• az önce twitter'da denk geldiğim bildiridir. haberin girişinde şöyle diyor "müjde ar’dan levent üzümcü’ye, adnan özyalçıner’den ataol behramoğlu’na, müjdat gezen’den rutkay aziz’e kadar birçok sanatçı ortak açıklama yayımladı."

    bildiriye ait link'i buraya bırakıyorum.
    bildiri

    umarım ses getirir.
  • (bkz: silivri)
  • "adamlar hakli" dedigim bildiri olmustur.
  • "sevgili halkımıza,

    sizlere, emeğini, yeteneğini, halkının ve ülkesinin hizmetine sunmuş sanatçılar olarak sesleniyoruz.

    mutluluğunuz bizim mutluluğumuz, mutsuzluğunuz bizim mutsuzluğumuzdur.

    mutlu olmadığınızı biliyoruz, görüyoruz, seziyoruz, izliyoruz.

    yaşadığımız koşullarda nasıl mutlu olunabilir ki!

    dünyayı sarsan korona virüs belası ülkemizde de can alıyor. daha da alacağı anlaşılıyor.

    yeterince ağır bu belayla savaşırken çarşıda, pazarda, günlük yaşamda fiyatlar el yakıyor.

    işçimiz, köylümüz, esnafımız, memurumuz, emekçimiz, çoğu dar gelirli, kimisi büsbütün gelirsiz insanımız, geçim sıkıntısıyla, işsizlikle boğuşuyor.

    bu gününü kurtarmaya çabalarken yarınlarının ne olacağı bir karabasan gibi, kâbus gibi üzerine çöküyor.

    yarın kaygısı, gençlerimizi ümitsizlik içinde kıvrandırıyor.

    deprem kuşağındaki ülkemizde, bir depremin yaraları henüz sarılamadan, yakın gelecektekilerin habercisi öncü sarsıntılar, sanki doğa da bu kötülüklerle yarışıyorcasına, ülkemizin her yerinde birbirini izliyor.

    insan eliyle yapılan doğa katliamları güzelim ülkemizi mahvediyor.

    gelmiş geçmiş en büyük deprem felaketinin beklenmekte olduğu istanbul’umuzun üzerinde kanal istanbul denilen ölümcül rant kılıcı sallanıyor.

    cumhuriyetimizin değerleri alt üst edilmiş.

    monarşi hayranlığı körükleniyor.

    osmanlı imparatorluğunun birkaç yüz yılı kapsayan aydınlanma çabaları göz ardı edilerek en karanlık, en gerici, en baskıcı dönemleri ve kişileri baş tacı ediliyor.

    barolar ayaklar altında.

    hukuk güvenirliğini yitirmiş.

    büyük millet meclisi işlevinden uzaklaştırılarak etkisizleştirilmiş.

    emekçinin kıdem tazminatı yağmalanmakta…

    sıradan ve kimileri cinayet, yaralama gibi yaşama hakkına yönelik cürümlerin sanıkları serbest bırakılırken, düşüncelerinden ötürü yargılanan aydınlar, gazeteciler, siyasetçiler cezaevlerine kapatılmış.

    ölümle, sakatlanmayla sonuçlanan, bu nedenle de daha çok cinayete benzeyen iş kazalarında ve yanı sıra da annemiz, eşimiz, kızımız, kardeşimiz, sevgilimiz, canımız olan kadınlara karşı işlenen alçakça cinayetlerde, bütün dünya ülkeleri arasında korkarız ki en ön sıralardayız.

    bütün bu haksızlıklar karşısında suskun kalamayan; duyarlı insan olma gereğini, sorumluluğunu yerine getiren, her zaman halkının yanında yer almış olan sanatçılar, yazarlar, gösteri ve dinletilerin yasaklanmış olması ve yayın dünyasının geçmekte olduğu dar boğaz nedeniyle, maddi olarak da her zamankinden daha çok sıkıntı içinde kalmış durumdadır.

    özel tiyatrolar perdelerini tamamen kapatma tehdidiyle karşı karşıyadır.

    pek çok müzisyen, ressam, heykeltıraş, çağdaş sanatçımız günlük yaşamlarını sürdürme konusunda çözümsüz sorunlar yaşamaktadırlar.

