• adamlar aflatoksin demiş, biri gelmiş radyasyon diyor, diğeri siyanür diyor, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tam olarak bu işte.

    aflatoksin denilen şey küflerin ürettiği bir madde. bazı türlerinin son derece kanserojen olduğu tüm dünya tarafından kabul ediliyor. miktarının yüksek olması depolama hijyeninin kötü olmasına bağlı. depolama şartlarını nasıl iyileştiririz diyeceğimize büyük resmi gören dayılar gibi muhabbet etmeyi gerçekten anlamıyorum.
  • ambalajlanmış kuruyemişlerin çoğunda aflatoksin vardır -tam hatırlamamakla birlikte uygun ortamda ambalajlayamama yüzünden kontaminasyonu-. bu yüzden itibar edilebilecek bir haber gibi durmakta yalnız bu sadece türkiye ve fındığına has bir durum değil, bu nedenle yanlı bir haber niteliğinde. ambalajlı kuruyemiş tüketmeyiniz. sağlıklı günler.
  • nurilla 'nın hammaddesi olduğundandır.

    şöyle ki : nurilla
  • şimdi şu tesadüfe bakın ki dünyadaki tüm fındık üretiminin neredeyse tamamını kullanan firma (ferrero) bir italyan firması. bu fındıkların yarısından fazlası da türkiye'den çıkmakta. ve yine ne tesadüf ki italyan otoriteler türk fındığına bok atmaktadır. doğru mudur değil midir bilemem ama italya bu konuda tarafsız olamaz. o yüzden hassiktir dediğim açıklama.
  • şu türkiyenin en doğal ürünü fındık hiç birşey yapmıyorsunuz yine her yıl mahsül veriyor. bu işte bir bit yeniği var
  • birkaç sene önce çocuk işçi çalıştırılıyor diyerek ekstra standartları zorunlu tutturmaya çalışan malum firmanın yeni numarası gibi görünüyor.
    aflatoksin vb. etken maddeler analiz yoluyla tespit edilebiliyor. italya memnun değilse analiz ettirip limitlerin üstünde olan fındıkları satın almaz. yazanların da söylediği gibi türkiye dünyanın en büyük fındık üreticisi konumunda ve ne hikmetse bunu avantaja değil dezavantaja çevirmeyi başarıyor, tarım politikamız sağolsun.

    türkiye'de tarımda çocuk işçiliği düşünüldüğü kadar yaygın değildir. aile çiftçiliği durumu söz konusu. göçmen işçiler çoluğunu çocuğunu bırakacak değil ya.
  • (bkz: yine büyük resmi gördük elhamdülillah)
  • şu ülkede insan hayatının zerre kıymeti olmadığından şaşırtmayandır. iyi yaşadık yine bu güne kadar.
  • italyanlar badem yetiştirir. bademinde en büyük rakibi bizim fındıktır.
    bademin satış zamanı geldi mi bu ibneler her türlü pisliği yapar. yani sadece şark kurnazı var sanmayın profesör ünvanlı italyan çomarıda meşhurdur.

    ek: merakımdan bir fitoterapiste sordum cevabı: aflatoksin küftür. fındıkta bulunmaz. düzgün kurutulmazsa bitkilerde oluşur. en ziyade pul biberde oluştuğu biliniyor.
  • tamamen yanlış bir önerme. türkiye fındık yetiştiriciliğinde tekel olduğu için ve fındığı ölü fiyatına almak için bok atıp duruyorlar. en tehlikeli gıda türk fındığı ise nutellalarına koymasınlar hadi, yiyorsa tabi..
    evet eskiden fındıkta aflatoksin problemi çoktu fakat ihracatta yaşanan sıkıntılar sonucu üretim şartları iyileştirildi ve artık öyle büyük bir problem kalmadı. bunun en büyük kanıtı da avrupa birliği tebliğleridir. eskiden ab ülkelerine ihraç edilen fındıkta aflatoksin için %50 kontrol sıklığı uygulanırken, son 2 yıldır random yani rastgele seviyesine düşürülmüştür. mesela antep fıstığında sorun devam ettiği için % 50 kontrol sıklığı devam etmektedir. yani demem o ki adamlar ellerinde sağlam veri olmadan zart diye bu düzenlemeleri yapmazlar. bir yorum yaparken bilgi sahibi olmak faydalı olur.
    @ephedrin adlı suserin belirttiği gibi adamlar kendi ürünlerini öne çıkarmak için en büyük rakiplerini bokluyorlar. ha kendi ürünleri ne kadar temiz orası da ayrı bir mevzu.
    aflatoksin de öyle fındık yiyince zart diye kanser yapan bir madde değildir. sürekli aflatoksinli gıda tüketimi sonucu karaciğerde birikip, karaciğer tahribatı ve kanser gibi olaylara yol açabilmektedir. yani uzun süreli tüketim gerekiyor.
    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap