• şu anda çok ciddi salgın olan hastalık. son bir haftadan çevremde 2 kişiden bu merete yakalandıklarını öğrendim
  • kükürt bazlı pomat, permetrin ya da metrin'in tedavide bazen işe yaramadığı dermatoloji belası. alternatif ilaç geliştirmenin zamanı ilaç firmaları. herşeyi de ben söylemeyim. yapın sağlam bi uyuz ilacı, biz de tanı koyduğumuz hastalarımıza reçete edelim, siz de çorbanıza bakın olm.
  • geçenlerde bir arkadaşım uyuz oldum dedi.
    "hayırdır neye uyuz oldun?" diye sordum.
    "yok ulan yok bildiğin uyuz oldum, kaşınıyorum." dedi.
    bu kelimenin bende tıbbi karşılığı yokmuş onu farkettim.
  • deri altına girip orada halay çeken iğrenç görünümlü parazitlerin kaşıntı yaptığı hastalık.

    yalnızca deri altına girmekle kalmaz ayrıca ataklar halinde kaşıntıya sebep olurlar, deri altına yumurta bırakırlar, gezerler.

    yetişkin bir insanın ortalama deri ağırlığının 5-6kg olduğunu düşününce bayağı problemli bir hastalık. malum deri en büyük organ.

    etkin tedavinin altın kuralı uyuzun temas ettiği eşyaya ve insana tekrar temas etmemek. dolayısıyla 70-90 derecede o dağ dağ çamaşırları yıkamadan, yıkanmış çamaşırları ütüleyip plastik çöp poşetinde havasız 3 gün tutmadan, evin her köşesini dip köşe temizlemeden, mobilyaları tozdan ve kirden arındırmadan ve her gün duş almadan (wilkinson pomad kullanırken alınmıyor) kısa sürede iyileşmeyi beklemeyin. her gün temiz kıyafetler ve temiz çarşaf/yorgan/yastık kılıfı zorunluluğunu söyleme gerek yoktur sanırım.

    wilkinson pomad, kwellada şampuan/losyon, stilex, kükürt sabunu, sirkeli su gibi tedavileri uygularken yukarıdaki hiçbir adımı atlamayın.

    bir fikir olarak çamaşır yıkama, ütü ve temizlik işini ücreti mukabilinde birine yaptırın ve rahatınıza bakın. paranın huzur getirmesi ancak bu şekilde mümkün olur. giymediklerinizi ve kötü mobilyalarınızı de atın zaten muhtemelen o tonlarca kıyafetin içinde hala giyecek doğru düzgün bir şey bulamıyorsunuzdur. boşuna yük. uyuzlu yük hem de.
  • tavsiyeler üzerine ilaçları/kremleri 3 günden fazla kullanmayın. alerjik reaksiyonlar gösterdiği sebebiyle "yahu çok kaşınıyor daha çok sürmeliyim" diye düşünürseniz kaşıntı ömür boyu geçmez. sabırlı olun, maks. 3 gün boyunca tedavi sürecini geçirin. cildi 1 hafta dinlendirin, kaşıntı geçmez ise yine döngüye devam. kwellada losyon veya wilkinson pomad kullanabilirsiniz.
  • şu siralar çevremde çok sık duymaya basladigim hastalık. unuttuğumuz hastaliklari hatırladık. kimileri karantinaya, kimileri mültecilere bağlamış. hangisi nedendir bilemiyorum artık.
  • bundan 5 sene önce ben ve küçük kızım olduk, hatta o kadar titiz olduğumu iddia eden benim küçük kızım bitlendi*. şimdi üniversiteye giden büyük kızım uyuz olmuş. burada bilgilendirici bir entry girmek için yazıyorum ve utanacak bir durum olmadığını düşünüyorum. uyuz tıbbi ismi scabies adı verilen canlının yol açtığı bir hastalık. bütün ev kükürt kokuyor, 3 gündür wilkinson pomadı sürüyoruz. uyuz olmanız pis olduğunuzu göstermiyor.
  • insanın sosyal hayatını kısıtlayıp moralini alt üst eden, hayatı bir pencere arkasından kaşına kaşına izleten ve düşman başına bile gelmesin denilecek türden bir hastalık.

    yaklaşık 10 gündür ben de bu hastalıktan muzdariptim. umarım uyuz illetine düşmezsiniz ama düşerseniz de benim gibi kendinize ah vah etmeyin diye yaşadıklarımı ve bu süreçte öğrendiklerimi yazayım. belki birine faydam dokunur.