    ülkesine sevgiyle, onurla, özveriyle uzun yıllardır hizmet etmiş ve etmekte olan saygın sanatçı dostlarımız, büyük bir saygısızlıkla, değer bilmezlikle, güvenirliği kalmamış yargının önüne yem gibi, kurban gibi atılıyor.

    bir zamanların çağdaş, saygın türkiye cumhuriyeti’nin kendisi de, iç politikaya yönelik iktidar söylemleri bu gerçeği ne kadar örtmeye çalışsa da, uygar dünya önünde bütün saygınlığını ve güvenirliğini yitirme tehlikesi altındadır.

    paramızın değerinin dünya pazarlarında sıfırlanmış oluşu bütün bu söylediklerimizin bir özeti ve simgesi gibidir…

    orta gelirli, hatta ortanın altında geliri olan herhangi bir batı ülkesi yurttaşı, sahip olduğu paranın bizim paramızın altı-yedi kat üstünde değeri olmasının güveniyle ülkemize bir sömürgeye gelir gibi seyahat edebilirken, bizim bir orta gelirli insanımızın ve çocuklarının bile ülke dışına seyahati artık hayal bile edilemez.

    bizler, yüreği halkıyla, ülkesiyle çarpan sanatçılar da halkımızla aynı sıkıntıları paylaşmanın hem üzüntüsünü hem onurunu taşıyoruz.

    en başta söylediğimiz gibi, halkın sanatçısı halk mutluysa mutlu, mutsuzsa o da mutsuzdur.

    içimizde biriken bu acı sözleri içtenlikle ve korkusuzca dile getirmemiz, halkımızın, ülkemizin mutluluğu adınadır.

    korkmuyoruz, evet.

    korkusuzluğumuz sıradan ve temelsiz bir cesaret değil, halkımızın ve ülkemizin yüksek değerlerine inancımızın sonucu olan sevgi ve bilinç birikimiyle ilgilidir.

    korkmuyoruz. bütün yurttaşlarımızı daha cesur daha özgüvenli, daha inançlı ve kararlı olmaya çağırıyoruz.

    türkiye büyük bir ülkedir.

    dünyanın göz bebeği ülkelerindendir.

    aydınlanma değerlerinin beşiği olan batı ülkeleri de içinde olmak üzere, bütün dünyada aydınlanmanın yeniden doğuşuna öncülük edebilecek potansiyellere sahip bir ülkedir.

    seslenişimizde sıraladığımız sıkıntılar aşıldığında, bu gerçek bütün dünyada bir kez daha görülecektir…

    bu nedenlerle ve sonuç olarak, iktidar güçlerini başta düşünceyi açıklama özgürlüğü olmak üzere evrensel insan haklarına, ülkenin insan ve doğa kaynaklarına saygılı olmaya önemle davet ediyor, muhalefetteki güçleri de daha kararlı, daha cesur ve daha etkin olmaya çağırıyoruz.

    türkiye sahipsiz değildir.

    çünkü bu sevgili ülke, kendisinin yetiştirmiş olduğu ve her biri kendi alanında değerini bütün dünyaya kabul ettirmiş yazarlara, şairlere, müzisyenlere, ressamlara, tiyatro ve sinema sanatçılarına, sanatın her alanından seçkin, bilinçli, bütün varlıklarıyla yurduna ve halkına bağlı sanatçılara sahiptir.

