• alınan oy sayıları tek başına, hiçbir anlam ifade etmez, meşuiyet kazandırmaz. sadece oy sayısından gideceksek eğer iktidar partisinin aldığı oysayısına bir bakmanızı öneririm. iktidarın aldığı oy sayısı yaklaşık 21 milyon, ama bu oy miktarı, tek başına onların ideolojisini, yaptıklarını doğrulamaz ya da yanlışlamaz.

    sizin 59.3 milyon seçmenden 5.4 milyonunun oyunu almanız da hiçbir anlam ifade etmiyor maalesef. demek ki siz iktidar partisi veya ana muhalet partisi kadar oy alsanız, kendinizi şimdikilerden daha büyük görecek, yaptığınız herşeyin meşruiyetini buna dayandıracak kadar demokrasi cahili olacaksınız, tıpkı zamanında adolf'ün dediği gibi.
  • londrada kaldığım aylarda kendini milliyetçi diye tarif eden brexit yanlısı ingilizlerde ve onların günlük yaşantılarında -göçmenlere ayrımcılığı konu dışında bırakarak söylüyorum- kanunlarına, çevresine, doğasına, devlet malına, kendi milletinin insanlarının haklarına, sosyal yardımlaşmaya, bilime-sanata, ödediği vergilerin harcandığı yerlere yani ülkesini ileri taşıyabilecek her ayrıntıya fazlasıyla duyarlı olduğunu görünce biraz şaşırtmıştım.

    ne yazık ki memleketimde milliyetçi deyince devlet malı deniz yemeyen keriz mantığı ile haraket eden, insan hakları savunuculuğundan uzak, ne bir ağaç dikmiş ne bir sosyal yardımlaşma içinde bulunmuş, bilimden sanattan uzak, trafik kuralını ihlal etmekle övünen, rant peşine düşmüş insan profili gözümün önüne geliyor.

    yukarıda saydığım meziyetleri yerine getiren bunlara saygılı insanlar böyle profilde insanların yanında kendini milliyetçi olarak ifade ederken bile çekiniyor. bizdeki milliyetçilik türkülerde, şiirde edebiyatta, turan ülküsü ideolojisinde sıkışıp kalmış bunu icraate dökememiştir.
  • türk sağının büyük çoğunluğu arap milliyetçiliğine teslim olmuş, gelen suriyeli pakistanlı afganlara rağmen iktidara ses çıkardıkları yok

    geri kalanlar amerikan sağına teslim olmuş, republican party'nin propagandasını yapıp türkiye'deki problemleri konuşmak yerine hollywood filmindeki zenci elflerin dünyanın en büyük sorunu olduğunu ve trump'un abd seçimlerinde hileyle devrildiğini konuşmaktan yanalar

    türk milliyetçisi kalan 3-5 kişiye bakıyorum, durumun farkında bile değiller. kendilerini hala siyasette gücü olan çoğunluk zannediyorlar. birde ana muhalefete kızıyorlar türk milliyetçiliği kasmıyorlar diye

    ama asla arapçı iktidara karşı eylem yapan türk milliyetçileri görmüyoruz. polis dayağı yemeyi göze alıp meydana çıkan küçük feminist gruplar bile siyasette bunlardan daha çok söz sahibi.

    resmen fantezi dünyalarına kapanmışlar ve gerçek dünyaya dönmeyi reddediyorlar.
  • milliyetcilik gelecegin fikir akimidir. milliyetciler de olmayanlar gibi hayalperest ve gercekciler olarak ikiye ayrilir. gercekcilere en guzel ornek mustafa kemal ataturk'tur, ve yasasaydi en sevdigi isim aziz sancar olurdu. al sana iki realist ornek.
    ne mutlu turkum diyene!
  • türk milliyetçiliğini siyasi parti ile özdeş gören indirgemeci bir yaklaşım. aynı şekilde her kürdü hdpli zannetmekten farkı yok.
    türk milliyetçiliğinin şu an için temsil sorunu vardır. bu milliyetçi düşüncenin değil sistemin bir sorunudur.
  • kürt ırkçısı parti şahit gösterilerek öne sürülen iddia.

    milliyetçilik kötü, ırkçılık iyi. hmm, ok. bir taraftan bunlar bir taraftan islamcılar, yakında mağaralarda yaşamaya başlamazsak ben de bir şey bilmiyorum.
  • su kendisine turk milliyetcisi denen 5 milyon iyi partili ve 5 milyon mhp li artık dusmani gordukleri 5 milyon hdp li ile birarada insan gibi yasamayi ogrensin ya da siktirip gitsinler artik zirvalari kafa sikmeye basladi.
  • çoğunluğu tamamen bilgisiz ve popülist yaklaşımlara meyillidir doğru olması önemli değil inandığı şeyi doğru kabul eden sorgulamadan aciz bir kitledir.
  • milliyetçiliğin türkiye'deki algısının gerçekçi olmaması şeklinde başlık değiştirilse daha uygun olur. aslında söylenmek istenen de bu sanırım.

