• cengelkoy'deki subesi iyi kaziklayan balikcidir. tamam manzarasi super; soyleyecek laf yok. bunun karsiligini vermek ile ilgili de bir sorunum yok. ama sirf para almak icin alt tarafi roka-domates salatasina 50 lira istemek nedir arkadas. adisyona adam basi 25 liralik manzara masrafi yazsalar daha az koyar.
  • çengelköy şubesi için konuşmak gerekirse, yeri, manzarası ve konsepti iyidir. ancak servis konusunda büyük sıkıntıları vardır. artist artist dövecekmiş gibi bakan garsonları, meyveler geliyor deyip, 45 dakika masayı unutmaları, duruma sinirlenip, ayaklandığımızda "pardon sizin masayı unuttuk kusura bakmayın" diyen garsonlara sahip işletme.

    servis konusunda kendilerini geliştirip, fiyatları da biraz daha aşağı çekerlerse 10 numara yer olurlar.

    ayrıca buraya gidecekseniz vale terörüne araba vermeyin, 100 m ileride çok ucuz ispark otoparkı var, oraya bırakın aracınızı.
  • bu mekanda masaya oturduğunuzda hesap kişi başı 50 milyondan başlar.yani taksimetrenin başlangıç fiyatı gibi bir fiyat politikaları vardır.oturduktan sonra yedikleriniz hesaba 50 + şeklinde eklenir.mekanın ve ambiyansın yarattığı sarhoşlukla kafası dindon olan müşteriye bu sarhoşluktan yararlanarak (artık buna kol da denmez) bacak gibi hesabı sokan bu müessese daha sonra bu hesabın izahını olan olmuş hesap ödenmiş biz ne yapalım artık yapacak birşey yok diye vermektedir.
    bu fiyat politikasıyla sevmediğiniz insanlara özenle ve ısrarla ve gönül puştluğuyla tavsiye edebileceğiniz bir mekandır. ha en baştan adamlar dese ki kardeşim bu manzarayı hiçbir yerde bulamazsın burada yiyeceğin şeylerin de öyle ekstra bir tarafı/lezzeti yok ama manzara ücreti de yediklerine eklenecektir hiç içim yanmaz ama arkadaş hem yediklerin bir halta benzemesin hem de hesabı öderken arkanda dayanılmaz bir sancı hisset işte bu biraz koyuyor insana...
  • çengelköy de bulunan şubesine biri kışın, biri yazın olmak üzere 2 defa gittim. kışın gittiğimde kalabalık değildi ve gerek servis, gerekse yemek kalitesi cidden tatmin ediciydi ancak yazın gittiğimde özellikle rezervasyon da onay almama karşın deniz kenarına değil 2. sıraya oturtulduk. buna rağmen manzara muhteşemdi ancak bu sefer de yemekler berbattı. soğuk olarak sipariş ettiğimiz karides söğüşler ve ahtapot salatası resmen kokuyor ve tadı ekşimişti. bunu geri göndermemize karşın hesaba eklendiğini görüp itiraz ettim. boğaz restaurantı olduğu için gelen hesabın kabarık olmasını eleştirecek değilim zaten bu tercih yapılarak geliniyor ancak insan en azından ödediğinin karşılığını bekliyor. bunu sağlamak için de ne yazık ki tek umudu sosyal medya oluyor!
  • sahipleri ya da personeli erzurumlu olup, gecenin ilerleyen saatlerinde illa cay ikram eden sahane manzarali leziz balikci; nedense oglen yemegine gidip ayni seyleri yiyince daha ucuz oluyor..
  • denizle iç içe yiyorsun ya beylerbeyi şubesinde, bayılıyorum.

    biraz pahalı. çok değil ama pahalı.

    öyle çok lezzetli, böyle çok harika diye anlatacak değilim. değil çünkü. çok daha lezzetli balıkçılar var. burada denize para veriyorsunuz. denizle oturuyorsunuz. eğer denize aşıksanız ve cebinize sıkışmış fazladan paranız varsa buraya saçabilirsiniz. değilse, derdiniz sadece balıksa önerebileceğim salaş ama harika yerler var.

    derdime gel ön editi: niye şimdi anlattım ben bunu?

    iki gündür şirketteki misafirler ile uğraşıyorum. misafir dediğim patronun yurtdışı ortaklarından bir grup. girmek üzere olduğumuz toplantıda kullanılacak bağlantıda hata var. ve bu son dakikada kulağıma fısıldanıyor. hızlıca çözüm bulmam gerekiyor, yoksa it departmanının sağlam canı yanacak. bir de elin adamlarına rezil olacağız... ne yaparsınız? ben en uyduruk çözümümle günü kurtarırım.

    uyduruk çözüm: rakı balık :) meraklılar çünkü :)

    "you know what," diye masum masum sırıtmam eşliğinde sanki onlara sürpriz bir program yapmışım gibi adamları bildiğin sürükledim. villa bosphorus var aklımda. doğru beylerbeyine...

    patronun bile gözleri yaşardı, "aferin kız" aldım. alnımdan öpesi geldi. adam bilmiyor tabi bizimkilerin her şey tamam demelerine rağmen bağlantı problemini çözemediklerini... zannediyor ki girilecek kar zarar temalı stresli, korkunçlu toplantı öncesi ben ortamı yumuşatıyorum. duysa okuyacak canlarına.

    masada tek şarapçı ben. valla öğle vakti içtikleri ikişer kadeh rakıdan sonra onlar pek bir yumuşadı ama ben önce stresten sonra denizi kesmekten ne içtiğimi de anlamadım. maşallah o amerikalılar da rakıları tokuşturmaktan pek bir keyif alıyor.

    sonrası az çemkirmeceli, bol didişmeli toplantı. bir de akşam yemeği. ne yiyorlar arkadaş! bizimkiler de yiyor, onlar da... neyse, bitti nihayet.

    bu da böyle bir gün işte.
  • çengelköydekine kesinlikle gidilmemesi gereken mekandır. gecemizi zehir etmişlerdir, servisi kötü, çalışanları da oldukça kabadır.

    aklınız varsa başka bir yer bulun kendinize.
  • çengelköy ve beylerbeyi şubeleri arasında devasa farklar vardır.
  • beylerbeyi şubesinde güzel kabak tatlısı yapılan yer.
  • valesi araba bozan mekan.
hesabın var mı? giriş yap