• alfabemizde olmayan bir harfle milli uçak ismi koymak hangi moronun işi acaba
  • uçağın abd maliyetine çok takılmamak lazım, türk işçisi türk mühendisi tl ile maaş alıyor.

    bu da zaten ar-ge kısmını çok ucuzlatıyor.

    dışarıdan alınacak parça ve malzeme dolarla olsa da üretim adetleri düşük olduğu için toplam maliyet üzerindeki etkisi az.

    tüm mesele aslında türk mühendislerinin iyisini 200k usd yerine 100k tl + aileye çevreye yakınlık + vatan millet sakarya karşılığında çalışmaya razı edip edemeyeceğiniz.

    tayyip herkese sallamaya devam edip çocuklarına da imamhatipi dayarsa bu uçağı yapacak mühendis kalmayacak. aselsan’a girip ilk iş müdürüne yalakalık yapmaya başlayan tipleri görmeye başladık, bu değişmezse bu uçak nah yapılır.
  • bu sıralar hidrolik sistemleri için bir şekilde içine dahil olduğum uçak projesi.
    detaylarını bilememekle birlikte ekip uçağı yapabilmek için ne gerekiyorsa yapma modunda ve para gibi konular ikinci planda. projedeki bir amaç da kullanılan her yabancı ekipmanın muadilini yurtiçinde yapabilir kabiliyete gelmek. bunun için sektördeki pek çok firma ile de görüşüyorlar.
  • (bkz: #104514404) numaralı mesajımda, projenin ethem aşkıyla nasıl piç edilmeye doğru gittiğinden bahsetmiştim.

    geçen 1 yılın ardından güzel gelişmeler var.

    ingilizlerin bmc’ye (yani katar ortaklığına) olan tepkisi kırılamayınca önce bmc büyük ortak olduğu trmotor’dan ayrıldı (kaynak - trmotor yeni ortaklık yapısı). ardından kale grubundan “rr ile teklifimizi ilettik, görüşme halindeyiz” açıklaması geldi. yani döndük dolaştık 3 sene önceki duruma geldik. ama bu sefer en azından bizimkiler bmc ile bu işin olmayacağını anlamışlar gibi görünüyor, süreç 2-3 yıllık gecikmeyle yeniden hızlanabilir.

    eksik olmasın tanım: eğer bir gün türk hava kuvvetlerinin bel kemiğini oluşturursa, türkiye’nin tam bağımsızlığı yolunda en önemli adımlarından biri olacak uçak projesi.

    edit: kaynaklar
  • ordularınbelkemiği olan ve yapılması eğitimsiz halk için basit görünen, ama yapması inanılmaz zor olan iki tane demirbaşı bulunmaktadır. bunlar:
    1) tank
    2) avcı jet uçağı'dır.

    altay tankı projesi malumunuz. tarihteki diğer batan tank projelerinin yaptığı hatalar tekrar edildi (proje adeta peşkeş çekildi, ne motor ne de fabrika yok) ve ve projenin geleceği hiç iyi görünmüyor.

    not: (amerikalılar, ruslar, hintler, almanlar, fransızlar vs. hata yapanları say say bitmez. en efsanesi ise asad babil tankıdır, onun için ayrı bir yazı yazacağım.)

    peki bir avcı uçağına göre görece basit olan tank üretimi bile başa bela iken hayalet savaş uçağı üretiminde sanayisi gelişmiş ülkelerin durumu nedir?

    teknolojide ülkemizden çok daha ileri olan japonların (bkz: yerli ve milli) projesi mitsubishi x-2 shinshin batmışken, askeri ve sivil havacılıkta 70 yıldır abd ile rekabet eden ve dönem dönem daha gelişmiş uçaklar üreten rusların su-57 projesi motorları yüzünden hala belirsizken (ki diğer eksiklikleri açıklanmıyor), çinliler çakma f-35'leri daha servise alamamışken ve j-20'ler şimdilik gösteri uçağı iken (onlarda da motor sorunu var) ve avrupa'lılar kendi 5. nesil jetlerini geliştiremeyip f-35 projesi ile abd'ye göbekten bağlanmışken bizim kendi 5. nesil jetimizi 10 yıla geliştireceğimizi düşünmek ne yazıkki saflık olur.

    bunun nedeni ise şu:

    1) jet motoru tasarlamak, hele 5. nesil jet için tasarlamak inanılmaz zor. ruslar ve çinliler zorlanıyor. ne yazıkki bugüne kadar jet motoru üretemedik. bundan sonra üretemez miyiz? tabiiki üretiriz, ama 2030'a yetişmez. çok zor. teknoloji transferi olursa belki.

