10 entry daha
  • nijerya ve kenya gibi 3. dünya ülkelerini de görmüş bir insan olarak, çok sık girdiğim trip. hatta bu tribe girmişken bir de şöyle derim; 'medeniyete kavuşmuş ve onu yaşatan ülkeleri geçtim ama nijerya'da insanlar açlıktan kırılacak olsa da her ne hikmetse mutlu. bizim ülkemizdeki insanlar o kadar aç olmamalarına rağmen; herkese, babasını katletmişsin muamelesi yapıyor.'
  • trip mrip, yüzde yüz çalışıyor. tamamen halkı bir beyan. basit günlük işlerde, bir yerden bir yere gitmek toplu taşıma veya kendi arabanla gitmek, çalışmak, devlet dairesi, anonim kişilerle iletişim, aynı kaldırımı paylaşma, mağaza reyonunu gezme gibi şeylerdeki sorunsuzluk ve pürüzsüzlüğü görünce anlarsınız.

    bizden daha fakir birçok ülkeden de olmak üzere nezaket, medeniyetsizlik, sistemsizlik ve eğitimsizlik gibi yönlerden 50 yıl gerideyiz. 50 yıl şehirde doğup büyümüş iki üç nesil demek o konu hallolunca işler yoluna girer inşaalla.. insanların kazmalığı, beklentileri; onlara hayat standardı sunacak otoritenin de hizmet verme düzeyini belirliyor. o ortalama da hepimizin hayatını belirliyor.
  • yeni yetme bir üçüncü dünya aydını söylemi.
  • 7 ülke gördüm; italya, hırvatistan, ispanya, karadağ, arnavutluk, mısır, cezayir...

    son iki ülke dışında her türlü diğerlerindeki insanlar türkiye'de yaşayan bir insandan mutlular, gelişmişlik olarak pahalı arabaları, pahalı telefonlarsa baz alınacaklar öyle de verirler elimize farketmiyor insan ülkesinin en geride olduğunu düşünüyor bunları gördükten sonra...

    allahtan mısır, cezayir falan var, onlar da olmasa *

    bir de bi ülkenin gelişmişliğini minibüsleri belli eder diye bir söz duymuştum, çok gezmiş çok görmüş birinden bilmem ne kadar doğru, eğer doğruysa sonlardayız demektir.

    acı gerçekleri görmüş insan beyanatı.
  • 2012 yılında, üç gün önce, bir devlet dairesinde yapmaya çalıştığım işlem için dört kere aynı memureye gidip her sefer farklı evrak talebiyle geri döndüğümü, altı üstü on dakika sürecek bir işlem için döööörrt saatimi harcadığımı düşündükçe, adam haklı beyler dediğim karşılaştırma.
  • sadece yunanistan'ı görmüş ve her sene düzenli olarak gören biri olarak insanların birbirine olan saygısını görmem bile ülkemin geri kaldığının en açık göstergesidir. çok küçük bir ayrıntı. sadece "saygı", ülkemizde olmayan.
  • hem davalı hem davacı kendi açılarından haklılar, davacı haklı çünkü yurtdışında veya ne bileyim uzayda bir uygarlıkta işlerini kolaylaştıran, kendisini önemli hissettiren, gündelik hayatı düzene koyan bazı uygulamalar görmüş ve bunların kendi ülkesinde de uygulanması halinde daha çok kişinin bu kolaylıklardan faydalanabileceğini düşünüyor. doğru ve haklı bir talep olabilir. davalı da haklı çünkü devletler(ideal bir olması gerekenden hareket ediyorum, konuyu türkiye'ye getirirseniz bozuşuruz) şıpsevdi hayallerden anlamazlar, kılı kırk yararak ilerler işler, ham hayaller ile netice getirecek projeler arasındaki ayrımı net ortaya koymak ister. dolayısıyla toptan sen haksızsın ibne, sana laflar hazırladım demek zor. konuyu case by case'e aktarıyorum.
  • gelişmişlik kriterini devletin insana ve insanların birbirlerine olan saygısı olarak ele almamız geektiğini düşünerek gördüğüm ülkeler ile türkiyeyi kıyaslamak istiyorum.

    abd: insanlar birbirlerine karşı inanılmaz bir saygı içindeler, kenar mahallelerde dahi sizi eğer soymayacaklarsa bir saygı çerçevesinde hitap ediyorlar. trafik kurallarına saygı konusunda türkiye ile kıyas dahi kabul etmezler. okurluk da türkiye'ye göre çok ileri. en önemli farklılıkları ise koşulsuz güven ve yardımseverlikleri. beyanınız senettir, gazete otomatları ekmeklik gibi, isterseniz tek gazete için para atıp içerde ne var ne yok alabilirsiniz. eğer yardıma ihtiyacınız varsa rica üzerine hatta bazen kendileri sorarak size yardım ederler, mesela sizi arabanız bozulmuşsa şehrin öbür ucuna bırakırlar.