    sanatçılar girişimi

    edip akbayram müzisyen
    sadun aksüt müzisyen
    gülcan altan müzisyen
    müjde ar sinema sanatçısı
    koray ariş heykeltıraş
    ekrem ataer müzisyen
    engin ayça yönetmen
    orhan aydın tiyatro sanatçısı
    enver aysever yazar
    rutkay aziz tiyatro sanatçısı-yönetmen
    taner barlas tiyatro sanatçısı
    bedri baykam ressam-yazar
    nihat behram şair-yazar
    ataol behramoğlu şair-yazar
    egemen berköz şair
    gani cansever-heval müzisyen
    metin coşkun tiyatro sanatçısı
    meltem cumbul tiyatro sanatçısı
    nevzat çelik şair-yazar
    haluk çetin müzisyen
    melike demirağ müzisyen-sınema sanatçısı
    füsun demirel tiyatro sanatçısı
    erhan doğan müzisyen-yazar
    utku erışık tiyatro sanatçısı
    yücel erten yönetmen
    turgay fişekçi şair
    müjdat gezen tiyatro sanatçısı
    fehim güler ressam
    tarık günersel şair
    sadık gürbüz müzisyen
    emin igus müzisyen
    gülseli inal şair
    ekrem kahraman ressam
    tuğrul keskin şair
    arif keskiner yazar
    can kolukısa tiyatro sanatçısı
    macit koper tiyatro sanatçısı
    zülfü livaneli müzisyen-yazar
    zeynep oral yazar-pen yazarlar derneği başkanı
    coşkun özdemir yazar
    denizhan özer sanatçı
    adnan özyalçıner yazar-türkiye yazarlar sendikası genel başkanı
    abdullah nefes şair-yazar
    vedat sakman müzisyen
    adil salih ressam
    ferhan şensoy yönetmen
    yusuf taktak ressam
    cihat tamer tiyatro sanatçısı
    ahmet telli şair
    sali turan ressam
    gülsen tuncer tiyatro sanatçısı
    dilek türker tiyatro sanatçısı
    levent üzümcü tiyatro sanatçısı
    nejat yavaşoğulları müzisyen
    ümit zileli yazar
  • ne denebilir ki. doğruları içeren bir açıklama. sanatçı olsam bende imzamı atardım.
  • onurlu aydınların üstümüze karabasan gibi çöken zifiri karanlığa karşı bir kılıç darbesidir. saray soytarısı olmak yerine onuru ile mücadele eden bu değerli insanları gönülden destekliyorum.
  • bomboş bildiri.
  • devri geçmiş, üretkenliği bitmiş sanatçı topluluğunun bildirisidir. kendi bitikliklerinizi hükümete bağlamayın dedirten durumdur.
  • bakın bu listedeki adamların hiçbirinin para kaygısı yok. olmayacak da. sikinde olmasa hayatı hiçbir şekilde olumsuz etkilenmez. aksine olumlu bile etkilenir yani.

    bu insanlar ve adını bilmediğiniz ünlü ünsüz yüzbinlercesi; fakir, durumu olmayan insanlar daha iyi şartlarda yaşasın diye,

    kışın kombinin ayarlarını radyo frekansı hassasiyetinde kısıp da 5 kilo yorganın altında titremeden uyusun diye,

    aptal saptal ezberci bir sistem değil de, adam gibi bir eğitim sisteminde çocukları büyüsün diye,

    kursağında kurbandan kurbana değil de, düzenli ve dengeli et girsin diye,

    yarın mahkemeye işi düşse parası ve nüfuzu olana haklı dahi olsa kaybetmesin diye,

    emekli olunca 200 dolara yaşamaya çalışmasın, ek iş kovalamasın, bir ayağı çukurdayken ev geçindirmek yerine torunlarıyla vakit geçirsin diye,

    belki de hapse girmek, en hafif ihtimalle itibarsızlaştırılmak pahasına bunları söylüyorlar.

    işin acı tarafı ne biliyor musunuz?

    bu korumaya çalıştığı, iyi yaşasın istediği insanlar da "goyduk muah, ayasofyada namaz kılacam ben" derdinde...

    ne denilebilir ki.
    medeniyet öyle her kotun üstüne giyebileceğiniz bir gömlek değildir. her toplum kaldıramıyor işte...

    imla ve çomar update editi: oy oy oy ne kadar düşük iqlu çomar çaylak varsa entry numarasını alan gelmiş yeşile osbir çekiyor.

    bana cahil diyen 80 iqlar;
    olum entrylerinize bakıyorum da, aranızda bahçeli'yi iyi bir siyasetçi diye öven var lan.

    bahçeliyi... mehmet bahçeli evet.

    akdjdkslfl gülmeden yazamadım amk... şimdi sizi kaale alıp bi de cevap mı yazalım mesajlarınıza olum? illa rencide mi edelim? illa kilolarınızla iqnuzla mı dalga geçelim?

    napalım şimdi?
  • müjde ar’dan sonrasını okumadım.
hesabın var mı? giriş yap