• konu ile ilgili yasanmis oldugu soylenen ilginc bir hikaye mevcuttur, niyet ettim spam mail'den alinti yapmaya:

    " tarim ve koyisleri bakanligi'nda bir burokrat bize devletin eskiden nasil istatistik yaptigini ve burokrasinin isleri takip etmesindeki duyarliligi cok guzel bir ornekle anlatti. burokratin anlattigina gore bir donem tarim bakanligi, il mudurlukleri'ne bir yazi yazar ve "ilinizin bulundugu bolgedeki karga, yaban domuzu, uveyik gibi tarimsal uretime zarar veren yabani hayvanlarin sayisini cikartin bize yollayin" der. der ve komedi bu noktada baslar. sayim isleminin devamini referans gazetesinin baskent kulisinden aktariyoruz: il mudurlerini alir bir dusunce... adi ustunde zararli ve yabani hayvan bunlar. nasil sayacaksin? sonunda kendi aralarinda 'istisare' ederek bir formul bulurlar. buna gore bolgenin buyukluguyle orantili olarak her il muduru bir rakam yazip bakanliga yollar. kimi 30, kimi 20 yaban domuzu oldugunu bildirir. aradan 1 yil gecer, "ses seda cikmadi bakanlik'tan... " diye sevinirlerken biz yazi daha... "bolgenizdeki yaban domuzlarinin son durumu nedir? sayet sayilari 150'yi asarsa 'surek avi' baslatin. " surek avi baslamasi icin gerekli burokratik islemler ve nasil ekipler olusturulacagi, vurulan domuzlarin kuyruklarinin kesilerek ispatlanmasi gerektigi gibi formaliteler siralanir. il mudurleri yeni sayiyi, hayvanlarin cogalabilecegi varsayimiyla 5'er, 10'ar artirip bildirmisler. is, yillarca boyle devam etmis. burokratimizin tayini bir gun tunceli tarim il mudurlugu'ne cikmis. goreve baslamasinin ardindan yine bakanligin ayni yazisi... hemen, bir sene once gonderilen yaziyi cikarmis ki ne gorsun: domuz sayisi 149... domuzu 1 tane artirsa surek avi baslamak zorunda kalacak. hayvanlarin kuyruklari, odenek... kendi kendine (ben bu sayiyi 50'ye dusuruyum, kimse farketmez) demis ve yaziyi gondermis... bir ay sonra bakanlik'tan bir yazi. yazida (gecen yil bolgenizde yaban domuzu sayisi 149 idi. siz 50 oldugunu yazmissiniz. ne oldu 99 yaban domuzuna... ) diye soruluyor. burokrat oturmus ve dusunmus, bir formul bulup bakanliga yazmis. yazida, (evet gecen yil sayi 149'du. ancak sayilari artinca koyluler resmi olmayan yollardan surek avi baslattilar, hicbirini de vuramadilar. domuzlar sinir ilimiz olan erzincan'a gecti) demis.

    burokratin belirttigine gore "hayvanlari vurduk" dese, bakanlik kuyruklarini isteyecek. bakanlik hemen olayin takipcisi olmus ve erzincan il mudurune bir yazi yazmis. yazida (bolgenizde 100 yaban domuzu oldugunu yaziyorsunuz. ancak tunceli il mudurlugu 99 adet domuzun bolgenize gectigini bildirdi. o hayvanlari bulun. sayi 150'yi astigi icin de hemen ekipleri toplayarak surek avi yapin) diyormus. erzincan il muduru dusunmus ve bakanliga cevap yazmis. cevapta, (evet dogrudur. tunceli'nin 99 domuzu sinirimizdan girdi. ancak hizlarini alamayarak sinirimizi asip erzurum il hudutlarina gectiler) deyip isin icinden siyrilmis. bakanlik hemen erzurum il mudurlugu'nden hayvanlarin bulunup surek avi baslatilmasini istemis. erzurum il muduru erzincan il mudurunu arayip olayi sormus, akil almis. bakanliga (dogru. 99 domuz bolgemize girdi ancak peslerine dustuk, ancak agri il siniri'na girdiler) demis. bakanlik bu kez agri il mudurlugune bir yazi yazmis. agri il muduru erzurum il mudurunu aramis. ve o da bakanliga (evet dogru bizim sinirdan girdi ama ulke sinirlarini asip ermenistan'a gecti) diyerek olaya tarim bakanligi nezdinde bir son vermis. burokratimiz (artik disisleri ermenistan'i aramis midir bilmiyorum. ama biz envanter isinden boyle siyrildik) diye kurnazca gulumsuyordu.. "
  • 21 senelik tek parti iktidarı döneminde, konjonktürel olarak çok farklı kararlar vermek zorunda kalan bürokrasidir. 1. dekattaki ekonomik istikrarı ve kalkınmayı, demokratik açılımları, avrupa birliği flörtlerini, askeri vesayeti dizginlemekle ilgili atılan adımları yaşadıktan sonra, 2. dekatta ekonomik istikrarsızlık ve savurganlığı, statükocu yaklaşımları, savunma sanayi ağırlıklı milliyetçi-askeri refleksi de simge isimler hariç hemen hemen aynı bürokrasi görmüş ve yaşamış oldu. türkiye'de iktidarları halk mı seçer, yoksa bürokrasi mi halka seçtirir konusunda şüphelerim hep olmuştur. en önemli geleneğimiz ve bekamızın devamı için elzem olan “devletçilik” prensibinin aynası olan bürokrasinin, siyasi okumaları çok önemlidir. seçim için en ideal anketi; bürokrasinin seçime yakın tavrı ve tarzında yapabiliriz.
  • özelleştirilmiş ama hala devlet kurumu kafasından çıkamamış şirketlerimizde ısrarla uygulamada olandır.

