• son dönemde yaptığı halkın seçeneği güçleniyor toplantılarıyla saflarını sıklaştırmaya devam eden türkiye komünist partisi; ysk, seçim ve siyasi parti kanunlarında yapılan düzenlemelerle bir müsamereye dönüştürülmeye çalışılan seçimlere karşı yaptığı çağrıyla, insanlık tarihinin en önemli kazanımlarından olan "seçme hakkı"nı savunmaya davet ediyor.

    kirli düzenin egemenleri tarafından her gün bir başka hakkından mahrum bırakılmaya çalışılan halkımızı, emekçileri ve her kesimden ilerici yurttaşlarımızı mücadeleye, türkiye komünist partisi'nde örgütlenmeye çağırıyoruz.

    tkp'den çağrı: seçme hakkına sahip çıkalım

    açıklamanın tam metni:

    "genel oy hakkı, insanlığın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde önemli kazanımlarından birisidir. yoksulların, ezilenlerin ve kadınların sadece zengin erkeklere tanınmış bir ayrıcalık olan oy kullanma hakkını uzun mücadeleler sonrasında elde etmesi büyük bir ilerleme anlamına geldi. yoksul halk kitlelerinin siyasal mücadeleye, hak arama ve kurtuluş mücadelesine örgütlü olarak katılmasında genel oy hakkının özel bir rolü oldu.

    kısa süre içinde genel oy hakkının kendi egemenliklerini tehdit ettiğinin, emekçi halkın uyanışına yardımcı olduğunun farkına varan sömürücü sınıflar, seçim sonuçlarını etkileyecek önlemler almaya, parlamento ve yerel yönetimleri emekçi halkın temsilcilerine kapatmanın yollarını aramaya başladılar. seçim yasaları bu nedenle sürekli değiştirildi, siyasete katılım zorlaştırıldı, paranın siyasete tamamen hakim olması için adımlar atıldı, devrimci siyasetin karşısına yargı ve polis dikildi.

    dünyanın her yerinde genel oy hakkını anlamsızlaştırmak için bitmek tükenmek bilmeyen bir çabası var egemenlerin. türkiye’de bu çabaların hangi boyutlara ulaştığını sadece başka hiçbir ülkede rastlanmayan yüzde 10 barajıyla bile anlayabiliriz. kurulu düzene karşı olan, sömürüye son vermek isteyen güçlere bin bir zorluk çıkarılmakta, onların parlamentoya temsilci yollamaması için bir dizi önlem alınmaktadır. dolayısıyla seçimler halkın kendi kaderini eline alacağı bir platform değil, belli bir süre düzen partilerinden hangisi tarafından aldatılacağının belirlendiği bir düzenek haline getirilmiştir.

    işte erdoğan bu oyuna da son vermiş gözükmektedir. yapılan son düzenlemelerle, türkiye’de seçimler erdoğan’ın istediği sonucu verecek bir müsamereye dönüştürülmüştür. buna bir seçim demek mümkün değildir. seçim özelliğini yitirmiş bir seçime hiçbir şey yokmuş gibi katılmak bu müsamerede figüranlığı kabul etmek demektir.

    türkiye’de halkın kurtuluşunun örgütlü mücadeleden geçtiğini bilen, sandığa daraltılmış bir siyaset anlayışını reddeden türkiye komünist partisi bu müsamereyi elbette kabul etmeyecektir. insanlığın zorlu ve büyük bedeller ödeyerek elde ettiği genel oy hakkını erdoğan’ın ve onun ysk’sının insafına terk etmeye niyetimiz yok.

    kısa sürede üç seçim geçirecek olan türkiye’de halkın erdoğan’ın üstünlüğünü peşinen garantileyen bir seçim sistemini meşru görmemesi için yaygın bir mücadele başlatıyoruz. siyasi partiler ve seçim yasası’nın elle tutulur tek bir tarafı bulunmuyor. yüzde onluk barajdan, partilere yapılan adaletsiz hazine yardımına varıncaya kadar birçok arızası var sistemin. son düzenlemelerden sonra artık bir sistemden de söz edemiyoruz. bunu kabullenecek değiliz.

