579 entry daha
  • garanti bankası ile beraber muhteşem bir sinir etme operasyonuna başlamış olan kuruluş. sistem ise şöyle işlemekte;

    herhangi bir garanti bankası atm'sine gidersiniz. derdiniz para çekip minibüse binmektir. parayı çekmeden önce önünüzde bir yazı belirir. garanti bankası an itibari ile kullandığınız sim kartı 128k sim kart ile değiştirirseniz size 100 kontör verileceğini taahhüt eder. üç - beş gündür ödemeli yapmak sinirinizi bozduğu için bunu kabul edersiniz.

    aradan bir kaç saat geçtikten sonra turkcell'den bir telefon gelir. telefondaki ses kartın size iki gün içinde geleceğini, bir saat söylemeniz takdirde o saatte teslim edileceğini söyler. kurye geldiğinde kimlik fotokopisi istediklerinden sabah erken kalkmak zor geldiği için 13.00 sonrası gelmesini istersiniz. tamam diyip kapatırlar.

    dedikleri gün saat 10.00'da kurye yol üstü olduğu gerekçesiyle kapınızı çalar. elindeki koca zarfta koca "13.00 sonrası" yazmasına rağmen. kimlik fotokopisi yok diyince kuryenin yalvarması sonucu pijamalarla kuryenin göt kadar motorunun arkasına binerek kırtasiye aramaya başlarsınız. neyse işi halleder kartı alırsınız. ama kart aktive edilmemiştir. kartı bir kenara koyarsınız ve dışarı çıkarsınız. dışarı çıktığınızda ise hattınız kesilir çünkü diğer kart aktive olmuştur. olabilecek önemli telefonları kaçırma endişesiyle tüm gün işlerinizi halledersiniz. eve dönüp kartı takarsınız. *123# yaparsınız. ama o da ne? kontörünüz hala -20'dir. onun üzerine günler geçer, siz parayla kontör alırsınız ama hala o kontörler gelmez.

    müşteri hizmetlerine telefon edip 20 dakika derdinizi anlatırsınız. bu sayede olayla hiç alakası olmayan türk telekom'da ırzınıza geçer. karşınızdaki ses size bir form hazırladığını ve 24 saat içinde aranacağınızı söyler.

    şu an itibariyle aradan yaklaşık 90 saat geçti ve arayan yok. kartım değişti ama verilen vaad tutulmadı.

    hayır asıl angutluk bende. taşısana numaranı.

    gerizekalı.
  • bir ara telefonla beraber 1000 kontör veren şirket. hala yapıyor mu bilmiyorum ama yaptıkları zaman delirtmişlerdi beni.

    30.03.2007

    turkcell'den alınan bir 2610 ile başladı herşey. kız arkadaşımla beraber tepe nautilus'da bulunan turkcell extra'ya gittik. 2610 kampanyasından yararlanmak istediğimiz söyledik. bizi şahane karşıladılar. telefon gelene kadar çay falan içirdiler bize. adam kredi kartımı aldı cart diye geçirdi slipten. bir kerede 160 ytl çekti. sevgilimle birbirimize bakıp gülümsüyoruz tabi. aklımızda çakal bir düşünce var. ufak bir hesap. "105 ytl olan 1000 kontöre bir de 1000 mesaj ekle. ohh telefon bedavaya geldi" bize falan diye düşünüyoruz. neyse adam hazırladı kağıtları ve bize telefonu hayırlar uğurlar eşliğinde verdi.

