• kutsal amerikan ailesine yönelik tüm tehditlerin ağızları burunları kırılmak sureti ile bertaraf edildiği film olmuştur, arada türk polisi de eziklenmek suretiyle güme gitmiştir..
    üzülsem mi sevinsem mi bilemedim lan!
    yani "ailenin birleşmesine sevinmek" ve "polisimizin içler acısı haline üzülmek" demek istiyorum amirim, vallaha bak..

    erdal bakkalı görünce de gurbette kardeşime rastlamış gibi oldum resmen.
  • türkiye sınırına gelince, yolun gerisini katırlarla devam edecekler sandım, en azından bu olmadı.

    ayrıca göze sokulan çarşaflılar, abd elçiliğinde elde makinalı tüfek ve zırhlı araçla bekleyen askerler hakkaten 10 numara ayrıntılar olmuş. ulan 7/24 niye beklesin adamlar o şekilde. heriflerin türkiye algısına bak amk.
  • --- spoiler ---

    kötü adamların kendi hatalarını umursamadığı film.

    siz gidin gencecik kızları kaçırın, onları fuhuşa zorlayın; kızını kurtarmak isteyen adam bu canileri öldürünce tek suçlu olsun. vay arkadaş!

    --- spoiler ---
  • yapımcısı luc besson olduğu için zaten kafadan hayata 2-0 yenik başlamış filmdir. bir sürü saçmalığı, abartıyı buna bağlayabilirim.

    --- spoiler ---

    lan kızını arıyorsun açmıyor, 1 saat sonra arıyorsun, "otelin güvenlik şefini bul," diyorsun. sen arasaydın ya lan. şeyhi korurken herifle 3 gün geçirdin.

    sam denen dallama dakikasında herkese ve her şeye ulaşıyor ama golf oynarken telefonunu siklemiyor. normalde arandığında öyle herifin caddie car'ı yanıp söner be. ha, görüp geri de dönmüyor iyi mi?

    bir bavul silah ve patlayıcı ülkeye nasıl giriyor be? gümrüklerimizin hali tamam ama...

    dünyanın hangi şehrinde el bombaları kafaya göre patlatılıyor da kimse kıllanmıyor? shantytown'da bile imkansız be. adamdan kan alırlar camille kan.

    göz bağlıyken sayarak yol ezberleme geyiği arthur hailey'in tefeciler (the moneychangers) romanından (ve dizisinden) bire bir arak bu arada.

    --- spoiler ---

    edit: filmdeki istanbul'u beğenmeyen mallar sürüsü acaba taken (1) filmindeki paris'i nasıl buldular... ha, iki bulvar iki sokak iki de cafeden memnun kaldılarsa bu onların "paris aaabi işte bu yaa" fetişizmidir.

    elalemin işi gücü yoktu, size aksiyonlu şehir tanıtım filmi çekecekti. siktirin.
  • dün izlediğim film
  • nasıl olmamız isteniyorsa, nasıl olmaya doğru gidiyorsak öyle gösterildiğimiz filmdir; bunda şaşılacak ya da kızacak bir şey yok. açıkçası filmi sırf türkiye'yi nasıl gösterdiklerini merak ettiğim için izledim, çünkü zaten taken 1'i izlemiş biri olarak filmden iyi bir kurgu beklemiyordum. hoş, bu filmin kurgusu ilkinden bile kötüydüya neyse.
    filmde tabi ki bir tane saçı görünen kadın yoktu, pek çok sahne sırf erkeklerden oluşmaktaydı klasik erkek toplumunun bir yansıması olarak, polis arabalarından bahsetmiyorum bile, yollar mollar her şey hak getire. türkiye'nin bir bok olmadığının gayet farkındayım, neyse ki farkındayım, o yüzden hiç sinirlenmedim filmi izlerken. çayımı içe içe izledim.
    bir de filmle ilgili aklımda kalan anlardan biri; adamla kızı amerikan elçiliğine girdiklerinde ben bile rahatladım, klasik amerikan filmlerindeki 'amerika'nın güvenli şefkatli kolları' hissini yaşadım resmen.
  • özensiz çekilmiş, kötü film.

