• karı gibi kıvırtmaz.
  • ne diyecekse adamın yüzüne söyler.
  • kompleksli , cinsiyetçi , özgüvensiz değildir(?) sürü halinde yaşamayı sevmez, sevgilisini dövmez, namus adına cinayet işlemez, 9 kişi bir araya gelip yolda gördüğü 19 yaşındaki üniversite öğrencilerini saçı uzun , gözlerinde renkli lens var diye öldürmez . kadınlara güzel kokuyordu, açık giyinmişti ya da bana gülümsemişti gibi bahaneler ile tecavüz etmez.
  • artık değişiyor ancak eskiden aklıma şu gelirdi:

    (bkz: fanatik okuyup ibrahim tatlıses dinleyen erkekler)
  • içtiği biranın şişesini kırmadan, şişenin etiketini sökmeden, boş teneke kutuyu elinde ezip hacmini düşürmeden, açtığı bira şişesinin kapağını eliyle büküp ikiye katlamadan, çocukluğunda yaptığı kumdan kaleyi ve kardan adamı yıkıp üstünde tepinmeden, yanından geçtiği ağacın veya çalının yaprağını koparmadan duramayandır. kısacası yapmayı değil yıkmayı sever, genetiktir. her ne kadar inkar etsek de (ben de dahil olmak üzere) hepimizde biraz da olsa vardır.
  • özünde iyi çocuk aslında
  • yaklaşık bir saat önce havaalanı tuvaletinde upuzun saçlarını düzleştirdikten sonra üzerine parfüm sıkan, ayağında babet olan bi türk erkeği gördüm. sonra tipik olanı aklıma geldi. hayat garip lan.

    edit: ben tuvalete girdiğimde saç düzleştiricisini topluyordu. sonra parfüm sıktı, ordan anladım. adam saçları düzleştirene kadar yanında baklemedim.

    edit: yanında bi arkadaşı vardı onunla konuştu o şekilde anladım türk olduğunu.
  • 20 tane türk kızını karşısına koysalar, gidip 1 rus kızını seçecek erkektir. ama olay şu ki ne yunan, ne rus, yine ben sana, sen bana.
  • haklarında savrulan onca olumsuz eleştiriye rağmen candır türk erkeği.
    en sık görüştüğüm, en yakınım olan üç arkadaşımdan biri ortaokuldan (o zamanlar ilköğretim denen şey yeni başlıyordu).
    onunla aynı lisede farklı sınıflarda okuduk bir de.
    sonra liseden bir sınıf arkadaşımla tanıştırdım onu, garip bir üçlü olduk.
    daha sonra üniversitedeki en samimi arkadaşımla da bu ikiliyi tanıştırdım.
    biri 15, diğeri 11, öteki de 8 yıllık dostlarım bunlar.
    hepsi de kendince gayet sorumluluk sahibi, muntazaman göbekli (eritme faaliyeti içinde göbekli)
    kızlardan çoğunlukla uzak erkekler. lakin bu adamlarla her telden muhabbet etmek gayet eğlenceli ve kolay; astronomi, hava kirliliği, inançlar, siyaset, edebiyat (bu daha çok ortaokuldan arkadaşımla), sinema...
    belki bağlayıcı malzeme benim bilemiyorum (gerçi bensiz de buluşuyor totoşlar), ama ben böylesine bir dostluğun ki ağlayacak kadar kedere bulandığımız zamanlarda özellikle o 15 senelik olanla birbirimizin dert ortağı olmamız, sanki kardeşçesine, yani tarif edilemez.
    o 8 yıllık olanla girdiğimiz ortamda tam bir ikili olmamız (ki bu gün öğrendim kardeş sananlar olmuş), 11 yıllık olanla ha bire inanç ve siyasette zıt oluşumuz. bence bunu ancak tipik türk erkekleriyle yapabilirdik.
    o yüzden kurban olun siz tipik türk erkeklerine. yunanmış, italyanmış hikaye. sanmıyorum ki aralarında bizlerdeki gibi bir muhabbet olsun.
hesabın var mı? giriş yap