• semih kaplanoğlu'nun bal, süt ve yumurta adlı üç filmden oluşan projesi.
    her filmi anadolu'nun farklı bölgelerinde çekilecek olan seri bir anne - oğul ilişkisi içinde anadolu kırsalında değişen sosyal ve ekonomik hayatı anlatacakmış.
  • ilk filmi olan yumurtanın altın portakalda en iyi filim ödülünü aldığı üçleme. duyduğuma göre serinin bir sonraki filmi sütün de çekimleri bitmiş.
    ayrıca seri baştan sona değil, sondan başa devam eden bir kurguda imiş ve ilk gösterime giren yumurta aslında olayın sonuymuş. *
  • semih kaplanoğlu'nun ifadesine göre bir "hatırlama hali".

    (bkz: yumurta)
    (bkz: süt)
    (bkz: bal)
  • üçlemenin ilk filmi yumurta cannes'da yarışmamış fakat gösterilmişti, ikinci film süt venedik'te altın aslan için yarışmıştı, çekimleri bu yıl biten bal ise berlin'de altın ayı adayı olmaya hak kazanan filmlerden oldu. dünyadaki büyük festivallerin hepsini geziyor semih kaplanoğlu bu üçlemesiyle.
  • serinin son filmi "bal", berlin'de altın ayı ödülünü almıştır.
  • semih kaplanoğlu'nun balıkesir - izmir arası tren yolculuğu yaparken tanıştığı taşralı bir şair ile yolculuk esnasında yaptığı sohbet üzerine doğmuştur. en başta genç yaşlarda taşradan büyük şehire gitmek isteyen şair yusufun hikayesi olarak düşünülse de daha sonra acaba şairin çocukluğu ve ilerleyen yaşlarını anlattığı üçleme şeklini almıştır. kendisi de bir şair olan semih kaplanoğlu taşralı bir şairin iç dünyasını sorguladığı bu üçleme de filmleri cannes, venedik ve berlin gibi festivallerde gösterilerek, yarışma listesinde bulunarak ve berlin'den ödül ile dönerek ne derece yetkin olduğu ispatladı.
  • --- spoiler ---

    çünkü zaten yusuf karakterinin isimlerine dikkat ederseniz, aynı isimlerde olmadığını fark edeceksiniz.
    birisinde yusuf köksal, birisinde yusuf güner, birisinde yusuf özbek...

    --- spoiler ---
  • 3 filmin dvd'si ve semih kaplanoğlu'yla yapılan bir nehir söyleşinin bulunduğu güzel bir paket. ayrıca nehir söyleşi de sinema yazarı uygar şirin tarafından yapılmış.
    http://dr.com.tr/…d=0000000326841&mid=0000000348135
  • az şey söyleyerek bu kadar fazla şey anlatabilen film ancak böyle minimalist bir şekilde çekilebilirdi heralde. hiç müzik yok bir defa(film künyesi akarken bile). keşke filmin bir kentten öbürüne nasıl gittiğini de anlayabilseydik. semih kaplanoğlu'nun yönetmenliği ile birlikte, iki görüntü yönetmenini de kutlamak gerekir.
hesabın var mı? giriş yap