    2) hayalet tasarım: amerikan şirketlerini hayalet uçak üretiminde lider yapan unsur bu. ürettiğiniz tayyareninbeşinci nesil savaş uçağı uçağı olması için radara en küçük şekilde görünecek biçimde tasarlamak ve radar emici malzeme ile kaplamak gerekli. tabii bunu tasarlarken uçağın sadece radar izini değil, aynı zamanda termal izini de azaltmalı ve bunu yaparken it dalaşı yeteneğinden ödün vermemelisiniz. hayalet uçağın hayalet olma özelliğinden maksimum derecede yararlanabilmek için ise düşman radarlarına yakalanmadan evvel (bkz: bvr) havadan havaya füzeler ile düşmanı etkisiz hale getirebilmelisiniz.

    burada soru şu: uçağın hayalet tasarımı ne kadar baskın olacak? su-57 gibi sadece ön cepheden mi hayalet olacak, yoksa f-22 gibi inanılmaz küçük bir radar kesiti mi olacak? bu seviye teknolojiyi geliştirmek için ekonomi bu durumda iken ne kadar harcama yapabiliriz?

    yine de maliyetin para yakma ocağına dönüşen f-35 projesi kadar tutacağını düşünmek aptallık olur. (65 milyar$'a f-22 gibi bir şaheser üret, sonra o kadar ülke birleşsin ve 1.5 trilyon $ harcayarak f-35 denen şeyi üretsin. lockheed martin'i bu müthiş soygunu için kutlamak lazım). çinlilerin j-20'yi 4.5 milyar dolara ürettiği düşünülürse bizim proje taş çatlasa 15-20 milyar $ tutacaktır diye düşünüyorum. bunun nedeni ise çinliler gibi çakma jet yapmamamız ve sıfırdan tasarlamak zorunda olmamız. saray masraflarını ve yandaşa yedirilen paralardan kısarsak bu projeyi belli bir seviyeye kadar rahatça geliştirebiliriz.

    ben tf-x projesinin bir ihtimal altay tankı projesine döneceğini düşünüyorum. aviyonik ve silah/radar sistemleri mükemmel, hayalet teknolojisi, tasarımı, radar izi ve aerodinamik özellikleri fena olmayan bir uçak olacak ancak motor ve birkaç aksamdaki sorunlar nedeniyle üretimi büyük sorunlarla karşılaşacak. eğer kafayı kullanır ve jet motoru teknolojisini tıpkı t-129'da yaptığımız gibi diplomasiyi kullanarak dışarıdan getirip o teknolojiyi geliştirirsek bu sorunları aşabiliriz.

    yoksa projemizin sonunun japonların projesinin sonuna benzemesi mümkün.
  • öyle veya böyle türkiye'de birçok yeni sektörün doğmasına olanak yaratacak, mühendis arkadaşlara büyük olanaklar sağlayacak ve türkiye'ye çağ atlatacak projedir.

    birçok ambargo ürünü bu uçağın üretimi esnasında yerel olarak yapılmaya başlandı.

    en büyük tehlike iktidar değişiminde ve siyasal iktidarsızlık dönemlerinde abd ajanlarının ve türkiye'deki etki ajanlarının bu projeyi baltalamasıdır. bu tehlikeyi bertaraf etmekte istihbarat elemanlarımızın işidir.
  • 1960'lara hindistan'ın nükleer programındaki gelişmeler bölgedeki diğer olan bitenle birleşice hindistan'ı nükleer silah geliştirmeye mecbur bıraktı. pakistan bu caydırıcılığı sağlamasa varlığını ve birliğini koruyamayacaktı zira.

    zamanın başbakanı butto'nun deyimi ile pakistanlılar gerekirse 1000 yol boyunca ot ve yaprak yemeyi göze aldılar ve sonunda nükleer silah edindiler.

    mmu projesi de bizim için neredeyse o derecede önemli bir hale geldi, f35 projesinden çıkarıldık, çevremizdeki rakip devletler endişe verici şekilde silahlanıyor. türkiye'nin buna karşı dengeyi kurması için de 5. nesil kabiliyetlerde, bir f-35 olmasa da bir j-20, bir su-57 seviyesinde uçağa ihtiyacı var. yoksa yunan'ın alacağı 2 filo f-35 averoff etkisi yapar, adamlar hava sahamızda evlerinin arka bahçesi gibi dolanır, bir bedel de ödemezler.

    birde işin itibar boyutu var, bu iş ilan edildi. uçak fuarlara çıktı. devlet yetkilileri hakkında konuştu.