    --- spoiler ---

    kızının attığı bombaların sesini uzaklardan duyan ama hemen alt katta patlayan silah sesini duymayıp, liam reis üst kata çıkınca kurban giden adamlara sahip film.
    sonrasında kötü adam liam'ın karısına hallendiği sahnelerde, liam reis devamlı olarak bir köpeğin havlamasının duyulduğu boş binada karısını arar. sahne bir kaç defa karısının olduğu odaya, bir kaç defa liam'ın boş binadaki seyahatine geçer. sahne sırası liam'dayken köpek havlaması sürekli ve güçlü şekilde duyulur. ama karısının bulunduğu izbe odanın ses yalıtımı mükemmel olmalı ki, sahne geçişlerinde köpek havlaması hiç duyulmaz.

    --- spoiler ---
  • osuruk ötesi film.

    --- spoiler ---

    koskoca istanbul'da, bacasından beyaz duman çıkan bir tek bina vardır, oraya usulca silah bırakılır. fısıltıdan başka ses tonuyla konuşmayan adamımız liam, kemençe çalan dayıya göre yön tayini yapar çünkü dayı 8 saat aralıksız kemençe çalmaktadır. istanbul'un ortasında 16'lık bir bakire çatılardan bomba ata ata gezebilmektedir. türkiye gümrüklerinden hacı naber diyerek geçmek mümkündür. miğferli askerlerin (!) beklediği amerikan konsolosluğuna bir taksi ile intihar girişi yapmak mümkündür. bir turist, istanbul'un ortasında polis müdürü vurup (hadi bunu geçtim) taksi çalabilir. istersen cia başkanı ol, o şoför seni oracıkta siker. turist halinle esnafın arasına girip çekil kenara dersen yine sikerler.

    --- spoiler ---
  • yukarıda yazılanlardan farklı birşey diyemeyeceğim:( çünkü genel kanı; birincisinin tadında,kıvamında olmayışı ve istanbul'u bir arap ülkesi gibi lanse etmiş olmalarının verdiği rahatsızlık!!

    ama bir iki şeyde söyleyim yine de:)
    aslında filmde hissettirilmek istenen; birincisinde (taken) ve bir çok amerikan casus filminde de olduğu gibi amerikanın dünyadaki en iyi ajanlara sahip olduğudur. adamlar öyle bir planlar yapıyor ki; a-b-c-...z'ye kadar ve hepsinide aklında tutuyor, ihtiyaç duyduğunda da uyguluyor...gerçek hayatta asla olmayacak bu seviyedeki insanların var olmasını istediğimiz için bizde bundan tatmin oluyoruz...amerikan film endüstriside bunu bildiği için talebin karşısında arzı ortaya koymaktan kaçınmıyor.

    ama teferruat olarak görülen ancak insanlarda bir resim oluşmasına sebep olan sahneleride koymakta hiç bir beis görmüyorlar!
    bir ülkeyi nasıl tanıtırsan, görmeyenler için doğru o olacaktır! ve sen bu islam düşmanlığının baş gösterdiği 21yy. başlarında türkiyeyi bu şekilde tanıtırsan! insanlar iran'da tatil yapmak istemeyecekleri gibi türkiye'den de uzak duracaktır!
    nasıl ki kuşatma filmi ile amerikanın islami terör örgütü tarafından hep mağdur,canı yanan insan olarak gösterilmesi, tüm dünyada kabul görüyorsa!!!!
    filmleri izlerken lütfen dikkat edelim! her nekadar güzel, eğlenceli bir ajan filmide olsa kazandırdıklarından fazlasını götüreceğini hesaba katalım ve bu tarz filmleri izlemeyerek birde sırtımızdan geçinmemelerini sağlayın! izlemek için ....'ya düşmesini bekleyin ve bedavadan izleyip onların emeğine saygı göstermeyin!!! (türk filmleri için sinemadan uzak durmayın, para kazansınlar ki bizde kendi ajanlı filmlerimizi ve kendi reklamımızı yapabilelim...
  • izlemeyin, izlemiş olmak için bile izlemeyin, dedirten.

    hayır türkiye'yi kötü gösterdi muhabbeti değil, ancak çok dandik bir film olmuş. ama diğer yönden de gıcık olmadık değil tabii.
hesabın var mı? giriş yap