yaren ^*

• (bkz: arkadas)
• nauru nun baskenti.
• bursa - nilüfer'de çok daireli, büyük bahçesinde yeşili bol ve otopark sorunuolan site.
• çankırı'da bulunan yarenlerin şöyle bir oyunu da vardır;
  baş yaren yere oturur ve üç sagına üç de soluna diğer yarenler oturur. bu oyun için kel kafalı olan yarenler seçilir ve oyun başlar ;
  
  b.y.^*: tavugumu kesmişler kafasını evimin onune atmışlar.(diye başlar.)
  b.y. : tavugumu kim çaldı? (diye sorarak kel kafalı bir yarenin kafasına ıslak bir mendille vurur.)
  v.y.^*: ben çalmadım? (diyerek baş yarene kendi mendiliyle vurur.)
  b.y. : peki kim çaldı? (diyerek yine vurur.)
  v.y. : ben çalmadım aha bu çaldı. (diyerek başka bir yarene vurur ve bu oyun bu şekilde devam eder.)
• istanbul/bahçelievler'de öylesine bir mekan. yaz kış müdavimi boldur.
• ak$ehir'de de devam etmekte olan yarenlik gelenegini tanitan bir belgeseli(!) izleme firsati buldum ki, gayet ilgincmi$.
  
  iki gruptan olu$an yarenler once uzun uzun birbirlerini selamliyor. grup grup ayaga kalkip ce$itli halk danslari icra edilen bu rituel/toplanti kari$imi esnasinda, sirasi ile dikkat etmedigim bir yari$ma ve son olarak da yuzuk oyunu adini verdikleri bir ce$it kumar oynaniyor. oyunlari kaybeden taraf, cezaya kaliyor. cezalar ise turlu turlu. ornek vermek gerekirse:
  - bir bardak dolusu aciyi(muhtemelen biber salcasinin sulandirilmi$i) yudum yudum icirmek
  - secdeye yatirip kicina vurmak
  - secdeye yatirip sirtinda yurumek
  - isim takip secdeye yatirmak
  - deynekle dizleri dovmek
  
  sayilabilir. hakikaten yayginligi kalmami$, unutulmu$ olmasina $a$irmak mumkun degil, yine de ilginc. belgesel'in adi da caner'le doyasiya anadolu, onu da unutamiyorum.
• hayatımın son üç senesini paylaştığım dünyalar birtanesini düşündüğüm zaman anlamlanan kelimedir^*.
• (bkz: sohbet). ayrıca çok güzel bir isim. (hem kız hem erkek)
• kütahya 'daki gözlemecilerin hemen hemen çoğunda haşhaşlı gözlemenin içine marul, domates ve ketçap konularak yapılan gözleme çeşidi.
• farsça kökenli bir sözcüktür.
  arkadaş, yakın, dost:
  "görmeye gelenleri, hâl hatır soranları
  sevgili yârenleri görmez olasın bir gün."- yunus emre.
  (bkz: tdk)