    tkp her durumda yoluna devam ediyor, edecek. karşısına çıkarılan zorlukları aşarak halkın seçeneğini örgütlemeyi, güçlendirmeyi sürdürecek. bunu yaparken özel olarak genel oy hakkının tamamen gaspı anlamına gelen bazı uygulamalara karşı halkın ayağa kalkması için üzerine düşeni yapacaktır.

    gericilik, emperyalizm ve sömürü düzeni kaybedecektir.

    işte bu doğrultuda halkımızı tavır almaya, aşağıdaki metni yaygınlaştırıp imzalamaya, genel oy hakkının gaspına engel olmaya çağırıyoruz:

    adaletsiz seçime hayır!

    türkiye cumhuriyeti’nin bir yurttaşı olarak aşağıdaki taleplerin karşılanmadığı bir seçimi meşru görmüyorum:

    1. mükerrer oy kullanımını zorlaştıracak sabit parmak boyası uygulamasına yeniden geçilmelidir.

    2. mühürsüz oy pusulası ve zarfı geçersiz sayılmalıdır.

    3. siyasi partilerin temsilcilerinin sandık kurullarında görev yapmasını engelleyen karar değiştirilmelidir.

    4. ittifak yapan partilere büyük kolaylık sağlayan seçim pusulası yerine bütün partilere eşitlik sağlayan seçim pusulası basılmalıdır.

    5. güvenlik güçlerinin sandıkların başında görev yapmasına izin veren düzenleme, seçmenlerin özgür iradesine müdahale anlamına geldiğinden iptal edilmelidir."
  • bugünden yapılan "boykot mu, değil mi" tartışmalarına göre kendini mücadeleye odaklayan bir anlayışı işaret eden bir çağrıdır. boykotsa, boykot da yapılır fakat; yapılan değişiklikleri, nedenleri ve sonuçları halka anlatmak ve parti yasalarında yapılan değişikliklerden avantaj sağlayan düzen partilerine* *** karşı örgütlenmek birincil görevimizdir.

    baktığınızda; ysk yaptığı düzenlemelerle, şu anda mecliste temsil edilebilen partilerin lehine değişikliklere imza atmakta, her ne kadar antidemokratik olsalar da chp tarafından dahi gündeme getirilmemektedir.
  • kendi aralarında al gülüm ver gülüm oynayan chp-akp-mhp gibi patron partileri ve onların hizmetlisi ysk'ya karşı yapılmış açıklama.

    seçimlerde ve seçim yasalarında işlenen suçların hesabını da soracaksa komünistler soracak zaten. dalga dalga, çoğala çoğala ilerlerler umalım.
  • kapitalizmin aç gözlülüğünün ve barbarlığının bir kez daha ifşa olmasına karşın, sınıfsal mücadeleyi büyütme çağrısı.

    burjuva böyledir, aldıkça daha çok ister, istedikçe daha çok alır. oburdur doymaz, vicdansızdır acımaz. ve işte; göstermelik, derme çatma olduğunu bildiğimiz "demokrasi" anlayışından da rahatsız olmaya başlamıştır. burjuva iktidarı, toplumu ikna etme ve halkı siyasetten arındırma aracı olan "seçim" müsameresine, artık ihtiyaç dahi duymamaktadır. yapılan arsız değişiklikler bunun resmiyete dökülüşüdür. yıllardır insanların umutlarını ve -az ya da çok- var olan mücadele azimlerini itinayla sandığa gömmeyi görev bilmiş düzen partilerinin iflasıdır son değişiklikler.
  • yahu tkp isterse sabaha kadar saf sıklaştırsın bizim cami cemaatinin sıklaştırdığı safları geçemez dediğim çağrı.
  • tkp her zamanolduğu gibi yine doğruyu söylemektedir. bu ülkede ve avrupanın genelinde bir dinci/gerici sağ siyasetin yükselişi söz konusu. ülkemiz adına zaten hastalıklı olan burjuva demokrasisine dahi tahammül kalmamışken, cumhuriyet tüm kazanımlarıyla tasfiye edilmişken seçime hakkına sahip çıkmak felan bu düzende pek mümkün değil. bundan sonra elde edilecek kazanım felan devrimle en ileri kazanım olmalıdır. diğer türlüsü aldatmacadır.
  • türkiye komünist partisi'nin seçimlere bakışı bellidir. burjuva demokrasisinin araçlarından biri olan seçimin, yurttaşların umutlarını sandığa gömmekten, seçim dışında kalan zamanlarda insanları apolitize etmekten, sanki ülkenin yönetiminde söz sahibiymişiz gibi hissettirip yanıltmaktan başka işlevi yoktur bugün.