    çek cumhuriyeti: insanlar birbirlerine saygılı, toplu taşıma çok daha gelişmiş, trafik kurallarına saygı da had safhada, temiz bir ülke.

    almanya: her şeyin gerçekten makine gibi işliyor olması türkiyeyi çok aratıyor. ama oturmuş ve dolayısı ile saygı gören kuralla çerçevesinde bütün mekanikliğine rağmen türkiye'den daha yaşanılası.

    italya: gördüklerimin içinde türkiye'ye en çok benzeyeni ama yine de yukarıda karşılaştırma yaptığım her konuda türkiye'den birkaç seviye daha üstün.

    rusya: türkiye'ye oranla hem insan kalitesi hem de genel gelişmişlik düzeyi geride olan tek ülke. bunu da demir yumruk altında yaşadıkları 80 yıla bağlamak mümkün.

    türkiye'nin temel sorunu saygısızlık. yeni tanıştığınız birisi size "sen" şeklinde hitap etmeyi seçiyor, trafik konusunda tam bir çıkmaza girilmiş durumda, artık sıra olmayı öğrendik ama sırada kişisel alan bırakmayı öğrenemedik, herkes birbirine dokunuyor. her türlü hak/yenilik suistimal ediliyor. dürüstlük bir erdem değil.

    kaldı ki tüm bunlar için insani gelişme endeksine bir göz atmak da yeterli
  • kim söylerse söylesin doğru olan cümle. geriyiz arkadaşlar, ne yazık ki geriyiz ve bu gerilikten cumhuriyetin kuruluşundan beri kurtulmaya çalışıyoruz ama olmuyor olmuyor. olacağına dair inancımı da kaybetmiş durumdayım. hep bir görmemişlik, hep bir saygısızlık, mutsuzluk ve söylenme havası içerisindeyiz. hani anlıyorum bazı insanların bu ülkede söylenmeye hakları var. ama ağzını açsa çarpılacak insanlar da mutsuz bu ülkede, onlarda söyleniyor. fakat bunun haricinde, yani söylenmekten başka bir iş yapan yok. önümüzde avrupa, asya ve amerika örnekleri var. japon'lara inanılmaz saygı duyuyoruz ama hiç onlar gibi davranmak aklımızın ucundan geçmiyor. avrupa'nın gelişmişliğine laf yok; ama onlar gibi olmak için en ufak bir çaba yok. ordan burdan çarpa çırpa, hiçbir zaman tam olarak uygulamadan aldığımız bazı huyları kendimize uyarlayıp şehirlerimiz gibi çarpık bir toplum yaşantısına sahip olup çıktık. bu aynı zamanda toplum içindeki çatışmayı da körüklüyor. anadolunun bağrından kopup gelmiş insanların bir kısmı avrupalı gibi yaşamaya çalışırken, bir kısmı kendini arap sanıyor, din kültürünü değil arap kültürünü benimsemeye çalışıyor.

    bu içinden çıkılmaz halde "yurtdışı gördüm ve ülkem çok geri" diyenlere de bir şey diyemiyoruz çünkü haklılar.
  • doğru bir tespittir. yurtdışına çıkmamış olsam da incirlik üssünde gördüklerim bu kanıya varmama yetti. her şey planlı. trafik çok düzgün, kaldırımda yürürken bile üstünüze süren manyaklar gitmiş, yerine sadece dur tabelalarıyla işleyen bir sistemi kavrayabilmiş türkler gelmiş. öyle ki ayağınızı kaldımdan aşağı attığınız anda duruyorlar ancak üsten çıkınca yine özlerine dönüyorlar. demek ki ülkemin insanlarına katı kurallar, ağır yaptırımlar gerekiyor.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap