• kurucusu prof. dr. abdülaziz bayındır'dır.

    kendileri de inkar etmedikleri üzere türkiye'deki geleneksel fetva yönteminden çok farklı bir görüşü savunmaktadırlar. aslında sünneti reddedip salt kuran'ı esas almaları bana vahhabilik çağrışımı yaptı ama sitelerinde vahhabiliğin adı bile geçmiyor. kendine mahsus bir anlayışa sahipler.
  • süleymaniye vakfı'ndan o kadar nefret ederim ki add bile yanında tekke kalır.
  • sünneti red ettikleri iddiası çok ağırdır. bu ülkede kim "hadisler ve sünnet kuran'la çelişemez eğer çelişiyorsa o hadis ve sünnet uydurmadır." derse hemen sünneti red etmekle ve vahhabilikle suçlanır. zaten insanlar akıllarını kullansın her söylenene değil allahın sözlerine inansın diyen herkes için bir yafta vardır reformist, vahhabi, şii, mezhepsiz vb. söylenip dururlar.
  • vahhabilikle alakasi olmayan vakiftir. zira vahhabiler birakin sünneti reddetmeyi, "ehl-i hadis" olarak da adlandirilan selefilerin asiri ucudur. yani hadisi, sünneti reddetmek yerine tüm enerjilerini bu hadis ilmini ögrenmeye ve sünneti uygulamaya vermis bir olusumdur. süleymaniye vakfinin sünneti reddettigi ileri sürerek vahhabi oldugunu iddia etmek bilgisizlikten kaynaklanan vahim bir hatadir.
  • nedirler ne yaparlar pek bilemiyorum, anlamam da, yalniz, imsak ve iftar vakitleriyle ilgili calismalari, daha akla yatkin geldi bana... daha bir mantikli sanki...

    http://www.suleymaniyevakfi.org/…asin-bildirisi.pdf
  • (bkz: #29753315)
  • din ve fıtrat araştırmaları merkezi 'yiz diyerek bize göre çağımızın en önemli problemi din-bilim ilişkisinde odaklanmaktadır. bilimin kaynağı fıtrattır.

    din ile fıtrat arasında da birebir ilişki kurulabilirse insanlığa çok büyük bir hizmet yapılmış olur.

    vakfımızın, çalışmalarıyla bu hizmeti gerçekleştirdiğini ümit etmekteyiz diyen vakıf.
  • yine ramazan'ın başlamasıyla birlikte sahurun erken yapıldığı, sabah namazının vaktinden önce kılındığı yolundaki iddiaları gazetelerde yer bulmaya başlamıştır. (hatta milliyet.com.tr ramazan sayfalarının kendileri tarafından hazırlandığını düşünüyorum).

    bu yıl akşam namazının süresinin uzun tutulduğu, yatsı namazının ise vakti çıktıktan sonra kılındığı yolunda başka iddiaları da var. okunan ezanlara uymuş olursak, yatsı ve sabah namazları kabul olmamış oluyor bu durumda.

    kendi adıma konuşursam, yalnızca kafa karışıklığı yaşatıyor ve kuşkuya düşürüyorlar.
  • türkiye gazetesi grubu, fazilet takvimlerinden sonra diyanetin belirlediği namaz vakitlerine alternatif imsakiye hazırlamış vakıf.

    türkiye gazetesi grubu ve fazilet takvimleri imsak vakti, ikindi ve yatsı namazlarının vakitleri hususunda diyanetin 1981 yılında yaptığı temkin vakitlerini azaltma girişimini gereksiz ve tehlikeli bulduklarından 1981 ve öncesi takvimlerde yer aldığı gibi namaz vakitlerine yer vermekteler.
    bu takvimlere uyanlar türkiye de özellikle ramazanda sahur vaktinin tayini konusunda biraz sıkıntıya girse de katlanıyorlar. örnek vermek gerekirse istanbul için imsak bugün diyanete göre 03:42 sözü edilen gruplar için bu zaman 03:24. 17 dakikalık bir fark sıkıntı yapılmayacak gibi görünüyor. ancak daha kuzeye gidildikçe bu şablon ile hazırlanan vakitler belli enlemlerin üstünde çatırdamaya başlıyor. bunun için 15 mayıs 15 ağustos arası üst enlemlerde yatsı ve imsak vakitleri bu gruplarda yayınlanmaz. kendim okumadım ama namazın bir şartıda vakittir vakit bir merkezde girmiyorsa o namaz düşmüştür şeklinde fetva verdiklerini duydum.

    bu gruplardan farklı olarak süleymaniye vakfı da imsakiye hazırlamış.

    burdan yerinize ait namaz vakitlerini bulabiliyorsunuz. gördüğüm diyanetin imsakı ile bunların imsak vakti arasında 55 dakikalık bir zamanın oynadığı. az zaman değil.
  • kuran'a göre doğru bir biçimde imsak vakitlerini belirlemiş vakıftır. bakara suresi 187 ( sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.)
hesabın var mı? giriş yap