• johan christian dahl, view of dresden by moonlight

    link
  • adli tıp uzmanının, genç bir kadına otopsi yaptığı anı ölümsüzleştiren çarpıcı bir sahne: görsel

    ispanyol realist ressam enrique simonet lombardo'nun, 1890 yılında, roma seyahati sırasında yaptığı tablonun çok daha ezici bir ismi var: “otopsi: kalbin anatomisi. ve bir kalbi vardı!”

    bir kalbi vardı…

    sanatçının bu başlığı seçmesindeki neden ise, doktorun otopsi yaptığı alev saçlı kadının bir fahişe olması.

    eser, büyük medeni dünyanın en eski meslek gruplarından birini oluşturmalarına rağmen, ne yazık ki, toplumdan dışlanmamak, ayıplanmamak ve zorbalıklara maruz kalmamak için hâlâ kendilerini gizlemek zorunda kalan fahişelerin, her şeyden önce birer insan olduklarını ve toplumun en alt tabakası olarak görülseler bile bir kalp taşıdıklarını anlatmaya çalışır.

    son derece detaylı ve gerçekçi bir şekilde ele alınan sahnede, sol elinde tuttuğu kadının kalbini dikkatle inceleyen doktorun yüzündeki ciddiyet ve şaşkınlıkla karışık hüzünlü ifadeden anlıyoruz ki, kadının başka herhangi bir insanla aynı kalbi taşıdığına anlam veremiyor. kadın kalbinin rahatsız edici varlığı karşısında ayakta kalabilmek için sağ eliyle otopsi masasından destek alıyor. belki de eski bir müşteri olan doktor, bir kalbi olduğunu fark etmediği kadının ne kadar acı çekmiş olabileceğini düşünüyor.

    aslında tablodaki kadın, günümüz toplumunun göz ardı ettiği herkesi temsil ediyor: gücü, parası veya sosyal statüsü olmayan herkes onların gözünde birer fahişe.

    değil!! bir kalbiniz olduğunu asıl siz unutmayın!

    “ben seni düşünüyorum seni
    hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi.
    kalbim diyorum kalbim
    daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi.”
    cemal süreya

    ~ madrid museo nacional del prado
  • (bkz: james tissot) - "isa peygamber'in gözünden çarmıhta"
    james tissot'nun incil'den isa'nın yaşamına ait yaptığı 350 suluboya resimden biridir. 1890 tarihli resim, alışık olduğumuzun aksine, çarmıhtaki isa'yı değil, çarmıhtaki isa gözünden golgotha tepesini gösterir. görsel
    isa'nin ayakları dibindeki uzun saçlı kadın mecdeli meryem'dir (maria magdelena). resmin ortasindaki grupta iki meryem daha vardır: biri isa'nın annesi meryem, diğeri ise yakup'un annesi meryem. onların solundaki tek başına bulunan figür ise john yani yuhanna olmalıdır. ayrıca sahnede biri centurion (kirmızı tunikli) olan roma askerleri de görülmektedir. centurion düşünceli, karamsar bir şekilde isa'ya bakar durumdadir. hemen sağdaki durumdan memnun görünen atli adamlar, yahudi yazıcılardır. durumdan memnunlar çünkü vali pilatus'a isa'nın çarmıha gerilmesi için baskı yapanlar onlardı. arka planda görülen mezar, cesedin aynı gece bırakılacağı mezardır. hemen önde, isa'nın ayakucunda ve sağda duran kaplar, bazı şakacıların isa'ya sunmak için içine su yerine sirke koydukları kapları temsil etmektedir.
  • favori diyebileceğim bir tane resim yok ama ressamların eşlerini çizdikleri resimler çok güzel.
    eşlerini hep yumuşak bir ışıkta ve çok güzel şekilde resmetmişler. mükemmel hepsi de.
    birkaç tane örnek bırakacağım:

    claude monet-our privilege görsel

    julius hübner-wife
    görsel
    görsel

    alexander roslin- the lady with the veil
    görsel

    gerhard richter, lesende
    görsel

    joaquin sorolla’s wife coltilde
    görsel

    froanna, the artist's wife, 1937" by wyndham lewis-
    görsel

    "emma zorn, reading", anders zorn, 1887
    görsel

    peder severin kroyer's wife marie severin-
    görsel

    picasso - olga-
    görsel

    fra filippo lippi would paint the virgin mary with the face of his wife
    görsel

    wife of the artist (lucy de lászló) - philip de lászló
    görsel

    john currin- rachel feinstein
    görsel

    özellikle monet bana kalp krizi geçirtiyor. çok çok güzeller.

