the matrix reloaded

• en çok bir adventure oyununu andıran görevler, kapılar vs. yapısını sevdiğim, anahtarcı karakterine bayıldığım film. ciddi bir felsefe sunmuyor/sunmaya çalışmıyor, film hakkında böyle bir beklentisi olanlar ya da matrix'i bir felsefe filmi sananların bu düşüncelerinden vazgeçmeleri kendi yararlarınadır. malkoçoğlu-neo karşılaştırması yapanlar da filmi seyrederken, olanların aslında bir bilgisayar oyunundan farksız olduğunu hatırlayıp kendilerini rahatlatabilirler.
• beğenmemek gibi bir kavramın söz konusu bile olamayacağı film.akıllara zarar deyimi çok uygundur bu film için.benim için eleştirilecek tek nokta çok fazla 'aşk' kokmasıydı.aklımda 'the architect tanrı mı,diilse insanları kim yarattı' gibisinden bir ton soru oluşturdu.ayrıca 'hah çok heyecanlı aman tanrım' dediğim bir noktada drank diye bitmesiyle şok eden film,halbuki 2 saat daha izleyebilirdim.
• izledikten gunler sonra bile etkisini yitirmeyen, hatta aksine, akla takilan sahneleri ve diyaloglari sayesinde daha da bi hayran kalinan ve ustune kafa yorulan mukemmel bir film. devam filmi statusune sigdirilamayacak kadar buyuk bir film.
  the matrix reloaded, her seyin izleyicinin sorumlulugunda oldugu; izlemeye gittiginizde ne gormek istiyorsaniz, onu fazlasiyla goreceginiz bir filmdir.
• tüm olayların gelişimi ni ilk elden takip edebilmek için hem oyunun oynanması hem animatrix in izlenmesi hem de filminin birkaç kere izlenmesi gereken, kişiyi izledikten sonra "neydi lamn bu şimdi" sendromlarına ilk filmdeki gibi sokmasını becerebilmiş güzide film...
• çekiminde pek çok hata yapıldığı tv lerde çarşaf çarşaf açıklanan film..
  "ay matrix aşmış, o bir felsefe, her sorunun ilk filmde cevabı var, yaşam tarzım o benim" bünyelerinin hayallerini yıkabilir bu tarz haberler tabi..
• zion'daki parti sahnesi "böyle yozlaşmış kültür yok olmaya mahkumdur"^* dedirten film.
• fena olmayan film. ancak cekilmeseydi daha mutlu olurdum.
• neo abimizin superman edasıyla uçup durduğu agent smithin de bir sahnede more me diyerek filmin ortalık yerinde bizi koparttığı to be concluded film ola....`
• filmin pompalanmis gorkeminden ve anlamli birseyler^* bulma cabasindan kafasi bulanmis seyircinin ugradigi terbiyesizligi asla farketmeyecegi sinema filmi. milyonlarin okuyup hatmettigi^*, sonu herkes tarafindan bilinen kitaplarin filmleri soz konusu oldugunda bile yonetmenler, sirali filmleri anlam butunlugunu bozmayan bir yerde sonlandirmislar, her filmi tekbasina da, seri olmaksizin, izlemeye deger kilmislardir.
  adamin gozune gozune "hoca bak burda bitiriyom, kapatiyozz ona gore simdi git 3 ay sonra gel, zaten ben ne yapsam satiyo, gotumun fotokopisini basip koysam gene satar" yaklasimi sergilememislerdir. bu arada dizi film cektiklerini zannetip[aslinda gercek] gozden kacirmis olacaklar yoksa hayvanliklarindan degil^* :
  
  (bkz: to be continued)
• zalambodontun da her haliyle castta yer aldığına şahit olduğumuz filmdir. yazılarda "clayton watson"^* diye çıkıyor ismi ama.