    öyle ki on gündür stajını böyle bir şirkette yapan bir lise öğrencisine bile iliklerine kadar sirayet edebilmektedir türkiye bürokrasisi.
  • bugun kendileriyle bir kez daha muhatap olmak zorunda kaldim ve bir kez daha lanet etmekle devam ettim.

    arkadas cok basit bir belge lazim.
    belge adamlarin elinde var.
    bir tane arkadas bilgisayarda sorguyu yapip yazdirip verecek.
    belgelerin hepsi online.
    oyle saga sola bir yere gitmelerine gerek yok.
    adamlarin isi bu ayrica, soz konusu belgeyi isteyenlere vermek.
    ilgili numarayi ariyorum, baska bir numarayi aramami soyluyor.
    onu ariyorum, o baska numarayi soyluyor.
    onu ariyorum, mesai saatlerindeyiz ama caliyor caliyor acan olmuyor.
    bir daha, bir daha, bir daha ariyorum, aciliyor ve baska bir numara.
    yeni numaradaki kadin, daha once verilen numaralardan birisini veriyor.
    hayir zaten o numara buraya yonlendirdi diyorum.
    ama olamaz bu onlarin isi diyor.
    onlar da sizin isiniz oldugunu dusunuyor demek ki diyorum.
    bir sure beyin firtinasi yapiyoruz.
    sonra beni madem oyle mudurune yonlendiriyor, yani yeni bir numara.
    caliyor caliyor caliyor acan olmuyor.
    sansliyim ki hala mesai saatleri icindeyiz.
    ariyorum, bu sefer aciliyor, durumu anlatiyorum.
    mudur tam bir laf ebesi, ne yapsam da bilgisayara isim soyisim girmekten kurtulsam diye bin dereden su getiriyor.
    diretiyorum, lazim cunku amk belgesi, olmadan olmuyor.
    diretiyorum, diretiyorum, bir sebebi yok ama diretmek zorundayim, sonuna kadar diretiyorum.
    iyi madem oyle sen bana durumunu anlatan bir email at diyor.
    ya amk yazsan da su kodumun sistemine bulsan 2 dk'da sen de ben de kurtulsam.
    ama yok, neyse email'i yaziyorum.
    ama bu sefer karsimda insan yok.
    belki de sadece gecistiriliyorum.
    belge acil lazim.
    belgeye sistemden ulasmak cok kolay, cunku sistemi biliyorum.
    ama belki de sadece gecistiriliyorum.

    hala cevap yok.
    isim gorulmemis durumda.
    basit bir islem icin yanyana masalarda oturmus 5-6 farkli insanla gorusuyorum.
    hepsi bu islemi yapabilecek kapasitede.
    hicbiri yanasmiyor.
    bu isi yapmalari icin maas aliyorlar.
    birisi belge isterse, isleri geregi bulup vermeleri gerek.
    bu kadar acil ve onemli bir belge, bir adamin keyfinin gelmesine bagli.
    evet belirttigim uzere lanet okuyorum.
    ne bicim bir milletiz diye.
    maasini aldigimiz ve yapmaktan sorumlu oldugumuz isi yokusa suruyoruz.
    tekrar ediyorum, maas almamizin tek sebebi bu isi yapiyor olusumuz....
  • bürokrasilerin icinde baya yavas olanidir. ama yine de bürokrasileri ülke bazinda degerledirmemek lazimdir. bürokrasiyi anlamsiz yere zaman harcayan sacmaliklar olarak görürsek türk bürokrasisi o skalada diger ülkelere nazaran kötü bir yerdedir muhakak ama bürokrasinin krali ingilterede de vardir almanyada da. isleme sokmayacaklari bir is sözlesmesi icin onlarca belge isteyen sacma bir alman bürokrasisiyle yasayan birisi olarak türk bürokrasisi ile artik fazla dalga gecmeme karari aldim. bürokrasinin kendisini elestirmek daha adildir artik benim gözümde.
  • adamı yarışlarına hazırlar gibi ordan oraya koşturtmayı pek severler...
    bir de gelmişken (bkz: türk bürokrasisinin insanları)
  • devlet üniversitelerinde kışın soğuktan titremeye yol açan ülke ayıbı
  • anlatmakla bitmeyecek durum...verdigin belgelerin dolastigi masalar sayesinde papiruse donustugu durum...tukiye'de tanidigin yoksa altindan kalkamayacagin engel...yabancilari turkiye den kaciran ve agizlari acik izlemelerine neden olan bir turk iskencesi...
  • monşer denile denile güya aşağılanarak, partizanlıkla ehil kişiler ıskartaya çekilerek veya emekli edilerek akp ellerinde can vermiş türk devletinin bel kemiği.
    önce devletin bürokrasisini fetöye taşere ettiler sonra da babayı aldılar.
  • kırtasiyecilik ve bilgisizlikten zor işleyen yapı,

    reform gerek böyle iş mi olur! memuru daha işini bilmezken amiri ne yapsın.
hesabın var mı? giriş yap