• kendilerinden ilk haberdar olduğumda aslında tam aradığım şey olduğunu anlamış olsam da buradaki entryleri ve internetteki bazı haberleri okudukça çekindiğim ancak yine de olan biteni kendi gözlerimle görmek ve kendi yargımı kendim oluşturabilmek için iki yıl önce temel seminerler denilen karşılaştırmalı felsefe seminerlerine başladığım felsefe okulu. ilk dört-beş ay tüm dersleri önyargı, olumsuz tutum ve şüpheyle izlemiş olsam da, yazılan tüm olumsuz şeylerin aksine güzel bir ideale bağlandıklarını (olduğundan daha iyi bir insan olmak ve bulduğundan daha iyi bir dünya bırakmak) ve bu ideal doğrultusunda gerek birlik, hoşgörü ve sevginin pozitif bir biçimde davranışlara yansıtıldığını, gerek sosyal duyarlılık gerekse insani aktiviteleriyle (bkz: gea) gerçekten iyi bir şeyler yapıldığını gördüm, bir çoğunun içinde bizzat yer almaktan büyük mutluluk duydum. felsefeyi "konuşup tartışalım"dan bir adım öteye götürerek gerçek hayata yansıtmalarının da (bkz: aktiffelsefe) takdire şayan olduğu bir gerçek.
    sonuç: ön yargıları bir kenara bırakın ve içinizde ufacık bir merak duyuyorsanız kendiniz gidip gözlemleyin.
  • "antik aztek ve maya bilgeliği" adı altında bir seminer programı düzenleyen, bu çerçevede 14 aralık 2011 tarihinden itibaren 6 hafta boyunca her çarşamba semineri olan kuruluş.

    buradaki yazılarını okuduktan sonra daha da merak ettim kendilerini.
  • yıllardır bir şekilde tanıştım, içlerindeyim, yanlarındayım filan.

    din değildir.
    tarikat değildir.
    siyasi bir bağlantıları yoktur.
    vejeteryan filan da değillerdir.

    iyi güzel insanlar, felsefe ile ilgileniyorlar, hayatlarına felsefeyi sokmaya çalışıyorlar, hepsi bu.

    bir stk. gider dinlersin, istersen gönüllü olur ağaç diker arama kurtarma gruplarına girersin, istediğin zaman da çıkar gidersin. kuş gözlem topluluğu veya hemşinliler derneğinden çok farkı yok bu anlamda.
  • eskişehir şubesinde ilk tanışma etkinliğinde amelos felsefesini öğreten dernek.
  • antik yunan ve uzakdoğu felsefelerini uygulama ve kişisel gelişim sağlama iddiası taşıyan, bu amaçla pek çok azbuçuk entelektüeli veya kişisel gelişme meraklısını kendine çeken dernek. ancak felsefe tarihi konusunda biraz bilginiz varsa, felsefe seminerlerine katıldığınızda, bütün filozofları helena blavatsky denen, 19. yüzyılda yaşamış palavracı ve şarlatan medyumun saçma kitapları (teozofi) üzerinden yorumladıklarını ve bu palavraları da sapla samanı birbirine karıştıran cahil insanlara anlattırdıklarını farkedebilirsiniz. dernekte uygulama ne diyecek olursanız, gereksiz ötesi bir hiyerarşi ve anlamsız ritüellerle toplantılar dışında biraz işe yarayabilecek tek uygulama tai chidir. onu da ayrılmaz parçası olduğu taoizmle ilişkilendirecekleri yerde, fi tarihinde pekin spor akademisi hocalarından öğrendikleri modernize edilmiş ve basitleştirmiş tai chi hareketlerini, araya ezoterik ve mistik bir şeyler sokuşturarak ve derneğin sözde felsefe seminerleriyle diğer etkinliklerine ilgi uyandırmaya çalışarak öğretirler. diğer uygulamalar, kişisel gelişim kurslarında, yaratıcı drama ve psikodrama etkinliklerinde uygulanan bazı basit egzersizlerden, sosyal yardım amaçlı işlerden veya çevre temizliği, ağaç dikme, doğa kampı gibi zararsız, ancak ekolojik anlamda kalıcı çözüm getirmeyen çevreci etkinliklerden oluşur. gençlerin ilgisini çekmeye çalışırlar ama yöneticiler hep kelli felli teyze ve amcalardır ve ortamda bir teyze - amca atmosferi egemendir. teozofi gereğince 19. yüzyıldan kalma toplumsal cinsiyet rollerine iman ederler. gönüllü bir etkinlikte veya doğa kampında kadınlar temizlik, yemek gibi işleri, erkelerse geleneksel olarak daha erkeksi kabul edilen (tamirat, kampta odun toplama vb. gibi) işleri yaparlar. eğlence adı altında düzenledikleri toplantılarda eğlenen kişi görmek zordur, zira illa ki araya bazı garip marşlar, şarkılar ve ritüeller sıkıştırırlar ve dernek yöneticileri, daha "üst düzeydeki" dernek üyeleri ile yeni üyeler arasındaki hıyararşiyi korumaya çalışırlar. bu yüzden özellikle kıdemli üyelerin çoğunda kendiliğindenlik ya da sıradan insan gibi bir davranış göremezsiniz. kendilerini yeni üyelerden acayip üstün gördükleri için saklayamadıkları kibirli tavırları, kuralcılıkları nedeniyle de tutuk ve katı davranışlarıyla sahte bir sevimli görünme çabasını birleştirmeye çalıştıkça çuvallayan tiplerdir. zaman geçirecek yer bulamayan, az okumuş orta yaşlı teyze ve amcalar için bir oyalanma sağlayabilir.
  • eskişehir şubesindeki yöneticilerinden biri, bugün, yani 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü sivas katliamının yıldönümünde, mevlana'nın (ki bence o sözün kaynağı mevlana değil) "bir mum diğer bir muma ateşinden vermekle ışığından bir şey kaybetmez" sözünü paylaşarak bu dernekteki insanların ne kadar hayattan ve gerçeklerden kopuk olduğunu, kendi dünyaları içinde nasıl bir beyin ve vicdan erozyonuna maruz kaldığını bir kere daha ispatlamıştır.
  • her insan er geç yüksektepesine ulaşır. ümit edelim ki bu vuslet ölüm sonrasına kalmasın. arkadaşlar bunun için çalışıyorlar. tanırım kendilerini iyi çocuklardır. ben bu sözü nerden hatırlıyorum !?
  • (bkz: hail hydra)
  • taktirlik bir organizasyon. böyle bir yapının ülkemizde olması, şehirimizde olması ve rahat rahat gidebiliyor olmak çok güzel. olmasaydı ne yapardık bilmiyorum. felsefeyi konuşmak, tartışmak, daha fazla öğrenmek, birlikte yorumlamak bunların hepsine şans buluyorsunuz içinde.

    ayrıca ilk başladığınızda size ilginç geliyor özellikle herkesin filozofların etiğe verdiği değerleri üstlenmiş bir kitlenin benciliği bırakmaya çabalaması, sorumluluk alması, gönüllü olmaya çalışması gibi davranışlar sizi şaşırtıyor. severim.
  • keşfeden bireylerin, manitalarını- eşlerini kapıp oraya üye ettiği oluşum. dersler gönüllüler tarafından verildiğinden, mesai saatleri bitiminde çiftler beraber katılıyor ders ya da gönüllü oldukları görevlere. oralarda kaç kişi denk gelip hayatının aşkını bulabilir, bilmiyorum. ama iş yerinde tanışıp evlenmekten daha düşük ihtimaldir.
hesabın var mı? giriş yap