• dolaylı anlatımı edebiyat sanan, sanat sanan, sanatın anlaşılmamak değil, az şeyle çok anlam yaratmak olduğunu bilmeyen kişilerin, karmaşık kurmaşık, sözde edebi, sözde bunalım, sözde kırılgan cümlelerine daha artistik hava katmak için onları yarım yamalak bırakma yoludur üç nokta.

    mağrur bir ifadeye sığınan bu insanlar çoğunlukla karşı cinsi başka türlü etkileyemediklerinde bu yola başvururlar. kadınlar, fazla karışık gördükleri erkeği çekici bulma eğiliminde olduklarından, er kişiler ise sadece "bunalım falan ama güzel" buldukları kadınla vakit geçirmek istediklerinden eninde sonunda bir yerlerde hedefini bulur bu ifadeler.

    samimiyetsizliğin diz boyu olduğu bu konuşmalara bulananlar ise bu insanlardan çok garip deneyimlerle uzaklaştıklarını ya da uzaklaştırıldıklarını görürler.

    sonuç: basit cümlelerinizin ardındaki psikolojik süreçlerinizi görebilen, basit cümlelerinin ardından aynı şeyleri görebildiğiniz insanlarla çok daha gerekli deneyimler yaşayabileceğiniz gerçeğini görmek için asla geç değildir.
  • söyleyeceklerini anlatmaya yetecek kelimeleri bulamayan insandır. bunun sebebi üşenip aramaması olabilir ki bu durumda kişi gereksiz bir kişidir, ya da çok yoğun duygular yaşıyor olabilir ki bu durumda hak vermek gerekir.
  • ersin karabulut 'un penguen in son sayisinda irdeledigi tür , cins.
    bunlarla her tür muhabbet iskenceye dönüsür zamanla , iki çift laf ettirmez , geyik yapayım dersin , kalırsın olanca maymunluğunla ; çünkü o o anda hayatın anlamını çözüyordur , sen nelerle uğraşıyosundurdurdur..
    öff içim karardı be!bilenler bilir bu cinsi.
  • ister istemez bir örneği olduğum tanımlama..
    üç nokta iki nokta da olabiliyor ama nedense bir tek noktaları kullanamıyorum...
    ne zaman ki,
    ellerinizden alınır noktalar ve nihai duruşlar...
    o zaman üç noktalara mahkum kalırsınız....

    bu ukala değil, aksine mütevazi bir duruş, çünkü noktalar, keskin yargıların ve tamamlanmışlıkların imleridir.
    çoklu noktalarda ise gelişime açıklık, düşünce süreçleri, acılar ve de sonsuzluklar yatar...
    süreçler
    ve geçişler..
    aralığını sizin kendinizden katacaklarınızla dolduracaklarınız..
  • benim aslında diyecek lafım, kuracak cümlelerim bitmedi ama canım acıyor ve şimdilik susuyorum da olabilir ya da içi öyle boş laflar ediyorum ki üç noktanın sanki daha diyecek lafı varmış da gücendiğinden diyememiş ikramiyesinden faydalanıp kotarmaya çalışıyorum vaziyeti de olabilir.
  • "
    ciddi söylüyorum, bence sürekli üç noktalı konuşan insan kadar dayanılmaz bişey olamaz şu dünyada. bunların e-mailleri ya da ne biliyim mesajları da şöyle oluyo...

    "bilmem... belki... belki de wardir bi bildiği hayatin... amaçsizca... ya da aniden belki?.. hayat..."

    bu ne mına koyiim... cümle kur cümle. "hasan pide al" filan gibi. allah allah yaa...
    "

    ersin karabulut - sandık içi
  • bu kişilerin söyleyecekleri ne başlamıştır, ne de bitmiştir...
  • en çok da, yaratıcılığı olmayan insanlarla diyalog sorunu yaşayan insan tipidir bu... ingilizce sınavlarında da bir türlü "fill in the blanks" sorularını yanıtlayamayan aynı güruh, bir türlü idrak edemez bu tür insanların cümlelerini*....
  • (bkz: empatide uç noktalar ve zararları)
    (bkz: empatide üç noktalar ve zararları/#6611088) bazen iki noktayı atmanın yararlarından bihaber, nokta israfı yapan homo poeticuslar. insanoğlu tamahkar...
  • üç noktalı cümlelerle iletişi kuran insan... kelimeler yetmez onalrı anlatmak için... kelimeler?... ne demek ki kelimeler? kelimelerle iletişim kurmak... iletişim. birşeyleri iletmek... 3 nokta da iletmiyor mu birşeyleri?
hesabın var mı? giriş yap