• ne anne baba ne ülke seçemeden dünyaya gelmiş olmayı saymazsak, sevgilinin hayat kurtaracağı zannıyla ilk gençliği pas geçmiş olmamdır.
  • sigaraya başlamak.

    bi' çok hatam oldu ama açık ara en büyük pişmanlığımdır.
  • son hızda çalışan vantilatöre elimi sokmak.iki tane dikiş attılar parmağıma.
  • zamanında 30tercih hakkımız varken ben bunun 29 tanesinde istediğim tek bölümü yazıp 1tanesinde babamın istediği bölümü yazmam ve tercih sabah uyandığımda kardeşimin aa sen onu kazanmışsın demesi. sonra geri uyudum bu bir rüya, öğlen kalk bak sonuçlara dedim. kalktım, sonuçlar açıklanacaktıı bugüün dedim bağırarak. farkettim ki evde herkes uyuyor, kendime diyorum ki "bak gördün mü rüyaymış o, kimse kalkmamış daha" ve bilgisayarı açıp bakıyorum sonuç aynı. meğer herkes sonuçlara bakıp geri yatmış.okula gidip kayıt olup öğrenci kimliğini alana kadar kabullenemedim. sanki inceptionda gibi hissettim.
    (bkz: en iyisi kendi bildiğini yapmak)
  • benim icin evlenmek oldu bu. kurtulmasi da ayri bir dert. siz siz olun 5 kere dusunun oyle bir imza atmadan once.
  • ispanya'daki gül gibi yaşamımı bırakıp türkiye'ye dönmüş olmamdır. döndükten sonra bir de cilt hastalıkları yaşamam da cabası...
  • bilgisayar oyunlarına başlamam. özellikle fm. insanın en değerli zamanları boşa geçiyor. ileriki yaşlarda bonus olarak kas ve iskelet rahatsızlıkları geliyor.
  • başkalarının hatalarını konuşurken kendimize neden hiç bakmıyoruz derken aklıma gelen başlıktır..

    çok uzun yıllar önce, üniversite ilk senem.. bir çok hata yaptım.. ama en aklımda kalanı buydu.. zaman zaman aklıma gelir ama kişiye bir türlü ulaşamadım..

    gerçek isim vermeyeyim adı ayşe olsun.

    izmirli bir kızdı.. benden 2 yada 3 yaş büyüktü.. yurtta kalıyorduk karma öğrenci yurdu.. bilen bilir.. cevizlibağ atatürk öğrenci yurdu.. diğer adı ile aos.

    yurt ortamında tanıştık ama nasıl tanıştığımızı hatırlamıyorum.. çok ta tatlı biriydi.. fiziksel olarak ta karakter olarak ta çok tatlıydı..

    iyi dosttuk aslında, yani o zamanlar öyleydi. o bana hangi gözle bakıyordu bilmiyorum ama çok değer veriyordu.. belki de hoşlanıyordu..

    bir de arkadaşı vardı.. en yakın kankası olan kız.. onunla da aram iyiydi.. onun adı da fatma olsun.. o cahillik dönemimde ben ayşe'nin bana aşık olduğunu ya da hoşlandığını düşünüyordum sanırım..

    bunun sonucunda da çocukluk tramvası ya da psikolojik bir etken mi bilemiyorum.. kızın kankası fatma ile bir gün sohbet ederken.. laf lafı açtı.. ayşe benden hoşlanıyor sanırım ama aramızda kalsın.. ama ben ona bakmam ki, ben şöyleyim böyleyim, onun boyu biraz kısa dudakları çok güzel değil, bacakları şöyle vs vs diye bir sürü fiziksel kusur saydım.. (aslında alakası yok, neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum kendimi hiç affetmicem) öyle olsa bile öyle denmez.. bilmiyorum işte sözlük ya çok cahildim.. çok :(

    ne kadar cahil olduğumu siz anlayın artık kızın en yakın arkadaşına söylüyorum bunları.. tabi ki fatma da söylediklerimi anlatmış ayşe'ye..

    ayşe bir daha benimle muhatap olmadı.. hiç bir şekilde.. :(

    okul vs bitti.. bir gün bir yakımı otogara götürdüm izmir'e gidecek.. otobüsün en arka koltuğunda gördüm ayşe'yi.. yakınıma söyledim aynı otobüste olacaksınız.. lütfen ikna et beni bir kez olsun dinlesin diye.. ama nafile yakınım da ikna edememiş.. daha sonra sosyal medya vs hiç bir şekilde ulaşamadım..

    burayı okuyorsan lütfen beni affet.. gerçekten öyle bir insan değildim.. cahildim ve sorunlarım vardı sanırım.. sen hayatımda tanıdığım en güzel ve en mükemmel insanlardan biriydin..
  • okul okutmaktır. bir daha bu kadar büyük bir hata yapma fırsatım olmayacak.
    5+3+4+5 +2= 19 yıl.
    kaç yaşında başladım okula. 7 yaşında.
    23 yılımı okul okumaya adadım, yüksek lisansla sonlandırdım. kitap bile okumuyorum artık.
    bu okul okumak kadar saçma bir şey yok dünyada.
    yirmi üç yıl bi fiil oto elektrikçisi olsaydım şuan türkiye'nin yerli ve milli elektrikli araç motorunu üretmiştim. bunun için mühendis olmaya gerek yok.
    23 yıl okuduktan sonra geldiğim noktaya bak amk.

    hiç bir faydası olmadı.
    maddi manevi çok büyük hata.
    hayat kendini entellektüel görüp de entellektüel olmayanlarla dolu. sorsan herkes kitap okumak için can atıyor, herkes okul bitirmek için can atıyor.

    öyle değil kardeş. valla billa öyle değil.
    bakınız bir aydır (bkz: müslüm) filmini konuşuyoruz. (bkz: müslüm gürses) ne mezunuydu?
    (bkz: neşet ertaş) ne mezunuydu?(bkz: sakıp sabancı) ? (bkz: rahmi koç)

    okul okuyan kaç kişi bunların yaptığını yapabilir. kaç kişiye istihdam sağlayabilir. sanat için kaç türkü okuyabilir?

    bir tek (bkz: aziz sancar) ımız var. hadi bilemedin listeye bir kaç kişi daha ekleyin.
    biraz insan sağlığını tedavi ettiği için doktorlar.
  • hatam çoktur da henüz farkına vardığım ve beni üzeni anlatayım. ben yandım eller yanmasın minvalinde.

    arkadaşım, ben hoşlandığım insanı daha en baştan ortada ilerleyen bir ilişki olmadan evvel bile deniyor muşum. o bildik kız triplerinin yanı sıra ben şimdi sağlıklıyım, iyim herkes benimle olmak ister bakalım ben soğuk, hasta ya da ne bileyim işte deli olduğum da bile bana katlanacak mısın diye içimden bir sürü şeyi kurup kaldırıp o an da kendim olmayıp, duygularımı paylaşmadan onun beni anlamasını bekliyormuşum. araya doğaüstü beklentiler sokup herkesin kabul ettiği yasalardan gayri vahiy bekliyormuşum. bazen kendimde çeşit çeşit patolojiler bulsam da sanırım canımı en yakan bu yakın ilişkilerdeki anı yaşamadan sonraki, sonraki, en sonraki ana göre konum belirlemek.

    gerçekten ne zormuş koşulsuz sevmek, ne zormuş insanın geçmiş-gelecek yükünden kurtulup o anı orada yaşaması.
    içinizden ne geliyorsa onu yapın gençler, lütfen kimse yalnız kalmasın.
hesabın var mı? giriş yap