• simdiye degin ankara mon amour ve bir akdeniz kedisinin hatiralari adli kitaplari iletisim yayinlari'ndan cikmis bulunan istanbul dogumlu halen frankfurt'ta ikamet etmekte olan yazar. romantizmi kendiliginden kesfetmis kasli seyyar gul saticisi duran duran'la yaptigi fotografli soylesisi post express'te cikmistir.
  • ankara eski yenimahalleyi, alemdar sinemasını, sakarya bilgi kitabevini, odtüyü, kırmızı rugan ayakkabıları, çiçekli ve cepli elbiseleri bulacağınız ankara mon amour'un yazarı.

    gazete solfasol mart sayısında güzel bir söyleşisi çıkacak yazar.
  • herkesin tanımak istediği yazarlar vardır, sanki aradaki yaş farkına inat, ismi ile seslenebileceğin, ankara mon amour ile hayatıma öyle bir giriş yapmıştı ki şükran, o kadar fazla şey yaşadık ki, ah be şükran... son romanı ile de yeniden göstermiştir ne kadar iyi bir yazar olduğunu, çayımızı koy ocağın arkasına birazdan sönecek ışıklarım, şükran abla...
  • 2008 yilinda catikati asiklari adli ucuncu romanini yayinlamis olan yazar.
  • "aşkın dili sessizlik miydi?" diyen yazar. bununla yetinmeyip şunu da söylemiştir.

    “anneannemin üzüldüğünü görüyorlar, ağlamaya başlamasından korkup susuyorlardı. bu suskunluğun orta yerinde annem masadan kalkıp “ben bir kahve yapayım” diyordu, “benimki sade olsun türkan hanım” diyordu babam ve bir saniye önce havada asılı gibi duran, insanın ayağına bir asker postalı kadar ağır gelen hayat birdenbire normale dönüyordu.”
  • burası radyo şarampol'ü konuşacağımız kitap kulübü buluşmasına katılarak bize heyecanlı bir akşam yaşattı. geleceğinden habersizdik. 5-10 dakika önce yazdıklarını konuşurken birden kanlı canlı karşımızda bulunca herkesin yüzüne pespembe bir gülümseme yayıldı. biz sorduk o cevapladı.
    akşamdan aklımda kalan "karşılaşmak istediğim karakterleri yazıyor olabilirim" sözü oldu. onu anılarını yazıyla kayda geçiren bir zaman kapsülcüsü gibi hayal etmiştim. o ise denize şişe içinde mesajlar bırakıyormuş. hiç fena fikir değil.
  • 80 darbesi döneminden başka anlatacak bir şeyi yok gibi. darbeyle ilgisiz görünen bir hikayenin bile herhangi bir yerine 80 darbesi zamanları ile ilgili bir hikaye sıkıştırıveriyor.

    burası radyo şarampol
    ankara mon amour
    çatı katı aşıkları

    kitaplarını okudum. her seferinde inatla sebatla konuyu 80'lere getirmesi gerçekten bıktırdı. çok merak ettiğim kafalarda yazmıyormuş, bunu üçüncü kitabın nihayetinde anladım. bu kadar geç mi dank etti derseniz, her seferinde bir şans verdim belki bu sefer başka bir şey söylüyordur diye de ondan bu denli uzun sürdü. neyse daha da okumam. başka yazarlar arar buluruz.
    geçiniz.
  • türk edebiyatı yerine "türkçe edebiyat" diyenler kervanından ve tabii ki iletişim yayınları!
    ödülü nasıl aldığı anlaşılıyor...
  • burası radyo şarampol kitabı ile tanıdım kendisini. aşık oldum. okuyun, okutturun.
hesabın var mı? giriş yap