• baş edilmesi gereken bir sağlık durumu gibidir. insanın içinde yaşayabileceği ideal dışı bir çok durumdan yalnızca biridir yalnızlık. migrenden çok da bir farkı yoktur böyle düşünüldüğünde.

    nasıl baş edileceğini öğrenmek, kabullenip kabullenmemek, rahatsızlık ya da keyif duymak tamamen insana özgüdür. birinin reçetesinin bir başkasına fayda sağlamayacağı nadir durumlardandır. hem zordur hem de kolaydır. basittir yalnızlık, çünkü diğer çilelerden farklı olmak üzere, tek kişilik bir çiledir bu.

    mutlak yalnızlık neredeyse imkansızdır. kimseyle konuşmamak, kimse ile aynı ortamda bulunmamak biz insanlar için neredeyse imkansızdır. içinde bulunulan durumdan çok hissedilendir yalnızlık. çok güzel bir şarkıyı ilk keşfettiğiniz anda paylaşacak kimsenin akla gelmemesidir. dışarı çıkmak istendiğinde insana eşlik edecek kimsenin olmamasıdır. büyük ya da küçük, bir acıyı paylaşacak kimseyi bulamamaktır. herkesi geçici görmek, kimseye güvenememek, kimseyle iyi anlaşamamaktır. ne kolay başlayan, ne de kolay biten bir histir.

    zaman zaman, hak etmediğiniz halde yaşadığınız histir yalnızlık. kalabalık bir ailenin içinde, sizi seven insanlar olduğunu bildiğiniz halde yaşadığınızdır. her zaman mantıklı olması gerekmediğinden olsa gerek, şaşırtıcı derecede yaygındır bu, bilirim, bilirsiniz. bir başkasının gözlerine bakarken gördüğünüz boşluğu aynada gördüğünüzde hissettiğiniz, yalnızlıktır. anlarsınız işte, ne çok insan yalnız. sanki bir salgın halinde yayılıyor, kök salıyor insanların içine. kimsenin birbiriyle paylaşamadığı, ortak dertlerin adı oluyor yalnızlık.

    edit: imla
  • tek başına kalabalığın içinde oturursun. herkes birbiriyle hareretli bir şekilde konuşur. sen onları izlersin sadece. izlemektir. onların nasıl göründüğünü bilirsin. işte asıl mesele onların gözünde senin nasıl göründüğündür.

    yalnız.
  • en çok hastayken kendine çorba yapmak zorunda kalınca koyar.
  • ilginçtir, yaşamak açlığının yanında her şeyin tersine dönebildiği yalnızlık buluşmasından daha iyi bir dış kimliğe ihtiyaç duymuyoruz.

    bakınız bu kendi hikayesiyle buluşanlar için, kendisini kendisine iade edenler için, belirsizliğe (sıkıntıya) atılan bir çelmedir, ne iyi.
  • beklemek yalnızlığı daha anlamlı kılıyor sanırım.
    en ihtiyacınız olduğu an yine kendinizden başkasının olmadığını görüyorsunuz yanınızda, insanlar sadece hayaletler gibi kayıp geçiyor çevrenizden.
    saatlerce, günlerce bekledikten sonra yalnızlık en alıştığınız şey haline geliyor.
    benimsiyorsunuz.
    ıssız bir durakta gece otobüs beklerken, ya da eve yürürken boş sokakları bir bir ardınızda bırakıp yatağınıza gidip uyumak istiyorsunuz beklemekten yorulmuş, kırılmış
    ve en sonunda her şeyi sorguluyorsunuz, tek sorgulamadığınız şey yalnızlığınız oluyor.
  • "yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi birşey..." demiş cemal süreya.

    "yalnızlığım benim...sidikli kontesim..." demiş can yücel.

    "hangi cebini karıştırsan yalnızlık..." demiş turgut uyar.

    "yalnızlık üç beş kişi..." demiş edip cansever.

    "yalnızlık bir fenerse, bende içindeki mum..." demiş necip fazıl.

    "ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım" demiş fazıl hüsnü.

    ...
  • siz onu kim için terk ederseniz edin o sizi bırakmaz.
  • dönem dönem yaşandığı zaman kendini tanımak için en iyi yoldur. ama uzun süren yalnızlığı savunmak ne kadar pesimist olduğunla alakalıdır diye düşünüyorum. sonuç olarak bir hayat yaşıyoruz into the wild çekmiyoruz. insanlar yaradılışı gereği zatan ilk toplumdan beridir yalnız kalamamışken 20 milyonluk istanbulda çok zor yahu. varsa güzelinden alırım bi' dal.
  • "sonnet
    - yalnızlık için*

    çekemezsin bir yere sineden başka.
    biliyorum günler hep böyle geçecek.
    ne akşamleyin komşu, ne bir akraba,
    ne bir dost, oturup karşılıklı içecek...

    yalnızlık sade şurda burda değil,
    düşüncede, hatırada ve dilekte.
    hangi taşı kaldırsan, nerde "of!" çeksen,
    bir dudağı yerde, bir dudağı gökte...

    bilmem rengi nasıldır, boyu ne kadar.
    biçen her kimse yıllardır yanlış biçiyor.
    bir elbise ki, alabildiğine dar...

    nedir bir türlü sırrını anlamadık,
    kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
    hangi cebini karıştırsan yalnızlık..."

    turgut uyar
  • yalnızca bir kişinin varlığına ihtiyaç duymaktır bazen. velhasıl kelam o yoksa nerede olursam olayım yalnızım. ya da o yoksa hep (bkz: eksik).
hesabın var mı? giriş yap