    03.04.2007

    aradan geçen süre içerisinde bana turkcell tarafından gelmesi gereken onay mesajı hala gelmemiş. ama ben salak gibi her yerde aman ne şahane kampanya diye anlatıyorum. arkadaşım dayanamadı telefonu almaya karar verdi. kadıköy'de alelade bir yerden telefonu aldı. yine çay falan içtik tabi beklerken. en sonunda telefon geldi. gerekli mesaj turkcell'e hemen yollandı. tabi herkes beş gün bekleneceğinin sanıyor. ne de olsa ben beş gün önce almışım telefonu ama hala onay mesajı gelmemiş. o alelade telefoncudan çıkıp bir yerde oturmaya gittik. arkadaşıma cart diye mesaj geldi. "100 kontör yüklediğiniz anda 1000 sms ve 1000 kontör yüklenecektir." herkes şaşkın. hele ben dumurdan dumura at koşturuyorum. ben 5 gündür neden bekliyorum düşüncesi işte o an sarsmaya başladı muhayyilemi. neyse ben biraz da kederden fazla içtim, yarı sarhoş eve gittim. evi de arayamadım, çünkü kontörüm yoktu.

    04.04.2007

    ilk kez aradım müşteri hizmetlerini. bana çay veren insanlıktan eser yok. dakikalarca beklettiler telefonda. neyse en sonunda bir arkadaş cevap verme nezaketinde bulundu. durumu insan gibi anlattım. hatlar yoğun falan dediler, hemen ilgileneceğiz diye palavralar sıktılar. tabi ben o anda palavra olarak algılamadım bunu. ne zaman ki aradan 3 gün daha geçti, o zaman aydım. ama yavaştan da cıva beyne yürümeye başladı.

    08.04.2007

    telefonu alalı 9 gün olmasına rağmen hala bir mesaj yok. yine aradım müşteri hizmetlerini. yine telekom ile turkcell benim ev telefonu faturamın ebesine ziyarette bulundular. dakikalar sonra bir abla cevap verdi. bu sefer gayet sinirli bir şekilde günlerdir mesajı beklediğimi söyledim. aldığım cevap ise şok ediciydi. aldığım telefonun imei kodu kampanya kodları arasında bulunmuyordu. yani turkcell kendi extrasında sattığı telefonları kampanyaya kaydetmemişti. şimdi yukarıda alelade lafını neden üstüne basa basa söylediğimi anlamışsınızdır. iyiden dellendim. hiç konuşmadan dinlediler. sonrasında ise bir form oluşturacaklarını ve derhal yetkili birime ileteceklerini söylediler. o sinirle kapadım.

    arada bir kaç konuşma daha oldu ama çok ağır konuştum. burada yazmak olmaz. sözlüğün başı belaya girmesin.

    ve son olarak;

    17.04.2007

    telefonda çıkan ablaya tüm turkcell'in hırsız ve dolandırıcı olduğunu, nokia ile ortak bir şekilde bizi soymaya çalıştığını söyledim. abla kayıt ediliyor dedikçe daha da coştum. küfür etmeden ne hırsızlıklarını bıraktım, ne de dolandırıcılıklarını. ve en sonunda artık kendilerinin benimle değil de tüketici dernekleri ve gerekirse avukatlarla muhattap olacaklarını söyledim. ablanın allah'ı var konuşmadı, sadece dinledi. bu arada benim telefon faturasına bir yarım saat daha girdi.

    18.04.2007

    sabah kalktım ve gözlerime inanamadım. turkcell gerekli mesajı göndermişti. tam 20 gün sonra. sihirli kelimenin avukat olduğunu anladım o an. 100 kontör yükledim. ertesi gün de 1000 sms ve 1000 kontör geldi.

    tabii gelen ev telefonu faturası yüzünden ben 10 gün annemle küs kaldım. o ayrı mesele.
  • çakallık üstüne çakallık yapan şirket.

    neymiş efendim? kandilde mesajlar daha iyi ulaşsın diye 5 mesaj sonrası bedava mesaj özelliği 19 temmuz günü saat 17.00'ye kadarmış. ne kadar da düşüncelisiniz? ne kadar müşteri odaklısınız?

    delikanlı gibi "hafız bir dolu gubidik mesaj yollanıyor, manili falan; oradan çıkartacağız ekmek parasını" deseler sıkılmayacağım. ama yok öne seni - beni koyup buluyorlar yollarını.

