• komunizm paranoyasıyla abd'nin kucağına yeni yeni oturmaya başladığımız cicim aylarında abd'nin türkiyeye mali yardımlarını yönlendirmek üzere ekonomist bilmemne thornburg tarafından hazırlanan rapor.40lı yılların sonunda hazırlanmıştır.memleketteki ağır sanayii hamlelerinin gereksizliğinden dem vuran,karabük demir-çelik'in kapatılmasının gerektiğini savunan,uçak motorları,dizel motorlar ve lokomotif üretimi planlarını direk siktireden muhteşem bir rapordur.

    gübreyi bile dışarıdan ithal etmeyi şiddetle önermektedir.tek derdi yabancı sermayenin ülkeye girişini kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.
  • bu plana ve daha önceki dorr, daha sonraki barker planlarına genellikle abartılı bir önem atfedildiğini söylemek gerekir, ama bu planların türkiye ekonomisinin 1950'lerden 60'lara uzanan gelişme çizgisinin genel çerçevesini çizdiği ve amerikayla olan ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi doğrultusunda çalıştığı da doğrudur.

    abd'nin türkiye'ye olan yardımlarını düzenlemek üzere türkiye için bir kalkınma plani hazirlayan standart oil yöneticilerinden ve dönemin abd dışişleri bakanlığı uluslararası ilişkiler ve petrol sanayi danışmanlarından max weston thornburg'un neşeli hayat hikayesi içine türkiye'nin de dahil olması, memlekete her gelişinin şimdiki imf başkanlarının gördüğü hürmete benzer şekilde olay olması da bir başka neşe kaynağıdır. 1954 yilinda türkiye'ye ikinci gelişinde yaptığı 12 ocak tarihli "türkiye artık köşeyi dönmüştür! diğer sorunlarınızı da 3-5 yıl içinde yeneceksiniz" temalı ara gazı konuşma da şüphesiz dinleyenleri zevkten dört köşe yapmıştı. http://www.byegm.gov.tr/….aspx?id=445&yil=1954&ay=1

    geçen de böyle clinton geldi türkiye yükseliyor dedi, dinleyenler çok mutluydu, oradan hatırladim.
  • thornburg raporu olarak anılan çalısma american standart oil girketi’nden max weston thornburg’un, graham spry ve george soule ile birlikte 1949-1950 yıllarında yaptığı incelemeler ve yazdığı “türkiye nasıl yükselir?” (1949) ve “türkiye’nin ekonomik durumunun tenkidi” (1950) adlı iki çalısmayı içerir. bu raporlar twentieth century vakfı’nca abd’nin yardım etme ya da yatırım yapması olasılığı yüksek ülkelere yönelik hazırladığı raporlardan türkiye için olan bölümünü oluşturmaktadır, diğer iki ülke yunanistan ve brezilya’dır.

