türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar

• dün kanal 1'deki çarkıfelekten;
  
  m. ali erbil : sever misin serdar ortaç'ı?
  yarışmacı : tabii, bizim kız indiriyor internetten albumlerini.
  m. ali erbil : ... e korsan değil mi bu yaptığınız? paralı mı indiriyorsunuz?
  yarışmacı : ne korsanı paralı indiriyoruz. kota parası veriyoruz!
  
  diyalog tamamen aynı olmayabilir, aklımda böyle kalmış.
• kanal d'de yayimlanan abuk pazar gunu programlarinin birinde fatih urek sarki soylemektedir. bu esnada alttan bant seklinde fulda tekerlek reklami verilmektedir.
• 32. gün programında mehmet ali birand canlı yayında bayburta bağlanır. hattın diğer ucunda bir gazino işletmecisi vardır. konu gazino açmaya kalkan bu şahsa belediye tarafından içki ruhsatı verilmemesidir. programın bunu gündeme getirmesinin sebebi de son dönemde türkiyede artan muhafazakarlıktır. birand konuya giriş yapıp ardından bu şahsın neden ruhsat alamadığını, bunun ardında kasıt olup olmadığını, değişen rejimin göstergesi mi olduğunu uzun uzun sorar. ve adamdan gelen cevap hem birandı hem de programa ev sahipliği yapan maltepe üniversitesini yarar :
  
  - biz o konuyu hallettik, sorun kalmadı.
• ana haber bülteninde kanal d'nin bayan muhabirlerinden biri fenerbahçe-sevilla maçı öncesinde sevilla sokaklarındaki atmosferi anlatmaktadır. arkada ateşli bir fenerbahçe taraftar grubunun tezahüratları....
  muhabir sözü m.a.b.'averir:
  
  m.a.b : valla seda^* dediklerinin tek kelimesini bile anlamadım ama eminim çok güzel şeyler söylemişsindir, ehehehe
  
  tarih:04.03.2008
• bir websitesinden bahsederken görüntüye site adresinin adres çubuğuna yazılışını göstermek ekolünün acı bir sonucu, star haber'in insanlığa hediyesi. youtube yazmaya çalışırken olaylar gelişir
  
  https://i.hizliresim.com/d7dnd3.jpg
  http://imgur.com/4ei71zv
  
  ah be güzelim, geçmişi sil diye bi olay var, formları sil diye bi olay var duymadınız mı?
  
  eğer fake'se komik, değilse zaten müthiş bi olay.
• türk televizyonlarının unutulmak istenen ama unutulamayan adamı savaş ay production gururla sunar,
  
  bir kaç ay önce atv ana haber'in "savaş ay oradaydı" adlı bölümünde savaş ay'ın narkotik ekibiyle terör bağlantılı bir şebekeye baskın yapmaya gitmesi, polislerin kapıyı kırmalarını ve savaş ay'la birlikte içeriye girmelerinin kameraman tarafından evin içinden görüntülenmesi..
• yıllar önce çarkıfelek yarışmasında mehmet ali erbil yarışmacı olarak kendi çapında ünlü, ihtiyar, doğulu ve şiveli konuşan bir zeytinyağı tüccarını kocaman cüssesi ve yöresel kıyafetleriyle alıp yarışmacıların arkasında dayandığı tezgah gibi yere, ayakları çarkın üstüne gelecek şekilde oturtup "buradan yarışacaksın" demesi. o aralar advertorial yaptıkları calgon mevzuu açılınca da adamcağızla diyaloğu:
  
  m.a.e: sen calgon kullanıyor musun?
  adam: kargun mu? hee kullanıyom (bozuntuya vermek istemiyor)
  m.a.e: (gülüyor) nedir bu calgon, neden kullanıyosun?
  adam: e ben kullanmayayım, sen kullanma ne olacak? bu adam ne kazanacak?
• (bkz: özlem siyasette yeni)
• sanki biaralar erman toroğlu stüdyoda tuvalet kağıdıyla çizgi yapmıştı.yannışmıyımki ben yoksa.değilse güzelmiş
• yurt dışında yaşayan gurbetçilerimizi kavuşturan siyah bandaanalı, gözlüklü, tıknaz sinir bozucu bi ağabeyimiz vardır ya (ulan keşke direkt adını bilseydik, daha az işkence olurdu)...
  
  hah işte onun herhangi bi programında bir düğüne gidiliyor (niyeyse?).
  düğünde, artık yıllardır görmediği eşine/dostuna/yakınına kavuşturulacak mı neyse konunun odağında olan bir teyzemizin yanına varıyor bu tıknaz abi. şöyle bir diyalog geçiyor aralarında, ki babamla geberene kadar güldük içerde.
  
  tıknaz abi: merhaba teyze!!
  teyze: (gayet güleç) hoşgelmişsin!! sefalet getirmişsin!!
  
  yani ben şahsen korktum arkasından hemen bi "allah belanı versin" gelecek diye..
  ama gelmedi galba? ^*