bir kazık var aklımdan çıkmıyor. değerleri tamamen sallayacağım...

    bizim oralarda güreş festivali gibi bir organizasyon vardı her yıl yapılan, hala var mıdır bilemiyorum. yaylada güreş alanı düşün çevrelenmiş tribün gibi, oraya girip güreş izliyorsun. orada olmadığın zamanlarda da çevredeki yaylada piknik hesabı takılan ailenin yanına gidiyorsun veya tezgahlarda ıvır zıvır, hediyelik, ekmek arası köfte, dondurma satan seyyar satıcılara seyirtiyorsun.

    bizimkilerden 10 lira almışım, iyi para. 4 lirasıyla kola dondurma alıp kuzenlerle kolye, bileklik, yüzük satan bir tezgaha yanaştık. ben uzaktan kesiyorum hafif, kuzen fiyat soruyor. bi bileklik sordu kuzen fiyatı çok ucuzdu, bende nasılsa 6 lira var dedim, alayım bunu. verdim 2 lira aldım. tam ayrılıyorum, satıcı üstüne adını yazayım mı dedi? tamam lan dedim yazsın kimin olduğu belli olsun. ben tabi bedava diye düşünüyorum. bildiğin tornavidayla adam bilekliğin üstüne adımı kazıdı. bilekliği versin diye bekliyorum, o da beni bekliyor. bir kaç saniye sessizlikten sonra ağzındaki baklayı çıkardı, harf başına 1 lira istiyor götoş. ismim de ali olsa ne var amına koyim, benimki altı harf. küçüğüm itiraz da edemiyorum, elimde kalan parayı saymaya çalışırken adam aldı elimden. tamam dedi "bu seferlik iki harf benden olsun."

    ulan küçük çocuğu kazıklamak nasıl zalımlık ya, daha ben karpuz top alacaktım.
  • avşa'da lezzetsiz bir levreğe 90 lira vermiştim. 3 gün zıçmadım yeminle.
  • sebastian adlı boktan şampuan ve saç kremine 400 lira vermiştim. uzun saçların kesilmesinden dolayı oluşan mutluluktan dolayı sanırım pek mantıklı düşünemedim ve kuaför amca bir güzel iteledi şampuan ve saç kremini. müthiş derecede kepek yapıyor ayrıca ama o kadar para verdikten sonra bitsin diye kullanıyorum hala.
  • pederle hırdavatçı dükkanı açmışız, boya nalbur gibi inşaat malzemeleri satıyoruz. zerre ticaretten anlamıyoruz zaten 6 ayda koca dükkanı batırdık. gelelim kazıklanma kısmına. pederle depoya indik okuldan arkadaşımda dükkanda bilgisayarla takılıyor. adamın biri gelmiş galon tabir edilen 3,5 kiloluk boyayı eline almış kaç para diye sormuş arkadaşa arkadaş bilmiyorum hasan amca (peder bey) depoda demiş. depo girişi aynı binada yan kapıdan. adam boyayı almış tam depoya geçmek için dükkandan çıkarken kapıda benle karşılaştı, kapıda bana hasan abiden boya almıştım da bu galon fazla geldi bunu iade edicektim dedi. bende peder depoda bir sor ona göre iade alayım dedim. depoya girdi ben peşinden gitmedim, pedere oğlandan boya almıştım bu fazla geldi iade edip parasını alayım demiş.pederde okey diyip dükkana yanında getirdi adamı. ben, peder ve arkadaş dükkanda, peder açtı kasayı bir miktar para çıkardı adama verdi adam boyayı verdi geri, mal arkadaşımda tek kelime çıkmıyor öylece bakıyor. adam gitti aradan 5 dakika geçmeden peder bana sordu ne kadar malzeme almıştı diye ben benden almadığını söyledim senden aldığını söyledi dedim, arkadaşın jeton yeni düştü sizden almadı depoya size fiyat sormak için raftan aldı dedi. adam erdi muradına biz çıktık kerevetine
hesabın var mı? giriş yap