• "modal caz tınılarını hard bop ustalarıyla seslendirmek istiyorum, bununla birlikte belli kalıpları en güzel partisyonlara bölüp dinleyiciyi orgazma ulaştırmaya kararlıyım." diyerek ilk albümü takin' off'u piyasaya süren* herbie hancock'ın bu satırların yazarı caz tutkunu sözlükçüyü derinden vuran, vurmakla kalmayıp birkaç gece kıvrandıran mükemmel, mükemmel ve mükemmel parçası.

    yirmilerinin başındaki freddie hubbard'ın gençliğini mi düşleyeyim, dexter gordon'ın tutkulu çalışını mı? kariyerinin başındaki billy higgins'in free jazz tutkusuyla çalışına mı öleyim, yoksa arka planda herbie hancock'ın butch warren'la giriştiği düellonun heyecanını mı göreyim?

    esasen bu tip parçaları albümle birlikte şekillendirir ve aktarırım. ancak bir insanın yirmi bir yaşında böyle bir parça bestelemesi dokuzuncu kattan kendimi boşluğa bırakmama neden olacak kadar güzel. evet, gerçeküstü yaklaşmak zorunda kalıyorum the maze sözkonusu olunca. ne de olsa caz güzel, sarışınım* güzel, tonlar güzel; kesinlikle hayat güzel. bir ricam olacak bu entryi okuyan kullanıcıdan: bu şarkıyı üst üste iki kez dinleyiniz.

    modal caz ve hard bop birbirine akarken keyifleneceksiniz.
  • 1999 yılında çıkan vinnie moore albümü ve albümün açılış şarkısı.
  • 2010 yapımı olup, "slasher ve corn field" birleşimiyle yavan bir giriş-gelişme ile ilerleyen ancak orta üstü bir sonla biten korku filmimsidir.
  • kitabı burçe kaya çevirmiş. iyi bir roman sanırım, yarın okumaya başlıyorum. zengin yunan edebiyatı tam gaz ilerliyor.
  • (bkz: h blokları)
  • yanlış anlaşılma sonucu izlediğim başka bir film. tıpkı american made'i izliyorum sanıp collateral'ı izlemem gibi. ve tıpkı onda olduğu gibi bu filmi de beğendim.

    aslında imdb notu 3,9 olan bir b filmi ancak ilgiyle izledim. senaryoda birtakım mantık hataları olsa da gerilim düzeyi yüksek bir film ve giriş/gelişme/sonuç anlamında saat gibi işliyor.

    konusundan kısaca bahsetmek gerekirse gecenin köründe mısır tarlasına giren 5 kişilik arkadaş grubunun saklambaç oynaması üzerine gelişen olaylara tanıklık ediyoruz. belli ki düşük bütçeyle çekilmiş ancak ben çok keyif aldım. bu tarz gerilim türündeki b filmleri ayrı seviyorum nedense. bütçesi düşük olsun önemli değil yeter ki senaryosu ele avuca gelsin ve beni gersin. mesela kimselerin bilmediği disappearance isimli televizyon filmini de çok sevmiştim ve izlediğim en iyi gerilim filmlerinden biridir.

    neyse şimdi sıra geldi asıl izlemek istediğim filme.
  • en sevdiğim vinnie moore albümü. fear and trepidation ı yıllarca okan meriç in rock fm de sunduğu gitarist programında sık sık dinlerdik ne güzel yıllardı.
  • hakettiği değerin çok altında ilgi gören süper gitarist vinnie moore’un out of nowhere albümünden sonra yine harika kompozisyonlar ile karşımıza çıktığı bir çalışma the maze. out of nowhere'de terkedilen neo-klasik yaklaşımlara tekrardan dönüş var (the thinking machine, the maze gibi şarkılarda). the maze ve rain şarkıları şidddetle tavsiye olunur. özellikle the maze'de ortalardan sonra gelen bas gitar-klavye-gitar karşılıklı atışmalarına ve 5:34'te giren funky bölüme bitiyorum. bas gitar ve klavyede usta isimler bulunuyor bu arada: dave larue ve tony macalpine.

    fear and trepidation'ın girişi yıllarca okan meriç'in gitarist radyo programının fon müziği olarak da kullanılmıştır. yalnız bu entride güzelce açıklandığı gibi bu şarkı ile bir sonraki in the healing garden sıklıkla karıştırılıyor. hatta tidal'de bile şu an için hatalı görünüyor isimler. bu parçanın 4:03'de giren solosuna her defasında tav oluyorum. neyse ezcümle bu albüm taş gibidir, bu kadar tatlı ve melodik çalan, güzel besteler yapan, ton çeşitliliği sunan bir gitarist çok zor bulunur.

    puan (8.5/10)
  • en güzel parçasının i'm so sad olduğunu düşündüğüm,eski güzel gruplardan.

    şarkı için
hesabın var mı? giriş yap