• devlet halk için mi vardır, halk devlet için mi?

    bir tc vatandaşı ve tc pasaportu sahibi birisi olarak şikayet tabi ki edeceğim. yurtdışına çıkmak için vize ofislerinde, konsolosluklarda atılan taklalar bir dert, ülkeyi terkettikten sonra yüzleşilen muamale ayrı dert.

    kız arkadaşım polonya pasaportu sahibi. hani türkiye'den bakan bazılarının "amaan kıçı kırık polonya" dedikleri ülke var ya, oranın vatandaşı işte. uzun bir süre birlikte seyahat ettik. biz daha bu seyahate başlamadan başladı vize dertleri ve dengesizlik. abd vizesini sessiz sakin ikimiz de aldık. çin vizesi için bana yollar kapalı. diğer tüm millet vatandaşları polonya'nın çin konsolosluğundan vizeye başvurabiliyorken, tc pasaportu sahipleri ancak ankara'dan başvurabilirmiş. ikimiz de başvurmadık.

    rusya vizesine neyse ki varşova'dan başvurup alabildik ama dert vize değil, rusya'ya girebilmekmiş.

    finladiya'dan rusya'ya otobüs ile girmeye çalışırken tüm otobüs geçti, beni 80 dakika 4 m2 bir sorgu odasına tıkıp sorguladılar. otobüs ancak kız arkadaşımın yalvarmasıyla bırakıp gitmedi beni.

    rusya'dan moğolistan'a tren ile geçiyorduk. otobüs olayı yine iyimiş. hepi topu 40 kişi vardı otobüste beklettiğim. rusya'dan çıkarken 1000 kişilik trenden rus polisi bir (sayıyla 1) tek beni indirdi ve sorguya götürdüler. 3 saat sorgu. sorular aynı; rusya'da neler yaptın bi anlat hele bakalım. tüm tren beni bekledi.

    şimdi yalan yok güney kore ve japonya'da soru dahi sormadılar. ama tayvan öyle mi? ya kamboçya? ya da vietnam vizesini hiç anlatmayayım. kamboçya'nın başkentinden ikimiz de vietnam vizesi için başvurduk. kız arkadaşıma ertesi gün gel al dediler, bana 7 iş günü bekle. hadi dedik iki pasaportu birlikte alalım. 9 gün kamboçya'da pasaportsuz dolaşıp yolumuzu yine başkente düşürdük. konsolosluğa gittik ve kız arkadaşımın vizesi pasaportunda, benim başvurumu göndermemişler bile. sebep? apec bu yıl vietnam'da gerçekleşeceği için türkiye'nin de dahil olduğu 3. dünya ülkelerinin vatandaşlarının başvuruları işleme alınmıyormuş. ancak toplantı bittikten sonra başvurabilirmişim. muhteşem değil mi? kıçı kırık vietnam deriz, peh!

    tayland'a girişlerde ya rüşvet ya taşaklı bir pasaport lazım. polonyalı kız arkadaşımla seyahat ediyoruz dedim de geçebildim.

    laos'a nasıl girdik dur onu da anlatayım. kız arkadaşım kapıda vizesini alıp, kontrol dahi edilmeden elini kolunu sallayarak girdi. ben ise önce bangkok'taki laos konsolosluğundan başvurmayı denedim. 4 hafta bekle dediler. sonra khon kaen'e gittim, 15 dakikada vizeyi aldım. bangkok khon kaen arası 8 saat, oradan da chiang mai'ye kız arkadaşımla buluşmaya gittim 10 saat. vize ücreti ve kaybedilen zamandan başka bir şey olmaz dedik. laos sınırında kız arkadaşım kapıda vizesini alıp elini kolunu sallayarak kontrolü geçti, benim vizesi önceden alınmış pasaportumu gören polis "lan bu türk nereden çıktı dur şunun pasaportunu incelemeye alayım" diyerek gitti, sonra hop, sorgu odasının yolları bana dar...

    laos'ta vietnam vizesi veren barlar var. yani bara 7 dolar veriyorsun. adam pasaportun için vizeyi halledip getiriyor. ama tc pasaportu olmaması lazım. ilk sorduğunda, tabi ya ayarlarız, no problem! deyip gaza gelen görevli, 3 dakika sonra "ya tc pasaportu olmuyormuş ya" diyerek yüzünü ekşitiyor. o da anlamıyor neler döndüğünü.

    malezya'ya geçerken "kız arkadaşımı işaret ederek birlikte seyahat ediyoruz" cümlesi beni sorgusuz sualsiz ülkeye sokmuşken singapur öyle mi?

    ah singapur! gören de medeni bir ülke bizden vize istemiyor, ne güzel diye düşünür değil mi?

    tc pasaportu ile giriş yapmak isteyen çoğu erkekler ya sorguya, ya gözaltına. 3 gün gözaltına alınıp, 4. gün singapur'a hoşgeldiniz diye sınırı geçen türkler var ulan!