    — türkiye’nin ağır sanayi kurması gerekli değildir.
    — karabük demir çelik fabrikası tasfiye edilmelidir.
    — türkiye; uçak, makine, motor projelerini iptal etmeli, bu tür yatırımlara girmemelidir. sanayi bırakılmalı, tarımla kalkınmaya yönelinmelidir.
    — demiryolları yerine karayolları yapılmalıdır.
    — tüm bunlar için gerekli sermaye abd tarafından verilecektir.
  • 1940'ların ikinci yarısında kamu hukukumuza giren ve eğitim sistemimize batıcı öğelerin dayatıldığı rapor. çok kapsamlı bir rapordur ancak daha çok eğitim sistemimizi etkilemiştir. rapordan bazı tavsiyeler şu şekildedir; “karabük’ü türk halkının hakiki ihtiyaçlarının temini uğrunda feda etmek, ilgili türk makamlarının cesareti ve gerekli değişikliğin tahakkuku için bir imtihan olacaktır.” “esas itibariyle ziraatçı olan ve ziraat için lüzumlu olan çelik sapan ve sair malzemeyi henüz yapamayan bir memleketin lokomotif inşa etmek arzusu mevsimsizdir. türk makamları bu şekilde düşündükleri müddetçe dolarlarımızın ve bu gibi makineleri imal edecek fabrika malzemelerimizin vatanımızda kullanılması daha iyi olacaktır.” “uçak ve dizel motorlarıyla sair girift makineler imali için ankara’da bir fabrika tesis etmek tasavvuru da aynı sınıfa dahil edilebilir. lokomotif imaline ve bu sayfalarda zikrettiğimiz sair imalata ait tasavvurları da aynı şekilde telakki etmemiz lazımdır. bu gibi tasavvurları hazırlayan veya mütalaa eden kimselere amerikalılar iyi mesayi arkadaşı nazarıyla bakmayacakları gibi, memleketim mali kaynaklarını böyle projelere tahsis eden bir hükümetin de yabancı sermayedarlara itimat telkin ettiği iddia olunmaz.” “demiryolu sisteminin tümüyle batmış olduğunu ve bu durumun dolar yardımıyla bile düzeltilemeyeceği¼” “mahsulün istihsaline, çoğu sapan, el aletleri ve araba gibi basit alet ve edevata lüzum vardır. bunların bir kısmı türkiye’de imal olunabileceği gibi, diğerlerinin montajının mahallen yapılması ve hangilerinin de mamul olarak ithal olunması lazım geleceğini pek de iyi tayin edebilirler.” “türkiye’nin deniz sanayinin inkişafında faydalı bir rol oynayabilecek olan hususi teşebbüsün çok aleyhinde olacağı için, türk hükümetine gemi mübayaası için dolar kredisi vermek doğru değildir.” “iyi seçilmiş amerikan kitap ve mecmualarının daha büyük sayılarda bulundurulması esaslı bir ihtiyacı karşılayacaktır. amerikan romanları, milli bir vasıf olan yeni bilgi ve fikirleri aksettirmek veya bazı hallerde yaratmak bakımından faydalıdır.”
  • sscb'nin desteği ile yapılan sanayi yatırımları eleştirilmiş bunun yerine türkiye'nin tarıma yönelmesini öngören rapordur. hatta makine sanayi imalatının gereksiz olduğunu, türkiye'nin ihtiyacı olan traktör alımının ithalat yoluyla amerika'dan daha ucuza getirileceği bildirildi. bu rapor türkiye'yi üretici devlet olmak yerine ithalata yönlendirmiş ve sanayileşmeden vazgeçerek de amerikan ekonomisine bağlı hale getirmiştir.
  • türkiye'nin sadece basit zirai aletlerin üretimi ile ilgilenmesi gerektiğini salık veren rapordur. burdaki amaç ülkenin avrupa'nın tarım ihtiyacını karşılamasını sağlamaktır. yani türkiye ağır sanayi atılımından uzak durup sadece zerzavatçılık yapacaktır.
  • " max weston thornburg’un soyadıyla anılan thornburg raporu’nda, ülkemizin sanayileşmesinde önemli yeri olan karabük demir çelik tesisleri eleştirilmiş, yararsız yatırımlar olduğu öne sürülmüştür.

    sscb yardımıyla yapılan büyük ölçekli sanayi yatırımlarına karşı çıkılmıştır. türkiye’nin abd’nin deneyiminden yararlanması, abd yardımlarına başvurması, abd’den sermaye yatırımı, kredi, dış borç istemesi önerilmiştir. "

    (bkz: türkiye'yi küçük amerika yapacağız)
    (bkz: nato üyesi olmanın türkiye'ye verdiği zarar)
  • max weston thornburg önderliğindeki amerika heyetinin hazırladığı bir rapor. bu rapor doğrultusunda türkiyeye önerilen ekonomik politika:
    1- devletçilik doğrultusunda sanayileşmekten vazgeçilerek tarıma ağırlık verilmesi,
    2- özel ve yabancı sektöre önem verilmesidir.

    böylelikle 1945 yılında ismet inönünün hem ekonomik yardım paketi olan marshall planını alabilmek hem de natoya girebilmek için çok partili hayata geçmesiyle birlikte 1950 yılında iktidara gelen ve 1952 yılında resmi bir şekilde natoya üye olup marshall planını devam ettirmek için bu rapordaki politikayı uygulayan demokratik parti işbirliği neticesinde türkiye, 1945 itibarıyla amerika birleşik devletlerinin kucağına oturdu. 78 yıldır da kalkabilmiş değil!
hesabın var mı? giriş yap