• entry

    https://www.trendyol.com/…10262&link_userid=1572741

    bahsi geçen entryde linki verilen bıçaklar ne yazık ki sürmene bıçağı değil.

    sürmene bıçağının en önemli özelliği ağzının çok küçük açılmasıdır. aşağıdaki şekilden inceleyebilirsiniz:

    şekil 1-a
  • sallamış da sallamışsınız, bir tane mi metalürji mühendisi yok aranızda.* bölgesinden bağımsız olarak sürbısa markasının sunduğu serileri kalitelidir. yani sürmene'nin havası, suyu aldığınız her bıçağı iyi yapacak diye bir şey yok.

    öncelikle her obje keskinleştirilebilir, maharet keskin kalması ve bileme kolaylığıdır. bileme acısı 15-20 derece arası japon bıçakları aşırı keskindir ancak bakım gerektirir. avrupa tarzı bıçaklar daha geniş açılarda bilenir, öyle domatesin üstünden geçerken zar şeklinde kesik atmaz ama naz çeker.

    ikinci olarak bıçak sıcak dövme gibi bir sertleştirme metoduna sıkılmadan üretildiyse yumuşak olacaktır, çabuk körelir, şeklini kaybeder. sürbısa'nın plastik saplı modelleri sıcak dövme olmasa da sanıyorum alman malı kaliteli bir çelik bileşimi kullanıldığından fiyatına göre mis gibidir. sıcak dövme ile üretilmiş modelleri de vardır ancak bileme taşıyla ugrasmayacak insanlar için bence çok elzem değildir.

    sonuç olarak ismi sürmene diye bıçak iyi olacak diye bir şey yoktur. kullanılan çelik, çeliğin sekillendirilme metodu ve kenarın bilenmedeki ustalık hatta şekil ve ağırlık dengesi kaliteyi belirler. kısayol olarak orijinal surbisa marka seçilirse pişman olunmayacaktır. ufak bir bileme aleti ile uzun süre idare eder.
  • yıllarca bizim kasapta bu bıçaktan kullandık. sürekli körerir, hemen hemen her gün bileme yapardık. öyle fabrikasyon bıçaklar var ki sürmene bunların yanında ancak vasat kalıyor. bıçağın kalitesini asıl belirleyen şeyin çeliğin kalitesi olduğunu düşünüyorum.

    tanım: düşük kalitede çelikten üretilen, günümüzde profesyonel kullanım için yetersiz kalan bıçak.
  • tanto'dan iberian falcata'ya, eskimo tipi ulu'dan, nepal tipi kukri'ye, scandi agizdan chisel'e, iskandinav seax'indan drop point av bicagina milyon cesit bicak yaptim. bin turlu celikten, molybdenum, vanadium, tungsten alasimlarindan bicaklar yaptim. cahil cahil konusmayin aklinizi beyninizi kemirtirim size. oturun okuyun:

    cumhuriyetin ilk yillarinda zanaatkarlar kaliteli karbon celik bulamadigindan, bu bicaklar da demiryolu raylarindan yapildigindan nam salmis bir bicaktir.

    nitekim bu yuzden esas nam saldigi doneme ait bir ornegine denk gelirseniz muhtemelen pasli olacaktir. karbon celik cabuk paslanir.

    bu bicagin butun olayi bundan ibarettir. bugunun standardiyla vasat bile degildir. dandiktir. cin mali ayarindadir. kendinize gotunuzden efsane uydurup sonra inanip gaza geliyosunuz. siktirin dagilin simdi.

    edit: alin size surbisa elcegizlerimle dovdum. 18% tungsten, 4% chromium, 1% vanadium, 0.7% karbon, gerisi insaat demiri.
  • sürmene bıçağı keskinliğiyle bilinir. bunun nedeni el yapımı olması ve bazı balık yağlarının üretimde kullanılmasıdır. bunlar tamam ama son entry biraz reklam mı koktu, bana öylemi şey oldu bilemedim.

    ülke değeridir, karadenizden çıkan ender bir güzelliktir.
  • piyasada 500 çeşidi vardır. alındığı zaman dolandırılma ihtimali %100.
    sürmenede bile tüpçü, manav, fotoğrafçı, pastane, ayakkabıcı bile sürmene bıçağı satıyor haberiniz olsun.
  • tuhaf uydu kanallarında her gün saatlerce latif doğan tarafından reklamı yapılan bıçak ceşidi.

    latif abi tanıtmak için en son spor ayakkabı, ananas, karpuz ve bıçağı jilet gibi kullanmak suretiyle bir vatandaşın kol kıllarını kesiyordu.
  • piyasadaki çoğu bıçak t5, t7 ve 4116 gibi çelikler kullanılır ve neredeyse en ucuz paslanmaz çeliklerdir.

    bu işlere ilgiliyseniz, n690 piyasada bulabileceğiniz en iyi çelik sınıfına girer. n690 çeliğine sahip bir şef bıçağınız varsa, profesyonel bir bıçağınız vardır ve çok keskin olur. 1000 tl civarında bıçağı temin edebilirsiniz.

    daha fantastik çelik arıyorsanız, m390 ve elmax bunların üzerine çelik türkiye'de yoktur. ama bunlar ev için fazla abartılı olur.
  • üstte yazar arkadaş açıklamış. ne bıçağı olduğuna değil çeliğin kompozisyonuna, üretim yöntemine ve ısıl işlemine bakacaksın. önemli olan bunlar, memleket değil.
  • sürmene’den geçerken en meşhur ve en eski fabrikanın satış mağazasına gidip, dövme çelik, kemik saplı en kalitesi bu diye kaktırılandan 3 tane aldığım, çağın çok ama çok gerisinde kalmış bıçak türü.üçünün de ucu aynı yerden bir yıl dolmadan kırıldı. üç sünnetli bıçak, sağlam bir kazık ve yine bir anadolu masalına kanmanın boşluk hissi yanımıza kar kaldı..kısaca dostlar bıçak, elektronik ev eşyası, motor, araba veya herhangi bir şey alacaksanız alman coğrafyasından şaşmayınız..
hesabın var mı? giriş yap