• türkiye'nin en yüksek bütçelerinden birini alan diyanet nerede lan dedirtmiştir.

    edit: zorunlu düzeltme. "en yüksek bütçesi" "en yüksek bütçelerinden birini alan" olarak düzeltildi.
    içiniz soğudu mu lan malum yerin kılları?

    edit2: gelen mesajlar bölgede birçok din adamı ve diyanet personelinin olduğu yönde.
  • bu topraklarda 21. yüzyılda bu görüntünün yaşanmasının suçlusu her kimse veya kimlerse adalet önünde hesap vermeli, yargılanmalı.
  • saçma duyar.

    bu kadar insanı etkilemiş altyapısı kalmamış bölgede vefat eden vatandaşın cenazesini nerede saklayacaksın?

    kabaca beklenen ölü sayısı 100.000. bak sayıyla yüz bin. yüz bin kişiyi tek tek gömmek ne kadar sürer bir hayal et. matematiğin yoksa yaz özelden sana kabaca anlatayım.

    böyle durumlarda dini gereksinimler ve usüller esnetilebilir. saçmalamayınız. diyanet bir halta yaramaz onu geç zaten ama bak salgın hastalık denen birşey var. bırak cenazeni nasıl gömeceğin daha yeterli kefen tedarik edilemiyor bölgelere. aç bir bak insanlar neler ile uğraşıyor.

    ölenlerin ruhu şad olsun. ama kalan salaklarla uğraşmak daha zor.
  • cenazeler iş makinesiyle açılan mezara yan yana dizilmiş ve üzerlerine toprak atma işi iş makinesiyle yapılıyor , şu anda başka ne yapılabilir? öncesinde ve sonrasında dua okunmuştur, ben bir usulsüzlük göremedim. çok üzücüdür, o ayrı.

    ekleme: şu an oradaki insanlar, günlerdir aç, susuz, açıkta, uykusuz, bitap halde, psikolojik bir yıkım içindeler. depremler bir yandan devam ediyor , günlerdir üşüyerek enkaz başlarında bekliyorlar.
    elektrik , su, doğalgaz yok. benzine ise bir kısmı en iyi ihtimalle yeni yeni ulaşabildiler. tuvalet bile yok.
    cenazeleri hangi iş gücü nasıl yıkayacak? mezarları tek tek nasıl düzenleyecekler? o kadar kefeni nereden bulacaklar? iş makinesiyle toprak atılmasın ama insanların ayakta durmaya mecali yok, cenaze sayısı çok fazla, nasıl yapacaklar?
    yakınları şartlar el verdiğinde cenazeleri toplu mezarlardan alıp başka yere defnedeceklerdir.
    hayatını kaybedenler bilebilseler en büyük dertleri bu şekilde defnedilmek olmazdı, yakınlarının haline yanarlardı diye düşünüyorum.
  • cenazeleri fotoğraflayıp saç kıl tırnak parmak izi vs. dna örnekleri saklanıp numara
    verilerek ayrı ayrı gömülmeleri gerekirdi, daha sonra yakınları bulabilsin diye.
    herşey hava civaymış meğer. pandemide de paldır küldür gömüldü insanlar demek ki diyanete
    bütçe ayırmaya gerek yokmuş.

    edit: kimlik tespiti için örnekler alınıyormuş ve numaralandırma yapılıyormuş umarım öyledir. onun dışında diğer usuller bu ortamda mazur görülebilir bence.
  • çok sayıda cenaze var, hepsinin düzgün defin yeri ayarlanabilirdi belki ama günler sürerdi. hepsini düzgünce defnetmeyi oradaki herkes isterdi ama ne yeterli su ne de kaynak var. kaybettiğimiz canlar orada gömülmeden bekledikçe hastalıkların da ortaya çıkma riski artar, yapılabilecek en uygun şeyi yapmışlar.

    edit: imla.
  • "abicim günaha giriyoruz çekme"

    bu mentaliteyle ülke yönetiliyor işte, yaparken günah değil, çekerken suç.
  • sözlüğün genç nüfusunun ilk kez gördüğü olaydır.

    cenazeler 17 ağustos depreminde de aynı bu biçimde defnedildiler. itirazlar üzerine diyanet deprem sonrası ortamın savaş meydanı sayılacağını, o zamanki sıcakta cenazelerin açıkta bekleyemeyeceğini ve şehit gibi yıkanmadan ve birlikte toprağa verilebileceğini açıklamıştı.
  • bana pek usulsüz gelmedi. ama en buyuk bütçeyi alan diyanet, daha kurala uygun bir şekilde yapabilir. sonuçta kimse mercedes mezarlik beklemiyor. dediğim gibi bu kadar bütçe almasa diyanet normal bı görüntü ama en zengin kurumdan bahsediyoruz yani. siz elinizi cebinize koyuverin dimi ama.
  • su sorunu var.
    o kadar kişiyi yikayamazlar.
    kefen bile nasip işiymiş ülkemde :(
    şehit oldular.
hesabın var mı? giriş yap