    öncelikle kendimi bildim bileli alerji ilacı kullanan biriyim, bunu niye söylüyorum? çünkü ilaçlar nedeniyle hastalığı biraz geç fark ettim. birçok yiyecek ve içeceğe alerjim var. kaşındıkça yediğim içtiğim bir şey dokundu sanıp ilaç içtim. kaşıntılar geçmek bilmeyince hastanenin yolunu tuttum.

    benim kaşıntılarım yoğun olarak göbek ve bacaklardaydı. karnımda su çiçeğine benzer küçük küçük kırmızı noktalar oluşmuştu. doktor muayene etti ve kan tahlili istedi. sonra da sonuca bakarak uyuz olduğumu söyledi. o an hissettiğim utancı anlatamam. gerçekten çok kötü bir his.

    doktor bu hastalığın herkesin başına gelebileceğini, uyuz mikrobunun genellikle göbek, koltuk altı ve göğüs bölgesinde görüldüğünü söyledi. bende ilk safhalarda göğüs ve koltuk altında herhangi bir kaşıntı yoktu, sonradan oluştu.

    neyse doktor, ilaç olarak metrin diye bir losyon verdi ve losyonu;
    - boyundan aşağı * vücudumun her yerine sürmemi
    - bir gün boyunca bu ilaçla kalıp banyoyu da bir gün sonra yapmamı
    - gün sonunda tüm çamaşırlarımı ve çarşaflarımı kaynar suyla yıkamam gerektiğini söyledi. dediklerini harfiyen yaptım, kaşıntılarım sadece anlık rahatlama sağladı ama geçmedi.

    doktorun verdiği ilaçtan derman bulamayınca abime durumu anlattım, çünkü geçen aylarda onların da iş yerlerinde biri uyuz olmuştu. onun gittiği doktor, eczacıların uyuz için farklı bir karışım hazırladığını söylemiş. abim de bana ondan yaptırıp yolladı. karışımı banyo yapıp temiz vücuda sürmemi* ve hiç yıkanmadan 3 gün boyunca ilaç sürmeyi tekrarlamamı söyledi.

    karışım, görünüş ve kıvam olarak vazeline benziyor. içinde minik minik sarı parçacıklar da vardı. baktığımda kokusuz bir karışım gibiydi ama sürdükten sonra kömür dumanı gibi bir koku ortaya çıktı. ilk kez sürdüğümde hafif hafif yaktı ve kaşıntı yaptı. hepsine katlandım da sadece yağ sürmüş güreşçi gibi kalmak gerçekten çok zordu.

    söylenenleri sırayla 3 gün tekrarladım ve 3. gün sonunda banyo yaptım. vücut karışımdan dolayı yağlı yağlı olduğu için direkt su dökmek yerine önce duş jeli veya şampuan, elinizin altında hangisi varsa onunla vücudunuzu ovalayın daha sonra su döküp iyi bir kese yapın. ben ilacı böyle çıkardım. uyuz olduğum sürece giydiğim tüm kıyafetlerimi ve kullandığım eşyaları sıcak suyla yıkadım. şimdi çok rahatım. ne bir kaşıntım kaldı ne de bir rahatsızlığım.

    not:
    - ilacı sürerken gözden çıkardığınız kıyafetleri giymekte fayda var. çünkü 3 gün üst üste aynı ilacı sürüp kıyafet değiştirmeden durduğunuz için kıyafetler tekrar giyilecek gibi olmuyor, zaten görmek istemeyip atıyorsunuz.

    - bu süreçte mümkün olduğunca kaşınmamaya çalışın, kaşındıysanız da tırnaklarınızı da kesin ki altında mikrop birikmesin.

    - gündüzleri pek kaşıntınız olmuyor, oluyorsa da günlük koşuşturma içerisinde insan fark etmiyor. özellikle akşam olunca kaşıntılar başlıyor. gün geçtikçe kaşıntının şiddeti de artıyor. ben bu yüzden hemen uyumaya çalışıyordum.