    edit: @made in siberia 'ya teşekkürler peder severin kroyer'in tablosu için.
  • patates yiyenler
    vincent willem van gogh
    1885
    görsel

    patates yiyenler, vincent van gogh'un ilk iddialı eseriydi. sanat ve toplum hakkındaki fikirlerini sentezledi ve eseri sadece köylülerin bir tablosu değil, köylüler için bir tablo olarak tasarladı. bu gerçekçi, karanlık şaheser, van gogh'un rembrandt dahil en sevdiği sanatçılardan esinlenmiştir. parlak renkler ve karakteristik kıvrımlarla dolu sonraki çalışmalarından estetik olarak uzaktır.
    çeviri:melih karakurt
    dailyart
  • bir çocuk sahibi olun veya olmayın, akademik geleneğin fransız ressamı hugues merle'nin 1871 tarihli tablosuna hakim olan duygu yoğunluğu yüreğinizi yakacak: etretat'ın delisi

    eser, evladını kaybeden bir annenin yaşadığı derin acı yüzünden akıl sağlığını kaybettiğinin etkileyici bir temsilidir ve sanatçı, tablonun merkezinde yer alan figürün tüm bedenine yansıyan hüzne bizi de ortak eder.

    ilk etapta resmin en çarpıcı detayı, kadının acı dolu bakışlarıdır, ancak kucağında tuttuğu kundağın içinde bir kütük parçası olduğunu fark ettiğinizde kalbinize bir ok saplanır ve bakışlarınız yavaşça kadının ellerine doğru kayar. teselli bulmaya çalıştığı kütük parçasına sol eliyle sıkı sıkı sarılan kadının sağ eli çaresizce dizine düşmüştür. ona “deli” derler ama kadın, her şeyin farkında olduğunu ağlamaktan kızarmış gözleriyle anlatır izleyiciye.

    hakkında çok fazla detay olmadığı için sanatçı tarafından izleyicinin ve sanat eleştirmenlerinin yorumuna açık bırakılan eserin genel kabul gören açıklaması “evlat acısı” olsa da bazı eleştirmenlere göre eser, fransız prusya savaşı'na bir göndermedir. resmin yapım tarihiyle savaşın sona erdiği tarihi kıyaslayan eleştirmenler, kadını fransa'ya, kucağındakini de savaştan sonra kaybettikleri alsace-lorraine'e benzetir. lâkin sanatçının sık sık resmettiği anne ve çocuk temalı çalışmalar dikkate alındığında, resmin “evlat acısını” konu aldığı açıktır.

    şu şarkının sözleri de esere çok yakışır:

    “ellerim bomboş, yüreğimde bir sızı
    ateşe atılmış bir demir gibi kor hâlâ.”

    edit: link yenilendi.
  • doğa öfkesini serbest bıraktığında, sanat yıkımın acısını anlatmaya çalışır:

    ~ sophie gengembre anderson - depremden sonra (1884)

    yıkılan evinin enkazı üzerinde bir kadın... enkazla bütünleşen bedeni molozlara dönük. kadının görünen tek gözünden anlaşıldığı kadarıyla, enkazın altında kalmış bir yakınının iniltisinin yükseldiği delikten onu görmeye çalışıyor. molozların üzerine dökülen saçlarının aksine, birbirine kenetlediği elleri sessiz bir duada. harabeye dönen yıkıntıların yarattığı gerilim ile geri plandaki denizin dingin sakinliği arasında, tüm bedenine yansıyan korku ve çaresizliği öne çıkarılan genç kadının acı dramına tamamen dâhil oluyoruz.

    ve sesler bir bir kesildi…

    yaşadığımız deprem felaketinin ardından yüreklerimizde yankılanan ağıt hiç dinmedi.

    6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi

    unutma! unutturma!
  • kazimir maleviç, kızıl süvariler

    suprematizm dehası maleviç'in tablolarından bazıları sadeliği ile rahatsız ederken, bazıları ise derinlik ve sembolizmiyle hayranlık uyandırır. izleyiciye tam bir sinema/fotoğraf estetiği sunan ve st. petersburg rus devlet müzesi'nde saklanan bu tablosu, sanatçının ekim devrimi ile bağlantısı nedeniyle sovyet sanatının resmi tarihinde tanınan tek soyutlamasıdır.

    ekim başkentinden sovyet sınırlarını korumak için dörtnala at süren kızıl süvarileri konu alan eser üç kısma ayrılmıştır: yer, gök ve süvariler. tuvalin büyük bir bölümü gökyüzü tarafından işgal edilir ve ufuk çizgisi, resmi 0,618 oranında (altın oran) ikiye böler. bu yüzden esere bir cetvel ve hesap makinesi ile yaklaşıp, matematiksel ve sembolik analizler yapmak sanat eleştirmenleri arasında geleneksel bir hal almıştır.

    tablonun yapım tarihi de tartışmalıdır. sanatçı, esere 1918 tarihini not düşse de yapılan incelemeler sonucu uzmanların oybirliğiyle eserin 1928-1932 yılları arasında yapıldığı öne sürülmektedir. lenin'in ölümü ve lev troçki'nin gücünü kaybetmesinin ardından modern sanat hareketine karşı tutumu değişen sovyet rejimi, maleviç'in 1927 yılından sonra soyut resimle ilgilenmesini yasaklanmıştır. uzmanlara göre, aslında 1928-1932 yılları arasında yapılmış olan tablo, sanatçının yasaklı olduğu yıllarda resim yaptığı anlaşılmasın diye esere verdiği tarihtir.
  • recep tayyip erdoğan - büyük resim.

    bakanı büyülüyor, akıl tutulması yaşatıyor.
hesabın var mı? giriş yap