• terbiyesiz bir garson veya işletmeci'ye* sahip mekan.

    bugün öğle saatlerinde, henüz mekanda sadece bir masa dolu iken, ankara'da askerlik yapan bir arkadaşım ile mekana gittik. arkadaşım neredeyse her hafta çarşı iznine çıktığını ve barlarda oturabildiğini, zaten asker olduğu sürece içki içmemeye yemin ettiğinden dolayı da hiçbir sıkıntı yaşamadığını söyledi. bende sevdiğim bir bar olan soul'u önerdim, beraber gittik.

    oturmamızla tahminen 40 yaşlarındaki görevlinin yanımızda bitmesi bir oldu. gayet kaba bir şekilde "almıyoruz gidin" dedi arkadaş. bende kimliğimi göstererek asker olmadığımı, arkadaşımında sadece çay içeceğini söyledim. kimliği gösterdiğimde ne diyeceğini bilemeyen denyo "o zaman rezervasyonsuz almıyoruz, gidin" diyerek bizi mekandan kovdu.

    ayda 2-3 defa gittiğim bir barda bunu yaşamak tatsızdı. ardından babel'e giderek rahatça oturduk. "benim kemik müşteri kitlem var, artistlik yapabilirim o zaman" kafası bir gün patlar söyleyeyim. eğer o kırklı yaşlardaki tipleme orada garson ise, bunu okuyan işletmecinin oturup bir düşünmesi gerekir. öte yandan, eğer oranın sahibiyse, vay garsonların haline demekten alamıyorum kendimi.
  • blues çalmaları nedeniyle arada bir gittiğim bardı. iki gün önce yine iyi müzik için gidelim dedik. her şey harika. eve dönüşte çantamı orada unuttuğumu fark ettim ve bu teşekkür entrysini de bu yüzden yazmaya karar verdim. mekânı işletenlerin ve mekânda çalışanların kalitesini göstermesi açısından: çantada bir adet tablet, iki adet kitap ve değerli bir kalem vardı. unuttuğumu fark ettiğimde yoldaydım, bu yüzden telefonla aradım kendilerini. çantayı buldular ve ben de o gün değil ertesi gün alacağımı söyledim. ancak şöyle bir şüphe oluştu çok geçmeden: pekâlâ bulduğumuzda içinde sadece not defteri ve kitap vardı diyebilirler, tableti iç edebilirlerdi. hiçbir hak iddia edemezdim. onu da geçtim, çantayı bulmalarına rağmen, maalesef bulamadık da diyebilirlerdi. her neyse, ertesi gün akşamınan gittiğimde her şeyi yerli yerinde buldum ve herkese tek tek teşekkür edip çıktım. fıstık istediğinizde ikram olarak sunmaları da harika. içtiğim en güzel fıçı bomonti de bu mekânda. blues çaldığını da söylemiştim. teşekkürler soul, sahalarda görmek istediğimiz ne kadar hareket varsa hepsini görebiliyoruz sizde, bir talihsizlik sonucu bunu deneyimlemiş olduk. harika oldu.
  • kicinizdan "the" uydurmayin.
    (bkz: soul pub)
  • ankara olgunlardaki kafka nın yeni adı, yeri de değişmiş yine olgunlarda şamanın yan tarafına taşınmışlar. hayırlı işler diyelim artık.
  • güzel dekore edilmiş, güzel yemeklere ve güler yüzlü çalışanlara sahip, haftanın belirli günlerinde güzel kokteyl/shot indirimleri olan mekandır. genelde blues/soul çalar kaliteli bir müzik seçimi mevcut. bunun yanı sıra sıcak şarabın sunumu çok başarılı ha keza kokteyller de öyle ama cuma akşamları şişesi 30 tl olan shot kampanyası gayet güzel ve ince düşünülmüş. bu saydıklarım her mekanda göremeyeceğiniz işletmecilik başarılarıdır ki buranın işletmecilerinin eski voodoo blues işletmecileri olduğunu öğrendiğimde hiç şaşırmamıştım. son olarak havalar ısınınca bahçede oturması da bir o kadar güzel olacaktır. hadi selametle.
  • uzak durulması gereken bir mekan. 1 haftalığına geldiğim ankara'da kardeşim ve kuzenimi bir mekana götüreyim dedim. saat 15 gibi gittiğimiz bu mekana damsız girilmez bahanesiyle içeriye alınmadık. istanbul'da 5 erkek herhangi bir puba gittiğimizde bile sorun yaşanmazken burada böyle bir muamele görmek üzse de adamlarla tartışmaya girmeden başka bir yere geçtik. ankara'nın lokantadan bozma çakma publarını görünce insan istanbul'daki pubların değerini bir kez daha anlıyor. en kısa sürede batmaları dileğiyle.
  • ankara'ya gidildiğinde uğranılması gereken yer. zira bayıldım!
  • şahane çalışanlara sahip pub.

    canınız çekti diye bir adet kiraz rica edersiniz, bir tabak dolusu getirirler.

    mutlaka uğrayınız.
  • ankara'ya ne zaman gidince uğradığım, müziklerine, fiyatlarına hasta olduğum mekan. yemekleri çok lezzetli bu arada. makarnası ve basket'leri harika.
    sorun yaşayanların kendini sorgulaması gereken mekan bence, bu kadar fresh mekan çok az ankara'da, kaç kere gittim bir tek sorun yaşamadım hatta çalışanlar sorunları çözmeye gayet niyetliler.
    genelde takılan tayfasının modu belli olduğu için kendi çizgisini bozmuyor sanırım. sürekli müdavimleri değilim o yüzden söylüyorum, umarım o tayfayı küstürmezler. zira müzik ve tayfa eşliği ankara'da bulunacak az bir kitle.
    blues'un hastasıyız.
  • ankara'daki, açık ara, en iyi pub (veya bar. ne derseniz.).

    - neredeyse bütün menüyü yedim. henüz bir tane kötü yemek bulamadım. bütün yemekler çok iyi. porsiyonlar oldukça büyük. şahsi favorim swiss mushroom burger.

    - haftasonu illaki ya shot gününe ya kokteyl gününe denk geliyorsunuz. iki gün de çok iyi. kokteyllerin alkollü biraz az sanki; ama tadları çok iyi.

    - muhabbetinizin içine edecek kadar açmadıkları için farketmeyebiliyorsunuz; ancak müzikler çok iyi. müzik konusunda taviz vermiyorlar. blues, classic rock, hard rock çizgisinde gidiyorlar. dediğim gibi, ses düzeyi ideal ayarlanmış. bu konuda da ankara'da gördüğüm en iyi mekan. masada muhabbet dönerken inceden inceden duyar gibi oluyorsunuz müziği. masadaki herkes sustuğunda ise müzik çok net duyuluyor. benim için ideal ses düzeyinin ölçütü budur.

    - en önemli kısmı: servis. soul'da, ankara'daki herhangi bir ticari işletmede (bakın, bar veya pub demiyorum) gördüğüm en iyi ve en güleryüzlü servis elemanları mevcut. ne siparişiniz geç geliyor, ne de sipariş vermek istediğinizde göz göze gelmek için havaya işaret fişeği fırlatmanız gerekiyor (çok yoğun durumlar haricinde). tunalı tarafındaki barlarda çalışanları gördükten sonra soul'a gelince kendimi sanki bir cheers'a, ne bileyim bir maclaren's pub'a gelmiş gibi hissediyorum.
hesabın var mı? giriş yap