    - bir de sıcak hava kısmı var. yani bulunduğunuz ortam sıcaksa, kaşıntınız da sıcağa oranla artıyor. ona da dikkat edin derim.

    ben yandım siz yanmayın notu: kaşıntımın yoğunluğunu fark ettiğim gün, internetten araştırma yaptım ve birçok yerde sirke önerilmiş, sirkeli suyun kaşıntıyı geçirdiği yazılmıştı. bunu sakın denemeyin! ben yandım, mecazi değil! bildiğiniz yandım. üstte demiştim ya vücudumda küçük küçük kırmızı noktalar vardı diye işte o bölgeler öyle bir yandı ki sirke diyen kim varsa gelmişine geçmişine saydım. tabii benim sirkeli su yapmak yerine sirke bidonunu direkt vücuduma dökmemin etkisi de olabilir, bilemiyorum ama sonuç olarak sirke işe yaramadı.

    kamu spotu notu: yanınızda sürekli anormal bir şekilde kaşınıp kaşınıp "ben iyiyim ya" diyen bir arkadaşınız varsa kolundan tuttuğunuz gibi hastaneye götürün, yoksa onun ceremesini siz de çekiyorsunuz.

    son olarak; umarım kimse bu derde düşmez.

    haftalar sonra editi: ilacı kullandıktan sonraki ilk günlerde görülen hafif kaşıntılar da tamamen bitti. eski rutine geri döndüm. tedavi bittikten sonra birkaç gün daha görülen kaşıntılar normalmiş, doktor öyle söyledi.

    ilacı da eczacılar hazırlıyormuş. şehrinizdeki eczacılardan isteyebilirsiniz. benimkini abim istanbul'dan yollamıştı.

    iki yıl sonra gelen edit: ilacı soranlar için de fotoğrafını ekliyorum görsel
  • kaşınıyorum diyen birine elle dokunmamayı ve hastayı eldivensiz muayene etmemeyi öğreten illet. hastalığı zor tedavisi kolay. tıp sağolsun
  • öteki ülkelerde durum nedir bilmiyorum ama ülkemizde son 2-3 senedir ciddi şekilde yayılımını hızlandırmış ve salgın boyutuna gelmiş, parazitlerin sebep olduğu bir hastalıktır.teknik bilgilere girmek istemiyorum. zaten internette hepsini bulabilirsiniz. ülkemizdeki durumdan bahsetmek daha faydalı olacaktı sanırım.
    3 sene önce polikliniğine tüm sene boyunca 1 ya da 2 hasta gelirken artık neredeyse her gün geliyor. hatta günde 2-3 hasta bile geldiği oluyor. bu şu demek: 2-3 sene öncesine göre 400-500 kat daha yaygın hale gelmiş durumda. işin kötü kısmı ise ilaçlara çok dirençli olması. daha önce birkaç gün tek pomad kullanarak atlatılan hastalık artık haftalarca kombine ilaç kullanılmasına rağmen vücutta kalmaya ve semptom göstermeye devam edebiliyor. tedavi etmek çok zor.
    eskiden sadece kişisel hijyeni bozuk insanlarda rastlamamıza rağmen artık çok sağlıklı ve kişisel temizliğine özen gösteren kişilerde de rastlayabiliyoruz.
    tedaviye gelince: kişisel gözlemim hiçbir ilacın tek başına kullanımı fayda sağlayamacak maalesef. karışım kremler kullanılmalı . wilkinson pomad bu karışımda çok işe yarayabiliyor. ayrıca evde ne var ne yok her şey kızgın ütü ile ütülenmeli. uzun süreler ağzı bağlı bir torbaya konulmalı . hatta mümkünse vazgeçilebilecek kıyafetler çöpe atılmalı. unutlmamalı ki bu parazit ciltte kanal açıp içerde kalıyor ve kıyafetlerde uzun süre yaşıyor. bütün evinden,çarşaflarından,eşyalarından,vücudundan ,kıyafetlerden temizledin diyelim. her şey düzeldi .tek bir kıyafette kalsa bile geçmiş olsun. tekrar oradan sana bulaşıp,üreyip tekrar bütün eşyalarına ve temas ettiğin her şeye bulaşacak. çok dikkatli olmalısınız tedavi sürecinde.
    bugünlerde işte,okulda,toplu yaşanılan/seyahat edilen yerlerde yakınınızda-etrafınızda sürekli kaşınan biri varsa mutlaka uzak durun. eğer kaşınan kişi ile aynı ev paylaşılıyorsa mutlaka bir hekimden yardım alın. muhtemelen bahsettiğim hastalıktan muzdaripler çünkü. kolay gelsin diyeceğim ama kolay değil. hiç değil. tanrı yardımcınız olsun.
hesabın var mı? giriş yap