    artık bu saatten sonra bu uçak yapılacak, bu hükumet yapamazsa sonra gelen yapacak, 2026 de uçmazsa 28'de uçacak, para biterse sigara 25 lira olacak, kdv 2 puan artacak, o olacak bu olacak, ama o uçak uçacak.

    bu saatten sonra bu işten dönüş mümkün değil
  • ana problemi insan kaynağı olan proje, piyasada bulunan kalifiye mühendislerin bir çoğu yurtdışına gitti veya dolarla yurtdışına iş yapmaktalar. onu da geçtim e- ticaret firmaları aşırı agresif şekilde büyümekteler. hepsinden önemlisi remote çalışma furyası sektöre büyük darbe vurmakta, acilen ssb'nin mevcut mevzuatta değişikliğe gitmesi ve remote çalışamanın önünü açması gerekiyor.

    tusaş'ın çok büyük bir kaynak açığı var, bu çözülmeden projenin geleceği konusunda yorum yapmak çok mantıklı değil. milli projelerimizin bir çoğu bu dolar artışından etkilenmekte, sektörün acilen hem parasal hem de şartlar anlamında iyileştirme yapılmasına ihtiyacı var.
  • çok ciddi emek harcanan bir geliştirme süreci,

    açıkçası itiraf etmem gerekirse üretim hattı görüntüsünü gördüğüm bugüne kadar projenin gerçekleşebilirliği hakkında şüphelerim vardı, ama çok modern ve dünya havacılık standartlarında bir çalışma altyapısı ile ilerleniyor. mühendis kardeşlerimi çok tebrik ediyorum, kardeşim diyorum çünkü gördüğüm kadarı ile hepsi benden oldukça yaşça küçükler.

    çok yol kat etmişsinizdir, yolunuz açık olsun.

    edit: gerçekten çok duygulandım, sesim titredi...

    edit2: az sonra ünite maliyetinden ne kadar gereksiz olduğunu anlatmaya gelenler de olur. onun için diyorum ki ne kadara maledileceği hiç önemli değil, materyal teknolojisinden, aerodinamik fiziğine, eklemeli,eksiltmeli imalat teknolojilerine kadar çok büyük deneyimler ve yetenekler kazandıracak, binlerce mühendisin okulu olan projedir. türkiye mühendislik ve teknoloji tarihinin en önemli projedisir.
  • türkiye tarihinin en önemli, en kritik ve ülke kalkınmasında en yüksek rolü oynayacak projesi.

    başarısız olma ihtimalimiz az değil, ancak başarırsak türkiye’nin kaderi değişir.

    gelgelelim, bu proje de “yandaş” hevesi yüzünden piç edilmiştir. şimdiden 2 yıllık gecikme vardır ve bunun tek sebebi motor işinin ısrarla ve ısrarla bmc’ye verilmek istenmesidir.

    halbuki sırf bu iş için kale havacılık, rolls royce ile ortaklık kurmuştu ve fikri mülkiyet bu yeni yerel şirkette (yani yerli & milli) olacak şekilde yeni nesil jet motoru üretimi konusunda anlaşmıştı. taı’nin de istediği zaten bu anlaşma ile yürümek, o motoru kullanmaktı...

    sonra ne oldu? biri çıktı dedi ki “olmaaaaaz, bmc dururken kale kimya? ahaha bak kelime oyunu da yaptım.. neyse sallayın kale’yi, bmc yapacak bu işi, itiraz istemem!“

    öyle de oldu, kale’ye kusura bakma dediler. bmc’ye trmotor’u kurdurttular. yanına da taı’yi falan küçük ortak yaptılar (ki iş öğretsin biraz diye). ancak sıfırdan oturup bir motor tasarlamak milyon yıl alacağı için şimdi yana yakıla lisansör firma arıyorlar.

    yüzsüzce gidip rolls royce’a teknoloji transferi teklif ettiler, onlar da “kusura bakma. benim kale ile ortak bir şirketim var zaten, bu işi tam da sizin istediğiniz gibi o şirkette yapacaktık ama elimizden aldınız. şimdi niye destek vereyim size? hadi başka kapıya” dedi.

    bizimkiler anlam veremedi, yana yakıla ikna etmeye çalışıyorlar adamları (keza başka teknoloji veren firma yok). araya kırılamayacak büyükler falan sokuldu ama nafile, rolls royce pek ikna olmuyor.

    bu sebeple de proje geciktikçe gecikiyor. keza detay tasarıma geçebilmek için önce motorun şeklinin şemalinin ortaya çıkması lazım...

    bakalım daha kaç yıl gecikecek ethem aşkına.
hesabın var mı? giriş yap