    japonya'daki milliyetçileri görüp de, fatih ülkü ocağının kendini milliyetçi görmesi kadar abes hiçbir şey olamaz.

    isviçre'de çalışmayı ortadan kaldıralım devlet çalışmak istemeyenlere maaş versin mi diye referandum yapılır, isviçre milliyetçileri emeklilik yaşını yükseltmek ister.

    biz sadece bayrak asan, ırmağının akışına ölen, bıyık bırakıp kendini milliyetçi sanan insanlar topluluğuna milliyetçi diyoruz.

    ben daha ülkücü sıfatlı birinin yere çöp atan vatandaşı uyardığını görmedim, denizi temiz tutun dediğini görmedim. daha çok çalışmalıyız, bu ülke için daha çok gayret göstermeliyiz dediğini duymadım. pazardaki teyzeye, karşıdan karşıya geçen bebek arabalı anneye yardım ettiğini görmedim. trafik kurallarına uyulması gerektiğini etrafına anlatanı görmedim. torpillerle ülkemi zarara uğratıyorlar diyerek itiraz eden bir ülkücü görmedim..

    okulda sırf kürt diye adam dövdüğünü gördüm, akşam içmeye yahut bilmem nereye gitmek için yolu birbirine katanları gördüm.. haksız olsa bile etrafındaki kalabalıkla çevresine zulmedeni de gördüm.. sırf bunları yazdım diye anama babama küfredecekleri de biliyorum. devlet ihalesi alarak köşeyi dönen çok gördüm..

    dolayısıyla milliyetçilik kavramından bahsetmek için, süt bozulup çöpe gitmesin diye, son kullanma tarihi en yakın olan sütü tercih eden japonları irdelemeliyiz. titanik battığı zaman hiçbir öğrencisini kurtaramayan japon öğretmeni, ülkenin imajına zarar verdi diye vatandaşlıktan çıkaran ülkeyi incelemeliyiz.

    ırmağının akışına ölmek kolay.. bir başkadır benim memleketim demek de kolay.. ama bu ülkeyi güzelleştirmek, dövmeden kırmadan sahiplenerek severek ve en önemlisi "örnek olarak" milliyetçi olmak mühim.. yapabiliyorlar mı sizce ?
  • o istanbul ki tarihin gördüğü en muhteşem devlet olan roma imparatorluğu'na başkentlik yapmış şehirdir. türk ırkı o muhteşem devleti kızılelma aşkıyla tarihe gömmüş, türk bayrağını burçlarına dikip, roma impatorluğu'nun hüküm sürdüğü topraklara türkçe'yi hakim kılmıştır.
    türk ırkı kavramı, türk bayrağı ve türkçe'nin hakim dil olması ise, bu gerçekçidir.
    1040'lı yıllardan beri batı türk devleti (selçuki-osmani-cumhuriyet) bu kavrama göre yönetilmektedir.
    doğu türk devletinde ise farsça ve rusça devlete sızmış ve ne hazindir ki her zaman batı devletinin üstünde bir hiyerarşiye sahip olan devlet paramparça olmuştur. o taraftaki türkler; kazak, uygur, kırgız, türkmen, özbek gibi salak saçma isimlerle bölünmüş ve dahi birbirlerine düşmanlık güttükleri dahi olmuştur.

    bilcümle:
    türkiye cumhuriyeti eğer gerçekçi! bir politika güderek; farklı etnisitelerin dillerini, bayraklarını ve yerel yönetimdeki güçlerini artırma kararı alırsa, sonu kuşkusuz hüsran olacaktır. selçuklular gibi, osmanlılar gibi, cumhuriyet de türk ırkını esas alan politikalar sürdürmektedir. arasıra çözüm sürecinde olduğu gibi sapkın düşünce devleti ele geçirirse, binlerce vatan evladını toprağa gene koyarız. osmanlılık denilen eşit vatandaşlık hakkı balkan harbinde, islamcılık denilen garabet ise cihan harbinde patlak vermiştir.
    osmanlılık garabeti ile fatih'in emaneti balkanlar,
    islamcılık garabeti ile yavuz'un emaneti mezopotamya elden kayıp gitmiştir.
    sultan alparslan'ın yurt yapıp, mustafa kemal'in perçinlediği anadolu ise, ilelebet bizim kalacaktır.

    çünkü;
    türkiye türklerindir

    not: atam cengiz han'ın evlatları olan moğol milletini, eşşekten haz alan ortadoğu maymunlarının aşağılaması ise takdire şayan bir özgüvendir.
hesabın var mı? giriş yap