    tabi ki sınırda kız arkadaşım paşa paşa geçti. tc pasaportunu gören diğer polis telefona yapıştı. nazik adamdı yalan yok, kusura bakmayın bu standart bir uygulama deyip beni sorgu odasına aldılar. kıllanmıştım zaten önceden kesin bir şeyler çıkacak diye; bir gün önce bir arkadaşım 2 kez deport yedikten sonra 3. seferde taklalar atarak girebilmişti.

    tayland'da iken rotamızı avustralya'ya çevirelim dedik. tabi vize sahibi olmam gerek. neyse avustralya vizesine başvurdum, red yedim. (polonya oturum kartı sahibi, geçerli abd vizesi, sayısız süresi geçmiş vize, 30 küsür ülke giriş çıkış damgaları olmasına ve o an 7 aydır aralıksız seyahatte olmama rağmen) kız arkadaşım polonya vatandaşı olduğu için benim başvuru süremin 10'da 1'i süresinde başvurusunu bitirip online vizesini o an aldı. ben 3 hafta sonra singapur'daki avustralya konsolosluğuna parmak izi vermek için gittiğimde red aldığımı öğrendim. (sebebi ise polonya oturum kartımın süresinin bir ay sonra bitecek olması ve yenilenmiş kartı görmek istemeleri. artık polonya'da yaşamadığımı ve seyahat ettiğimi, daha da seyahat etmeyi planladığım için polonya kartını yenilemeyeceğimi bildirdim beni genuine bulmamış olacaklar ki red verdiler, canları sağolsun)

    aynı günlerde yeni zelanda vizesine başvuruyu başlatalım dedik. kız arkadaşım kapıda vize alıyor, onun tuzu kuru. ben başladım belgeleri sisteme yüklemeye. başvuruyu yaptım, bana gelen e-posta: pasaportunuzu londra ofisine gönderin lütfen. oha amk. ben malezya'dayım, avrupa'ya 2 sene sonra dönücem, ne londra'sı.. aradım hallettim, singapur'a dilekçe yazdım ve pasportu singapur'da teslim ettim. bir hafta sonra gelen e-posta; ülkeden ayrılacağınıza dair bir kanıt yok, red! hassiktir ulan! ben 8 yıldır yurtdışında yaşıyorum, hali hazırda polonya oturumum var, 7 aydır seyahat ediyorum ve 15 ay daha devam edeceğim. ülkelere giriş çıkışlarım belli, hiç bir tanesinde kalış süre aşımı yapmamışım. geçerli abd vizem var. kız arkadaşımın benden tek farkı polonya pasaportu sahibi olması. pasaportlarımızdaki giriş çıkışlar bile aynı ama yeni zelanda sadece tc pasaportu sahibi olduğum için bana 3. sınıf ülke vatandaşı gözü ile bakıyor ve ülkeden ayrılacağıma dair sunduğum kanıtları yetersiz buluyor. canım devletim.

    devlet devlet olsa ülkenin itibarını yükseltmeye gayret gösterir. ülke olarak pasaportumuz neden güçsüz bana bunu anlatın!! sadece siyaset mi?

    başlayayım vizesine. sınır kapılarındaki muameleyi geçtim, vize salaklığını geçtim, yurtdışında bir sorunla ya da haksızlıkla karşılaşsak arkamızda ülkemiz var diyebiliyor muyuz?
  • dünyanın fiyatı ile performansı arasında ters orantı bulunan tek pasaportu.
  • olmayan gücünü sikimsonik dünya ülkelerinde bile görebilirsiniz.

    öyle bir güçtür ki, yakın geçmişe kadar rezervasyon yaptığınız otelin sizin adınıza 1 iş gününde çıkarttığı dubai vizesi, t.c. vatandaşları için bugün 20-30 güne yakın sürede "belki" çıkabilmektedir.

    endonezya gibi turistin el üstünde tutulduğu, vizenin kapıda alındığı bir ülkeye girişte, kabak gibi balayı çifti olduğunuz belli olduğu halde sırt çantanızın içine arama yaptırtır.

    singapura girişte vize istenmez ama yüzelli tane soru sordurtur.

    hollanda'dan aktarma yaptığınız amerika uçuşlarında erkek ve bu pasaporta sahipseniz, uçağın kapısında ek güvenlik bomba taramasına "davet" edilirsiniz.

    savaştan kaçan boş beleş suriyeli takımının, işid bombacısının, bagladeşli uyuşturucu kaçakçısının kolaylıkla elde edebildiği ve yedi düvelle papaz olmuş bir ülkeye ait pasaport olduğundan bi sikim değeri yoktur.