    ayrıca banane. türkiye'nin en büyük gsm şirketi olduğunu iddia eden bir şirket gönderilen 3-5 mesaj ile kilitleniyorsa oturup bir daha düşünsün bu iddiasını.

    bana mı sordular o reklamlara o cümleleri koyarken?
  • yapması gerekeni yapmayan ama buna rağmen işi engellenen mağdur kadar sinirlenen müşteri hizmetleri çalışanları olan enteresan bir yer.

    evet böyleler. sim kart değişimi sonrası vermeleri gereken 100 kontörü vermemek için bin takla atıyorlar, bunun için kendilerini arayıp sinir sahibi oluyorsunuz. hem vaktiniz hem de telekom sayesinde naktiniz gidiyor. "şu işi artık halledin yoksa operatör değiştireceğim" dediğinizde ise "değiştirirsen değiştir banane" diyen bir terbiye yoksunu ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

    ondan sonra yok sevimli selocanlar, yok bilmemne. en başta müşterisine adam gibi konuşmasını bilecek adamlarla çalışsınlar. ondan sonra elin bebeleriyle reklam çeksinler.

    10 yıllık müşterileriyim. böyle dostum olacağına kasımpaşa canavarı gibi düşmanım olsun.
  • durup dururken manyetiği bozulan kartlara sahip operatör. ki bu kart kendileri taraından turkcell'in son harikası olarak yaklaşık 6 ay önce gönderilmişti kendileri tarafından. bu arada benim işim mi var, sel bölgesine yakın yerdeki iş yerime ulaşabilmem için birileriyle konuşmam mı lazım umurlarında değil. onlar hidayet ve gerzek temizlikçi ile reklam çekimindeler çünkü.

    ve en sonunda başardılar. evet merak ediyorum. beni kimler arıyor, kimler mesaj atıyor? provam iptal mi? ben niye hala turkcell kullanıyorum?

    merak negzel şey lan.
  • bundan altı ay evvel durup dururken hayatıma soktuğu 128 k sim kartı 6 ay sonra bozulan ve bu karttan bir tane dahi bulunamayan gsm şirketi. 3g - 5g diye konuşmayı biliyorlar, taksiden abla - kardeş konuşturuyorlar ama bir tane kart yok hiç bir extralarında. bu arada neresi ekstra hala anlamış değilim.

    bunun yanında son derece boş konuşan bir ekibe de sahipler. zaten sinir tepeye vurmuş bir şekilde gidilen turkcell extra'da kart bulunamadığından 64 k karta dönmek zorunda olmanız yetmiyormuş gibi bu izansız tiplerle de uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. telefon ettiğinizde size istediğiniz kartın bulunduğunu söyleyen abla bir anda ölü balık gibi bakmaya başlıyor mesela yüzünüze. bu da yetmezmiş gibi kartın 6 ay içinde durduğu yerde neden bozulduğunu sorduğunuzda "bizim kartlarımız da bozuluyor" ya da "devamlı çıkarıp takmasaydınız" gibi dahiyane fikirler sunuyorlar. 8.5 lira verip bir de katil olmamak için koşarak uzaklaşmak zorunda kalıyorsunuz mekandan.

    evet manyağım ben. boş zamanlarımda çıkarıp çıkarıp takıyorum kartı. bana cinsel çağrışımlar yapıyor, kendimden geçiyorum. bunda da hatalı benim. seli de ben başlattım, eyüp'te 8 dakika erken okunan ezanı da ben okudum.

    rahatladınız mı şimdi?
  • sanırım benden alıp elaleme kontör dağıtan şirket. yoksa kullanmadan giden 3 kontörün başka bir açıklaması olmaz. verin lan geri.
  • sistemin anlamını bilmeyen oluşum. ha bir de kaygan zemin oyunundan bir replik;

    "kadın, turkcell gibidir; önce vaadeder, sonra çakar"
6410 entry daha
hesabın var mı? giriş yap