141 entry daha
  • korku türünün son yıllardaki başarılı örneklerinden. iyi bir film evet, fakat abartıldığı şekilde türe yeni bir soluk getirmiyor, ne de öyle büyük bir etki bırakıyor izleyen üzerinde. pek bir sevdiğim perili ev konulu filmlerde -insidious serisi ile birlikte düşünüldüğünde- james wan'ın doğru istikamette attığı bir adım olarak değerlendirilebilir en fazla.

    ve şimdi spoyler.

    --- spoiler ---

    ana akım korku sinemasında perili ev konseptinin hortladığı, kanaatimce güzel bir dönemden geçmekteyiz. yönetmen james wan bu hususta an itibariyle bayrağı taşımakta, saw serisi sonrasında kariyerine bu şekilde bir yön çizmesi benim gibi türün meraklıları için fevkalade olumlu bir gelişme. fakat her ne kadar benzer konseptteki son dönem korku filmleri insidious ve sinister'ın ileride başarılı birer korku klasiği olarak anılmasına mani olacak hatalardan ders almış görünse de, yine son çeyrekte tökezleyip hayal kırıklığına uğratan bir film olmuş the conjuring.

    evvela oyunculuklardan başlayalım. insidious serisinde beraber çalıştığı patrick wilson'ın yanına vera farmiga ve lili taylor gibi oyuncuları kondurarak iyi bir iş yapmış wan. drama yönü kuvvetli oyuncular korku filmleri için her daim artıdır, hele ki ayrı ayrı çok sevdiğim wilson ve taylor'ı bu filmde beraber izlemek büyük keyifti kendi adıma. ancak maalesef farmiga dışında bu oyuncuların kendilerini gösterebilecekleri bir senaryo oluşturulmamış (ağır makyaj altında duvardan duvara savrulan lili taylor'ın performansı her ne kadar iyi olsa da rolü gereği bekleneni verememiş ve stereotip anne olarak kalmış).

    hikayenin yaşanmış bir olaydan yola çıkması filmin en büyük avantajı, kanaatimce izleyeni filme çeken en büyük unsurlardan. elbette "yaşanmış" olması olayın "gerçek" olduğunu göstermez, ama paranormal olaylar denince dönemin en bilinen isimlerinden ed ve lorraine warren'ın başrolde olması konuya aşina olanlar için ayrı bir tat katmıştır eminim. imdb sayfasında yer alan bilgilere göre filmde doğaüstü olayların hedefi haline gelen ailenin hayatta olan bireyleri seti ziyaret etmiş (hatta bir tanesinin bu ziyaret esnasında merdivenden düşüp kalçasını kırmış olması ayrı tuhaftır), hayaletlere ve perili evlere inanın veya inanmayın bu tür detaylar bu tarz bir filmi çekici kılan etkenlerdendir her zaman.

    artık hepsi birer korku klasiği haline gelmiş the exorcist, the entity, poltergeist, the amityville horror (ki bu filmle olan alakasına az sonra değineceğim) filmlerinin senaryoya ve atmosfere olan bariz hissedilir etkisi, wan'ın doğru yolda olduğunu söylememin en büyük nedeni belki de. fakat bu övgü aynı zamanda bir yergi içeriyor, zira kendisi tüm unsurlarıyla 80'ler korku sinemasını günümüz şartlarına uyarlamaya çalışmakta anladığım kadarıyla ve açıkcası bu durum bir yerden sonra zarar veriyor filme. belli başlı sekansların (amatör kamera çekimleri başta olmak üzere) kendisinden esinlendiğini düşündüğüm the blair witch project ile gördük ki, insanların bilinmeyene olan korkusunun beyazperdedeki izdüşümü "görmediğin şeyden korkmak" doğrultusunda, bunu doğrular bir şekilde film içerisine "hayaletleri" görmemizle beraber korku faktörü giderek azalıyor ve benim gibi türün meraklıları içinse kısmen yok oluyor. doğaüstü bir korku unsurunu açıkca gösterip ondan korkmamızı beklemek, bir korku filmi için en affedilemez hataların başında gelmekte kanımca. zira gösterebilecekleri hiçbir şey, hayalimizde canlandırdığımızdan daha korkunç olamaz.

    film tüm bu handikaplara rağmen güzel ilerlese de (hele ki o el çırpma sahneleri), ne yazık ki başta da belirttiğim gibi son çeyrekte bir korku klasiği olma şansını elinin tersiyle itiyor. hayaletlerin ateşli silah kullanmasından, warren çiftinin küçük kızlarının gereksiz bir şekilde olaya dahil edilmesine kadar olmayacak senaryo numaralarına giriyor ve izleyeni kaybediyor. gizem unsurunun -şu görmediğinden korkma olayı- ilk bir saatte ortadan kalkmasından bahsetmiyorum bile. sonuç olarak, çok daha başarılı olabilecek iken yalnızca iyi bir korku filmi olmakla yetinen bir yapım olarak kalıyor the conjuring.

    bitirirken filme dair iki detay var bahsetmek istediğim. ilki filmin sonundaki ufak gönderme, ki neredeyse kimse yakalayamamış gördüğüm kadarıyla. finalde lorraine eşine peder'in onlarla hakkında konuşmak istediği long island'daki bir olaydan bahsediyor ya, işte bahsi geçen o olay şu meşhur the amityville horror. warren çifti gerçek hayatta da amityville mevzusu ile ilgilendiğinden, iki olay arasındaki zaman farkı açısından bakıldığında kronolojik olarak uyumsuzluk olsa da güzel bir gönderme.

    bir diğeri ise gerçek annabelle doll, hani şu filmdeki lanetli bebek. gelen haberlere göre annabelle bebeğinin başrolde olduğu bir spin-off projesi düşünülüyormuş, ki oldukça isabetli olur bence. bebeğin gerçek hikayesi ve warren çiftinin resmi internet sitesi için şöyle buyrun:

    http://www.warrens.net/annabelle.html

    the conjuring için verdiğim nihai hüküm: yetmez ama evet. james wan denemeye devam etmeli. doğru karışımı bulacak elbet.

    7/10

    --- spoiler ---
165 entry daha
hesabın var mı? giriş yap