    "hebe hübede yarattığı etki çok güçlü" diyip kafasını sokağından dışarı çıkarmayan çomarlara itimat etmeyiniz.
  • bosnada güçlü olduğu yalandır. herkesin pasaportuna damga vurulurken türk pasaportu görünce ahiret soruları sorulur, ülkeye kaçak girilmeye çalışılıyomuş gibi hissettirilir. zimbabwede falan güçlü olabilir.

    edit: beynini reisine devretmiş bazı yarrrrrak kafalı dallamalar yine nasıl olduysa vatan hainliği yaptığımız sonucuna varmış. eyy 1 kromozomlu ilkel yaratık! nefes almak gibi yaşamsal faaliyetleri sürdürüyor olman bile bir mucizeyken sen pek bu işlere bulaşma, zekan yetmez mazallah hık diye gidersin. pasaportu değersizleştiren, ülkenin ağzına sıçan benim di mi? çocukken çok mu dövüyolar da siz böyle oluyosunuz lan, yazık vallahi.
    edit2: bu entry üzerine fetöcü diyen de oldu. zamanında fetonun taşaklarını koklaya koklaya merkezi sinir sisteminiz erimiş haberiniz yok amk.
    edit3: 1 kromozom dememin sebebi yaşamın taaaa en başındaki en ilkel canlımsıyı örnek veriyor olmam. bitki örneği veren birçok mesaj geldi fakat dostlar bitki dediğin canlı evet 300 kromozomlu ve milyarlarca yıldır evriliyor, yaşamsal faaliyetlerini mükemmel biçimde sürdürüyor. sanırım derdimi anlatabilmişimdir
  • bir arkada$imizin comcast kablo tv faturasinin "adi soyadi" isimli $ahsa gelmesini saglayan tasarim harikasi.
  • asıl komik olan 1980 darbesi öncesi bu pasaport oldukça güçlüdür.

    edit: ısrarla soran arkadaşlar https://gaiadergi.com/…i-vizesiz-seyahat-ozgurlugu/
  • hic bi sekilde guclu degildir. icinde degil turist amerikan vizesi; abd, kanada, ingiltere'den oturum izni/green card ne bok pusur var hepsi olsun, yine sizi endonezya gibi sikindirik ulkede kosede bekletirler.
  • yurtdisindaki turk konsolosluklarinda 100 dolar gibi cuzi fiyatlara 5 yillik uzatilabildiginden, pasaport uzatmak icin tatil yapmak fena bir secenek gibi durmuyor.

    edit: turist vizesiyle sadece istisnai durumlarda uzatilir diyor. ben de size diyorum ki istisnai durum sudur: pasaportunuzun suresi yakin zamanda bitecektir ve sizin ulkede daha uzun sure kalmaniz gerekiyordur. turkiye'ye yolculuk yapmaniz da mumkun degildir. pasaport uzatmak isteyen birinin boyle bir duruma dusmesi zor olmasa gerek.

    edit: dendi ki shengen vizesi 6 ay icinde suresi dolacak pasaportlara verilmiyor. bu da bir sorun degil ki, sen pasaport uzatma planlarini 1 yil onceden yapacaksin o zaman. vizeni alip kenara koyup uzatma tarihini bekleyeceksin.

    edit: nihayet soylendi ki bu tur acil durumlarda pasaport en fazla bir kac hafta uzatiliyormus. e buna yapacak bir sey yok. turk devleti sen bizi soguslemek icin her seyi dusunursun.

    edit: "pasaportumu kaybettim" denilerek yenisini cikartma ve cikartirken uzattirma sansi olabiliyormus ama dusuk ihtimal sanirim.
  • kardes ulke sili de pasaportumuza vize istememektedir. orada e$i-dostu, sevdicegi, pandasi olan vatandaslarimiz icin duyurulur.
  • diger ulkelerde bile agirligini gercekten hissedebiliyoruz. genelde bizi asagi dogru cekiyor maalesef. bazi ulkelerde ozel olarak kenara cekip sorgulaniyorsunuz artik. kisacasi biz milletle itisip didistikce, is yaratmak ve ilerlemek yerine en az 3 cocuk diyip koyun surusu gibi cogaldikca, bunun yaninda issizlik arttikca, gelismis ulkeler artik fabrikalarda otomasyona gecip masraf kisip isci isten cikarirken, biz zibil isci yaratmaya calistikca, bir de ustune 4 milyon ne udugu belirsiz suriyeli'ye bedava pasaport dagitinca, bu pasaportun degerinin yukselmesini beklemek en hafif tabiriyle mallik olur.

    super guc olarak kabul edilen amerika ve rusya'yi (ki onun pasaportu da cok degerli degil) kenera koyarsak bakiniz nufusu en yuksek 10 ulkenin pasaportlari ne kadar degerli, secip begenip aliniz efem: cin, hindistan, afganistan, endonezya, pakistan, brezilya, nijerya, banglades...
hesabın var mı? giriş yap