    denk olmayan propagandalar, devletin eşitsiz seçim yardımları, sandık başlarındaki dengesizlik, plakasız beyaz araçlar zaten seçimi adil bir seçim olmaktan çıkarmıştı; önümüzdeki seçim iyice artık kötü yönetilen bir müsamere gibi. insanların uzun mücadeleleri sonucu zenginden, ayrıcalıklı sınıftan aldığı bir haktır seçme hakkı ve buna sahip çıkılmalıdır.

    türkiye komünist partisi seçim sonuçlarıyla ilgili bir tahmin yürütmeyi ya da daha şimdiden boykot gibi seçenekleri dillendirmeyi ya da değerlendirmeyi koymuyor gündemine. parti, insanlara hakkımıza sahip çıkmak için yan yana gelmemiz gerektiğini söylüyor.

    mükerrer oy kullanımını engelleyecek önlemler alınmadan, mühürsüz pusula ve zarfların geçerliliği kaldırılmadan, insanların seçme iradesi üzerinde baskı kuracak olan sandık başlarına kolluk kuvvetlerinin konması kararı geri alınmadan bu seçimi meşru görmüyorum demeye çağırıyor insanları.

    biz hele önce bu komediyi sonlandırmak için uğraşalım. bugün seçimlerden kim galip gelecek, o gelirse n'olacak bu gelirse biz n'olacağız tahminleri yapmak bu müsamereye meşruiyet kazandırmaktan başka bir işe yaramaz. böylesi bir seçimin sonucu o olsa ne, bu olsa ne. konu seçim değil, seçme hakkı olmalı. elimizden birer birer alınan haklara sahip çıkmak, bunların karşısında örgütlü hareket etmek olmalı. erdoğan'ın karşısına ekmeleddin v2'yi koymanın bu halka kazandıracağı bir şey yok.
  • oturup aydın doğan'ın tasfiyesine ağlayan, ne olacak bu halimiz diye orada burada üzülen ama aklından direnişi, başkaldırıyı, boykotu geçirmeyen seçmenler için anlamlı olacak çağrıdır.
    bu ülkeden umudunu kesmeyenlerin, "aabii kaçıp gitmek lazım yaeee" zırvlığıyla yaşamayanların bu çağrıya kulak vermesi ve tkp'yi takipte kalması şarttır bana kalırsa.
  • hazırladıkları ve sokak sokak örgütledikleri metin okunası ve altına imza atılası.
  • “adaletsiz seçime hayır! türkiye cumhuriyeti’nin bir yurttaşı olarak aşağıdaki taleplerin karşılanmadığı bir seçimi meşru görmüyorum:
    1. mükerrer oy kullanımını zorlaştıracak sabit parmak boyası uygulamasına yeniden geçilmelidir.
    2. mühürsüz oy pusulası ve zarfı geçersiz sayılmalıdır.
    3. siyasi partilerin temsilcilerinin sandık kurullarında görev yapmasını engelleyen karar değiştirilmelidir.
    4. ittifak yapan partilere büyük kolaylık sağlayan seçim pusulası yerine bütün partilere eşitlik sağlayan seçim pusulası basılmalıdır.
    5. güvenlik güçlerinin sandıkların başında görev yapmasına izin veren düzenleme, seçmenlerin özgür iradesine müdahale anlamına geldiğinden iptal edilmelidir.”

    sen de omuz ver, mücadeleye inan.

    http://tkp.org.tr/boylesecimolmaz
hesabın var mı? giriş yap